Düşmanın Oğlu - Gay

Otuz bir

Kahvaltı sonrası Gülendam abla zorla kolumdan yapışıp yanına oturmuştu beni.

Sanırım son gelişmeleri öğrenecekti.

-Abla ya. Dersler ile ilgili yapacaklarım var diyorum niye anlamıyorsun?

-Hı hı, yedim bende. Utanıyorum demiyorsunda. Hem ben özel konuları anlat demiyorum ki onu daha çok Ayşe merak eder. İstersen onu çağırayım ona anlat..

Söylediklerine ciddi misin anlamında bir bakış attığımda ikimiz de gülmüştük.

-Ee anlat bakalım vallaha sabır taşı olsa çatlardı he.

-Ya ben bir arkadaşımla buluşacağım dedim ya geçen. Siz kahvaltıdayken çıktım hani?

-Aa sahi kim bu arkadaş? Şu Eda denen arkadaşın dönmemiş miydi İzmire? Bana bak senin benim dışımda başka arkadaşlarında mı var..
Vallaha darılırım, kırılırım gücenirim.

-Ela.

-Aman canım neyse ne.

-Ayrıca bu öyle birşey değil. Senin yerini kimse tutamaz ama onunla da bir bağ kurduk yani.

-O?

-Eray ismi.

Dediğimde duraksadı ve kaşılarını çatıp birkaç saniye düşündükten sonra öne doğru biraz eğilip sordu..

-Soyadı ne bunun?

-Karan.

-

-Birşey mi oldu?

-B...
Bildiğimiz Karan.

-Yani ben pek bilmiyorum ama eskiden burada oturuyorlarmış tanıyorsunuzdur siz herhalde?

-Tanıyoruz canım çok güzel tanıyoruz.

Gülendam abla sıkıntılı bir nefes verip sıcak basmış gibi iki elini yüzüne doğru havada sallarken iyice endişelenmiştim.

-Birşey mi oldu?
Yani ben hakklarında birkaç bilgi edinmeye çalıştım ama bir sorunları yok dendi bana.

-Yok, yok canım ne sorunları olacak. Ayrıca ben Erayı en son gördüğümde çocuktu daha..

-O zaman sorun ne?

-Bir sorun yok kuzum sen arkadaşınla takılmaya devam et. Hem birşey olsa söylerim biliyorsun..

-Peki, sen öyle diyorsan.

-Bunlar ailecek mi gelmişler?

-Hı hı. İtalyada ki şirketleri iflas edince dönmüşler memlekete. Bu arada bana biraz bahseder misin tanıdığın bildiğin kadarı ile..

-Ben; Benim öküz kocam Sedat'dan dolayı tanıyorum. Yani Karanların büyük oğlu Kadir, Sedat'ın okuldan arkadaşıydı. Üniversiteyi bitirdikten sonra fikirleri hocanın hoşuna gittiği için çizimlerini falan yutrdışına göndermiş..
Yurtdışından teklif gelince de anası babası yalnız bırakmak istemedikleri için burada ki fabrikaları satıp Kadir ile beraber oraya yerleştiler. Zaten o gün bu gündür pek haberimiz de yok ne yapar ne ederler.