Kırk bir

7.8K 580 154
                                    

Birazcık beklettim bunun için kusura bakmayın lütfen. Bu saatde paylaşmamın amacı ise sizleri daha fazla bekletmemek..

Birde gözlemlediğim kadarı ile sanırım watty algoritmasıyla alakalı olarak bu saatlerde bölüm paylaşınca pek fazla etkileşim almıyor oy olarak.

O yüzden bölümü gören, okuyan herkesten yıldızcıkları doldurmasını rica ediyorum :)

Bu arada bu bölüm Çağrı'nın konağa yemeğe gelişinin sonrasından devam ediyor.

Keyifli okumalar ❤️

_

Yazar'dan;

Çağrı, aldığı darbe ile sarsılıp kanayan burnuna bakarken Mehmet'i merak edip konakta aramaya başlayan Tuncay, tüm konuşmalara ve tabii ki Mehmet'in yaptığına şahit olmuştu..

Aynı zamanda konağa doğru ilerlemekte olan Eray da.

-İyi misin, burnun kanıyor.

-İyiyim yok bir şeyim.

Tuncay Çağrı'nın kanayan burnuna acı dolu bir ifade ile baktıktan sonra dehşet dolu bakışlarını arkasında kalan Mehmet'e göndererek sertçe göğsünden ittirdi.

-Neden yaptın ya, aklını mı kaçırdın niye vuruyorsun adama?!!

-Tamam Tuncay vurmadı kaza ile oldu.

Derken Eray'ın yanlarına gelip Çağrı'nın kanayan burnuna cebinden çıkardığı mendili uzatması ile Çağrı arabasına atlayıp giderken Mehmette Tuncay ile daha fazla gerilmemek için kendini yollara vurmuştu.

Tabii Eray da peşinden gitmişti.

-Durur musun?

-

-Ya durur musun? Ne bu hız amına koyayım yetişemiyorum.

-

-Dalağım şişti amk dursana!

Eray'ın bitmek bilmeyen cümlelerine karşı olduğu yerde aniden durduğunda arkası hala Eray'a dönüktü Mehmet'in.

Nefes nefese bir şekilde önüne geçip devam etti..

-Spora tekrar başlasam çok iyi olacak. Bu ne hız aq koşu maratonunda mıyız?

-Ne istiyorsun?!

-Öyle sinirle gittin, merak ettim.

-Etme!

Diyip tekrar gitmeye yeltendiğinde önünü kesti Eray.

-Niye vurdun o çocuğa?

-Sana ne?

-Hep böyle kısa ve net misin?

-Bana bak çocuk, git başımdan!

-Tuncay yüzünden mi?

Dediğinde Mehmet'in öfkeden kızaran gözleri Eray'ın bakışlarını buldu..

-Sustuğuna göre öyle.

-

-Tamam konuşma, ama gel şöyle oturalım.

Diyip yol kanarında ki bankı gösterdi. Mehmet ise umursamazca devam etti yürümeye.

-Tamam, sen deli gibi yolda yürümeye devam et ben şurada oturacağım. Olurda konuşmak istersen gelirsin.

Düşmanın Oğlu - GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin