Sekiz

19.2K 1.3K 291
                                    

Yazar'dan;

Aziz sıktığı yumruklarını masaya vurduğunda masada bulunan iş ortakları ne olduğuna anlam vermeye çalışırken burnundan soluyan adam kimseyi umursamadan Deniz'in bileğini kavradığı gibi mutfağa doğru yöneldi.

-Dur ne yapıyorsun?

Dese de Deniz'i dinlemeden mutfağa geçip kapıyı sertçe kapattı.

Karşısında duran adamın dehşet dolu bakışları altında korkuya kapılan Nazlı tam ağzını açacakken konuştu Aziz.

-Sen kim oluyorsunda benim eşime iş buyuruyorsun ha?

-Onun bir suçu..

-Sen karışma.

Diyerek kesin bir dil ile Deniz'i susturup tekrar döndü Nazlıya.

-Cevap ver bana!!!

Diye bağırışı konağı inletir gibiydi.

-Ağam yemin olsun ben iş filan buyurmadım. Damat beyim kendisi geldi, Züleyha hanım'ım yardım gerekli demiş yardım edeceğim diye tutturunca ben de-

-Tamam kes!

Deyip Deniz'in bırakmadığı bileğini çekiştirerek tekrar sürükledi peşinden. Mutfaktan çıkıp üst kata gidecekken duraksadılar. Evin kadınları yükselen sesler yüzünden zaten merdivenlerden inmektelerdi.

-Ne oluyor oğlum, sesin tüm konağı sarmış. Misafirlerimize rezil olduk.

-Kime rezil olduğumuz umrumda bile değil. Ben size derdimi anlatamadım galiba.

-Neyi anlattın da dinlenmiyor sözün söyle hele.

-Benim eşim bu evde sizin emir eriniz değil! Kardeşim dahi olsa kimse ona iş buyuramaz, hizmet bekleyemez tamam mı?

Dediğinde bu kez Deniz'in bileğinden değil, elinden tutuyordu.

-Gerekeni yapacağını umuyorum anne.

Dişlerinin arasından sinirle çıkardığı kelimelere karşılık olarak Beyhan hanım kafasını sallarken Aziz Deniz'in elini hiç bırakmadan yatak odalarının yolunu tuttu.

Kıravatını çözmeye çalışırken sinirle odanın bir ucundan diğer ucuna doğru volta atarken sakin bir ses tonu ile sordu Deniz.

-Daha iyi misin?

-Değilim Deniz.
Hayır ben seni de anlamıyorum karşı gelemedin mi, ben Aziz ağa'nın eşiyim bu evin damadıyım diyemedin mi?

-Olan oldu zaten. Uzatmayalım, boşver. Hem kimse bana istemediğim birşey yaptırmadı emin ol. Yaptıramazda ben kendimi gerekirse korurum. Kardeşinin isteğini sadece saygısızlık yapmamak adına kabul ettim o kadar. Ayrıca bu evde ki herkes ile iyi anlaş diyen sen değil miydin? Dediğini yaptım işte.

-Yahu ben mutfağa gir iş mi yap dedim? Sadece aile büyüklerimiz ile iyi anlaşırsan sorun olmaz dedim. Bu seni hizmetli gibi çalıştıracakları anlamına gelmiyor. Ayrıca kendini koruyamamışsın ki masada onca insanın içinde servis yapıyordun.

-Ben..
Yani seni utandırdıysam kusura bakma.

Deniz'in mahçup bakışlarına karşılık elini ensesine götürüp odada volta atarken devam etti Aziz.

-Mesele kimin ne gördüğü değil. İş, anlaşma, ortaklık benim umrumda bile değil. İşlerle sırf babamın gönlü olsun diye ilgileniyorum. Belki birşeyler hatırlamaya başlarım diye...

Derken Deniz'in yanına,yatağın ucuna oturarak devam etti.

-Benim utandığım, mahçup olduğum tek kişi sensin. Ben sana bir söz verdim bu konakta rahat edeceğine dair ama şu olanlar.

Söylediği her cümle Deniz'i şaşırtmaya devam ederken düşündü Deniz.

İlk gördüğü o adamın derinlerinde bambaşka bir adam yatıyordu aslında. Verdiği sözleri önemseyen, sorumluluk sahibi ve iyi niyetli biri.

-Senin bir suçun yok. İnan kimse zorlamadı beni.

-Bana şu işi en başından anlatır mısın? Züleyha senden neden böyle birşey istedi?

Başta anlatıp anlatmamakta tereddüt etse de her şeyi anlatmanın, Aziz'e karşı açık olmanın doğru karar olacağını düşünüp olan biten her şeyi anlatmıştı Deniz.

Sabah olduğunda erken saatde aile bireyleri yine avluya kurulan masanın etrafında toplandı.

-Ooo fırtına çiftimiz de teşrif etmiş.

-Allah canını almaya Sedat sus!

Diyerek patavatsız kocasının kolunu cimciren Gülendam, yine her zaman ki neşeli hali ile ortamın havasını dağıtmak ister gibi konuşmaya başladı.

-Aman da aman Best model of the Soykan Konağı'nın biricik çifti mi gelmiş günaydınlar efendim.

-O ne demek kız öyle?

-Karışma sen, yemeğini ye öküz.

-Günaydın!

Soğuk bir ses tonu ile dün olanlara hala sinirli olduğunu belli eden Aziz önce eşinin ardından kendi sandalyesini çekip oturduğunda ağzında yediklerini yutmadan tekrar söze girdi Sedat.

-Yalnız dün ortalığı fena inlettin Azizim. Misafirler var diye kalkamadık biz masadan ama bir yanlış anlaşılma olmuş diye duyduk.

-Al şu peçeteyi sil şu bıyıklarını kaymak bulaştırmışsın her tarafına pis pis konuşuyor hala. Önce şu yediklerini yut öküz gibi tıkınmış birde.

Gülendam,
Fısıldar bir ses tonu ile hala kocasını susturmaya çalışsa da adam'ın meraklı bakışları hala Aziz'in üzerindeydi.

-Görüyorum ki bu konakta evliliğimizin ciddiyeti ve bizim eş oluşumuz gerçeğine hala uyananamış olanlar var. Ben de gereken uyarıları yaptım sadece Sedat abi, fazlası değil.

Derken bakışları Ferhat, Ayşe ve kardeşi Züleyha'ın üzerinde gidip gelmekteydi.

-İmalı konuşmasan da açık açık söylesen Aziz abi? Bir kusurumuz mu oldu?

Anlamaz bakışlarını Ayşe'nin ve Aziz'in üzerinde gezdiren Ferhat'ın olup bitenlerden haberi yok gibi duruyordu.

-Peki daha açık konuşayım Ferhat. Bilirsin seni de , Tuncayı da Sedat abimi de öz kardeşlerimden hiç ayırmadım. Birçok şeyi hatırlamıyor olabilirim ama bana anlatılanlara her zaman inandım sizinle de en ufak bir sorun yaşamamak için hepinize karşı hep hassas davrandım. Ama eşinin Denizi kuytu köşelerde sıkıştırıp ağıza alınmayacak laflar söylemesi olmadı, haberin olsun!

Aziz'in söylediği her cümle masada bulunan iki kişinin Denize daha fazla nefret duymasına neden olurken az sonra herkes eşini işe yolcu etmek için ayaklandı.

-Kendine dikkat et, ters bir durum olursa ara beni tamam?

-Tamam merak etme.

-Birşeye ihtiyacın olursa da aynı şekilde arayabilirsin. Veya Yılmaz'a söylersin halleder.

-Tamam zaten odamda oturacağım pek birşey gerekmez herhalde.

-Hayır odanda oturmayacaksın!

Diyerek kalabalığın arasından  bakışları Nazlıyı bulurken devam etti.

-Nazlı, Deniz ağaya bir keyif kahvesi yap.

Derken avluda bulunan herkes şaşkınlıkla izliyordu olanları.

-Nasıl içerdin kahveni?

-Sade

-Sade olsun Nazlı. Fazla bekletme.

-Ağa mı dedin sen?

-Evet. Ağa eşi ağa olur, bundan sonra herkes sana Deniz ağa olarak hitap edecek.

Diye herkesin duyacağı bir şekilde konuşup Deniz'in yanağına doğru uzandı Aziz.

-Akşama görüşürüz, fazla geç kalmam.

Düşmanın Oğlu - GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin