Elli iki

5.7K 457 109
                                    

Bu bölüm geçmişe küçük bir yolculuk yapıp neler olduğunu detaylıca öğreneceğiz.

Kaoslarımız ardı arkası kesilmeden devam 💣

Medya: Dinlerken Deniz bebeğimin halleri gelsin aklınıza ;)

Keyifli okumalar ❤️

_

Yazar'dan;

Herkes duyduğunun şaşkınlığını daha atlatamamışken üstüne Tuğrul dedenin Sedat'a attığı tokad ile ortam iyice gerildi.

-Sana yazıklar olsun! Hakkım haram zıkkım olsun sana!

-Dede bak...

-Sus, kes sesini! Benim senin gibi bir torunum yok artık. Sana böyle mi öğrettim ben ha, böyle mi yetiştirdim ben seni? Ulan babandan bile daha çok emek verdim sana ben. Bu muydu karşılığı, katil olman mı?

Tuğrul dedenin sinirle söylediklerine karşı Sedat ve babası Kazım ağanın bakışları kesiştiğinde Kazım oğlunun onu ele vermemesi için yalvarır gibi baktı adeta.

12 sene önce..

-Sen..sen bizim tırlarımızla, ekmek teknemizle zehir mi taşıyorsun Kazım  abi?

-

-Nasıl yaparsın ya böyle birşeyi? Yıllardır hemde..
Babamız duysa kalpten gider hiç mi düşünmüyorsun?

-Sen söylemezsen kimse duymaz Demir. Yıllardır bu böyle geldi böyle gidiyor bak kimsenin ruhu bile duymuyor.

-Yok. Ben inanmıyorum..
Karşımda ki saygı duyduğum, güvendiğim, bir sözünü iki etmediğim abim olamaz. Biz çoluk çocuk bu pisliklere bulaşmasın diyoruz, bulaşana yardım ediyoruz sen nasıl yaparsın bunu?

-Lan kahramanlık yapmak bize mi kaldı? Hem biz mi zehirliyoruz sanki milleti. Satmasınlar, bana ne. Hem ben görmedim, duymadım bilmiyorum tırlarda ne taşıdıklarını. Adamlar tırlarımızı kullanmak için milyonlar veriyorlar elimizin tersiyle itecek miyiz?

-Babama çok iyi bir iş bağladım diye övündüğün iş bu muydu? Sen vicdanını rahatlamak için görmezden duymazdan gelebilirsin ama ben gelmem!

-Ne demek oluyor bu?

-Babama her şeyi anlatacağım.

-Lan biterim ben.

-Bunu saklayamam abi. Aile şerefimizi, haysiyetimizi, güvenimizi sarsamam. Bu iş eninde sonunda ortaya çıkar. Tırlarımızda ilaç taşındığı bir duyulsa ne olur hiç mi düşünmedin abi? Kimse yüzümüze bakmaz, kimse iş vermez bize. Bak sen eğer adamlardan korkuyorsan ben babamla konuşurum. Hem Ünal abime söyleriz, o da bulur illa bir çözüm yolu.

-Lan ne babamı ne Ünalı? Bizi yaşatırlar mı sanıyorsun, beni yaşatırlar mı sanıyorsun? Olmaz dedim! Susacaksın anladın mı lan beni? Ağabeyinim ben senin, ne diyorsam onu yapacaksın.

***

-Ne demek tırlarımızı kullanamazsınız?

-Öyle gerekiyor, olmaz işte. Öğrendiler ve bu daha da duyulursa zaten işin içine polisler girer. Babam böyle şeyleri hoş karşılamaz bilirsiniz. Oğlum demez beni de yakar.

-Biliriz, çok iyi biliriz hemde. Zaten bu yüzden sana geldik, sen hallet dedik.

-İşte kardeşim öğrendi ve bu iş bozulmazsa babama söyleyeceğim deyip duruyor çocuk. En azından bir süre-

-Bir süresi yok bu işin Kazım! Eğer mallarda en ufak bir geçikme olursa adamlar tepeme binerler. Onlar benim tepeme binerlerse ben de senin tepene biner, hatta bir tek seni değil, sevdiğin kim varsa hepsini silerim bu dünyadan anladın mı beni? Şimdi git o kardeşini susturabiliyorsan sustur, susturamıyorsan da ebediyen susmasının bir yolunu bul. Sana balya balya paraları işime taş koy diye vermiyorum ben. Defol karşımdan şimdi!

Düşmanın Oğlu - GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin