On sekiz

16.8K 1.2K 138
                                    

Tuncay: Günaydın (08.22)

Tuncay: Dün öylece çekip gittiniz. Mehmet Aziz abiyi aramış ama telefonu kapalı, merak ettik. Ben de sana yazayım dedim.
(Görüldü)

Tuncay: Küs müyüz? (08.35)

Deniz: Günaydın. Yok küs değiliz, mesajını gördüğümde daha yeni uyanmıştım elimi yüzümü yıkadım ondan geç cevap verdim kusura bakma.

Tuncay: Yok ne kusuru, uyandırmadım umarım.

Deniz: Yok ben zaten erken uyanmaya alışmışım kendiliğimden uyandım. Aziz iyi bu arada. Telefonunu kapatmış herhalde dünden sonra kimseyle konuşmak istemediği için.

Tuncay: Sen peki, sen nasılsın? Ne desem bilemiyorum inan, ağabeyimin yaptığı şey..hiç doğru değildi.

Deniz: Ve benim yengeni itmem?

Tuncay: Bak ben seni o kadar iyi tanımıyor olabilirim ama ne kadar kibar, nazik ve düşünceli bir çocuk olduğunu biliyorum. Öyle olmasa sırf beni kırmamak için sıkıldığın halde benimle klübe gelmezdin. Düşününce böyle birinin bir insana vurması hele ki bir kadına..mantıklı gelmiyor bana. 

Deniz: Beni tanımıyor olmana rağmen mantıklı düşünmüş, beni analiz etmişsin bunun için teşekkür ederim. Evet yapmadım! Ama aksini ıspat edecek bir kanıt yok maalesef elimde.

Tuncay: Ya zaten kimsenin kanıt beklediğini düşünmüyorum. Ferhat ağabeyim zaten çok üzgün, çok pişman. Hem onu da anlayın sonuçta yengem de onun eşi. Aziz ağabeyim nasıl ki senin saçının tek bir teline zarar gelsin istemiyor, ağabeyim de öyle. Tabii bu seni vurmaya kalkmasını asla haklı çıkarmıyor orası ayrı. Ama sevdikleri söz konusuyken insanlar pek mantıklı düşünemiyor bazen.

Deniz: Anlıyorum, haklı olabilirsin. Hem ben de pek düşünmemeye karar verdim konunun üzerine. Olan oldu sonuçta. Sadece herkesin özellikle de Ferhat abinin önce beni bir dinlemesini, kendimi açıklamama izin vermesini isterdim.

Tuncay: Evet keşke böyle bir gerginlik yaşanmasaydı.

Deniz: Neyse, olana çare yok demişler.

Tuncay: Ben daha fazla tutmayayım o zaman seni. Aziz ağabeyime söylersin aradığımızı. Telefonu açtığında dönsün bize özellikle Mehmet'e, konuşacakları varmış.

Deniz: Söylerim merak etmeyin.

Tuncay: O zaman görüşürüz diyelim.

Deniz: Görüşürüz.

***

Deniz'den;

Sabah uyandığımda Aziz'i yanımda görmeyişime şaşırsam da dün olanları düşündüğümde bu duygunun ikimiz için de yabancı olduğu kanısına varıp elimi yüzümü yıkamak için banyoya girdim.

Banyodan çıktığımda odada bulunan tekli koltuğun üzerinde ki poşetler çekti dikkatimi.

İçerisinde etiketleri üzerinde yeni birkaç kıyafet ve bir not vardı.

Notu alıp okumaya başladım.

Günaydın!
Üzerini değiştirmek istersin diye birkaç yeni kıyafet aldırdım. Malum evden bir sinirle çıktığımız için yanımıza birşey almadık. Ve bu arada düşündüm de gelmişken birkaç gün kalmamız ikimize de iyi gelebilir. Uyandığında bahçede bekliyor olacağım.

Düşmanın Oğlu - GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin