Düşmanın Oğlu - Gay

Özel Bölüm (Deniz&Aziz)

Özel bölümümüze hoşgeldiniz!

Finalin üzerinden baya bir süre geçti. O yüzden oy ve yorum konusunda kafamda bir sınır belirledim bunu söylemiş olayım. O sınırı aşarsanız Mehmet & Tuncay
Eray & Çağrı
Gülendam & Kadir çiftleri için de özel bölümler yazarım. Oy sınırının kaç olduğunu söylemeyeceğim tabii ki o yüzden hepiniz oylayın 😈

Keyifli okumalar ❤️

_

Deniz'den;

Koskoca yirmi seneyi aşkın yıl. Umut'umuz büyümüş evlenmiş, hatta torunlarımız olmuş, kızımız mesleğini eline almaya hazırlanıyordu.

Ama gel gör ki zalımın oğlu Aziz sanki bu seneler hiç geçmemiş gibi hala yakışıklı ve karizmatikti. Bakan ellisini aştığına asla inanmıyordu.

Tabii ben de salmış durumda değildim. Ama Aziz zamanı durdurmuşcasına genç, yakışıklı ve yaramazdı hala.

Yatakta yan yatmış bir pozisyonda yüzümü avucumun içine yatırmış, yanımda uyuyan bedeni seyrediyordum. Alnına düşmüş saç tellerini parmaklarım ile geri taradım. Kokusu burnuma dolmaya başlarken yanağını öptüm.

Anında gülümsedi.

"Numaracı seni."

Yanına biraz daha yakınlaştım, yastığında ki boşluğa koydum başımı.

"Uyurken beni seyretmeni seviyorum."

"Uyurken bile yakışıklı oluyorsun da ondan."

"Her zaman olduğu gibi.."

Başımı kaldırıp ters ters yüzüne baktım.

"Ne oldu, niye bakıyorsun öyle maviş maviş?"

"Yaşlan, yaşlan. Senin bu kadar yakışıklı olman benim canımı acayip sıkmaya başladı artık."

Kahkaha attı. O gülerken ben hala sinir olmuş bir ifade ile bakmataydım.

"Seninleyken yaşlanamıyorum ne yapayım? Hem sanki sen yaşlandın da. Şu saçlar, şu gözler..gül bakayım."

"Niye?"

"Gül gül." Sırıttım zorla.

"Ohooo daha kaz ayakların bile çıkmamış. Evren bizi yaşlandırmayı unutmuş bence."

"Gül bakayım sende çıkmış mı?"

"Bak bakalım."

"Yaşanmışlık belirtisi yok resmen. Sen botox mu yaptırıyorsun?"

"Sen acaba fazla mı taktın bu konuya? İnsanlar genç görünmek için neler neler yapıyor ne güzel genciz işte tadını çıkar aşkım."

"Değilsin. Bence yaşlandın sen biraz."

Elini alnıma götürürken kaşlarımı çattım.

"Ne yapıyorsun?"

"Ateşin de yok."

"Ben gayet kendimdeyim."

"Bir yaşlansana diyorsun, bir yaşlandın diyorsun çözemiyorum."

"Çözemezsin." Hadi kahvaltıya.

Beraber ayağa kalktık.

"Sen gir istiyorsan banyoya benim işim uzun sürüyor biliyorsun."

"Banyoya giriyorsun, elini ve yüzünü yıkayıp, dişlerini fırçalayıp çıkıyorsun tamam mı? Eğer on beş dakikadan fazla o banyoyu işgal edersen-"