Düşmanın Oğlu - Gay

Otuz Dokuz

Bu bölüm ortaya karışık birşeyler çıkardım. Hem Deniz ve Aziz'in hem diğerlerinin olduğu kısımlar yer alıyor.

Keyifli okumalar ❤️

_

Yazar'dan;

Allah'ım öldüm de cennete mi düştüm?

Eray,
içinden geçirdikleri ile hâlâ atın üzerinde olan ve yeşil gözleri sertçe kendisine bakmaya devam eden adama bakıp derince iç çekti.

Tuncay arkadan yakınlaşırken ikisinin de öylece durup birbirlerini izlediğini ve gelişini henüz farketmediklerini görüp yüksek sesle boğazını temizledi, garip bir şekilde bir Eray'a, bir Mehmet'e bakarak.

-Neredesin sen? Telefonla konuşmaya gidicem dedin dönmedin. Yemeğe geçiyoruz geleceksen gel, gelmiyorsan biz başlıyoruz.

Deyip yüksek sesle ve sinirli bir şekilde konuşup arkasını döndüğünde Eray bu davranışına anlam veremezken, Mehmet'in dudaklarında da büyük bir tebessüm vardı.

Fakat Eray yine de az önce yaşananların üzerinde durmayıp diğerlerinin yanına geçti, hala arkasına baka baka yürüyerek.

-Nerde kaldın? Kötü birşey mi oldu..

Diye meraklı bakışlarını Eray'ın sırıtan yüzünde anlamazca gezdirdi Deniz.

-Üzüntüden kafayı mı yedin ne gülüyorsun?

-Yok lan ne üzüntüsü. Tam tersi harika birşey oldu..

-Moralin baya bir düzelmiş bakıyorum. Ağzın kulaklarında konuştuğuna göre.

-Oğlum öyle birini gördüm ki lan..
Kırk yerimden bıcaklanmışa döndüm.

-Kimi gördün?

-Bilmiyorum. Yani adını bilmiyorum ama çok yakışıklıydı var ya.

-Sana artık yuh diyorum. Bekleseydin de sevgilinle ayrılışının üzerinden yirmi dört saat geçseydi bari.

-Ne bekleyeceğim lan. Bir kere saçma salak bir mesajla terkedilen benim. Neymiş efendim uzak mesafe ilişkisi yürümezmişte bilmem neymiş. Yürümezse kalk gel, tutan mı var? Yok efendim Türkiye'de yapamazmışta bilmem ne. İnsan hemen kestirip atmaz, seviyorsa çözüm odaklı davranmalıydı. Beni sevmeyeni ben dünden sevmem. Ayrıca ben demin atın üzerinde gördüğüm ay parçasını daha önce görmüş olsam acaba benim ex olacak orangutana bakar mıydım?

Deniz'den;

-Hah Mehmette geliyor.

Aziz'in söyledikleri üzerine hepimizin bakışı Mehmet'in geldiği yöne kayarken Eray'ın uzun süre bakması dikkatimden kaçmamıştı.

Lanet olsun, Mehmet'e mi tutulmuştu bu gerizekalı?

Mehmet masaya geçip oturduğunda Eray'a çatık kaşları ile attığı kısa bakışlara karşı Eray da salyalarını akıtarak bakmaya devam ediyordu.

Kolunu kimsenin farketmeyeceği bir şekilde dürttüm ve yine kimse anlamasın diye sanki gülünecek birşey konuşuyormuşuz gibi gülümserken dişlerlerimin arasından konuşmaya başladım.

-O ağzını biraz daha açık tutmaya devam edersen sadece sinekler değil, tüm börtü böcekler ağzından içeri doluşuverecek.

Söylediğim şeye karşı bu kezde Aziz gözlerini kısıp bakarken kafasını hayırdır anlamında salladı.

Kocacığım inan kıskanmanın hiç sırası değil.

-Offf şu boya posa şu endama şu gözlere..

-Sakin olsana manyak mısın herkes duyacak.