Medya: Aziz
_
Yazar'dan;
Aziz Ferhat'ı masadan aldığı gibi kalabalığın arasına iterken herkes sessizce izlemekle yetindi.
Ferhat ise hiçbir şey demeden öylece bakışlarını yere eğmişti.
Zaten Aziz ondan büyük olduğu için de herhangi birşey söyleme hakkı yoktu.En azından Soykan ailesinin kurallarına göre.
-Daha önce de uyardım! Herkes kendine de eşine de sahip çıksın derken ne demek istediğimi anlamışsınızdır diye düşündüm ama görüyorum ki yanılmışım.
Diyerek Ferhat ve Ayşeye öfke ile bakarken Sedat girdi araya. Durdurmasalar daha çok öfkeleneceğini ve öfkelenirse hiç iyi şeyler olmayacağını o da herkes kadar iyi biliyordu.
-Tamam lan bir dur bir öğrenelim işin aslı astarı nedir diye.
Sedat'ın konuşmasına hatta genel olarak kimsenin edeceği tek kelimeye tahammül edemeyen Aziz elini havaya kaldırdı yeter demek istercesine.
-Ben neyin ne olduğunu gayet iyi biliyorum. Benim eşim ben yapmadım diyorsa, yapmamıştır. Burada durup kimsenin tek lafını dinleyecek değilim.
Diyerek Deniz'in elinden tutup çıkış kapısına doğru yöneldi.
Deniz gözyaşlarını tutamazken ara ara çıkardığı hıçkırık seslerini bastırmak için çok dirense de Aziz ne kadar dağıldığının farkındaydı ve bu onun için çok can yakıcı bir durumdu.
Aziz'in aniden frenlediği arabanın sarsılması ile irkildi Deniz.
-Bana bak!
-
-Bana bak dedim!
Deniz'den hala bir ses gelmeyince eliyle çenesini kavrayıp bakışlarının gözlerini bulmasını sağlamıştı Aziz.
-Daha fazla ağlayıp durma karşımda artık!
Diye bağırmasıyla daha çok gözleri doldu Deniz'in.
Tamam herkesin içinde onu korumuştu ama sadece ezdirmemek için mi? İşte bundan emin değildi Deniz.
-Suçlu gibi...
Söyleyerek cümlesini tamamladığında Deniz'in gözlerinde ki kederin yerini karşısında ki adamın ona inanıyor olmasının mutluluğu almıştı.
-Sen
İnanıyor musun bana?Ürkekçe sorduğu sorusunun cevabını beklerken kalbi tıpkı bir kuş gibi atıyordu, sanki şimdi kanatlanıp uçacakmış gibi.
Öyle korkuyordu Aziz'in kendisine inanmama ihtimalinden.
Herkesin inanmamasına katlanabilirdi hatta belki umursamazdı bile ama eşi olan adamın ona inanmayacak olmasını kaldıramazdı.
-İnanıyor musun mu?
Deniz, aklını mı kaçırdın sen ne biçim konuşuyorsun? Ben böyle saçmalığa inanacak bir adam mıyım, hiç mi tanımadın sen beni?-Ben
-Lütfen konuşma, kalbini kırmak istemiyorum!
Diyerek sinirle tekrar çalıştırdı arabayı.
-İnanıyor musun muş...
Birkaç dakika sonra geldikleri tatil köyünün önünde durduklarında Deniz biraz olsa sakinlemiş gibiydi.
-Nereye geldik?
Anlamaz bakışları arabanın camından etrafı gezinirken cevap verdi Aziz.
-Bizim tatil köyü burası. Kendini iyi hissedeniceyedek burada kalacağız.
Dese de aslında sakinleşmeye ve iyi hissetmeye ihtiyacı olan kendisiydi.
-Hoşgeldiniz Aziz bey.
-Hoşbulduk Samet. Bizim ev hazır mı geçebiliyor muyuz?
-Tabii tabii hazırladık biz şöyle buyurun.
Adam'ın verdiği cevapla beraber onu takip ettiklerinde sıra sıra dizilmiş villalardan birinin önüne geldiler ve adam anahtarla kapıyı açtıktan sonra anahtarı Aziz'e teslim etti.
-Ekstra birşeye ihtiyacınız olursa ben buralardayım.
-Biliyorum Samet sağolasın.
Hadi geç,Deyip Deniz'in beline hafifçe dokundu ve beraber içeri girip direkt yatak odasına çıktılar.
Yalnızdılar ve villanın aşağı katında salon dahil bir sürü uyuyabilecekleri alan varken ikisi de sorgulamamıştı bile yaptıklarını.
-Kızgın mısın bana?
Nasıl kızgın olabilirdi ki Aziz Deniz'e? Zaten kızgın olsa bile muhtemelen masumca bakan bir çift mavi göz karşısında kızgınlığının hemen geçmesinden başka bir seçeneği olmayacaktı.
-Kızgınım.
-Bana inanmadığını düşündüm diye mi? Ama orada kimse yoktu ya gören olmadı olayı ben o yüzden belki inanmazsın diye düşündüm. Veya kafanda en ufak bir şüphe oluşur diye. Ki olsa bile anlardım, dediğim gibi olayı gören kimse yoktu ve Ayşenin söylediklerine karşı benim söylediklerim vardı sadece.
-Yengemin ne dediği umrumda bile değil! Ki itmiş olsan bile senin durduk yere böyle birşey yapmayacağını bilecek kadar tanıyorum seni artık tamam mı?
Dediğinde Deniz'in tekrar ağlamaya başlaması yine darmadağın etmişti Aziz'i.
-Şşşt tamam. Geçti bitti hala neden ağlıyorsun?
-İftiraya uğramanın nasıl ağır birşey olduğunu bugün daha iyi anladım ben Aziz. Babam'ın yaşadıklarının ne kadar ağır olduğunu bugün bir kez daha anladım..
Gözlerinden yanaklarına akan yaşı silmek için uzanan eli tereddüt ile geri çekildi Aziz'in.
Ona bu kadar yakın iken bu kadar uzak olması ve kalbinde dolup taşmak üzere olan duygularını nereye sığdıracağını şaşırmış vaziyette odanın ortasında volta atmaya başlarken, Deniz de ağlamaktan yorgun düşmüş bedenini yatağa bırakmış ama henüz uyumamıştı.
-Bir dönelim hele o konağa. O Ferhatın götünü...
Tövbe tövbe yaa konuşturuyor beni şerefsiz akşam vakti kötü kötü.
Gözlerini kapatıp doktorun dediklerini düşünerek derin bir nefes verdikten sonra siyah ceketini bir kenara fırlatarak sakince yatağın boş tarafında ki yerini aldı.
O an tüm dünya ile bağlantısını koparmak istercesine, kendini çoktan meftunu olduğu deniz mavisi gözlerin güzelliğine kaptırmak istemişti.
-Daha iyi misin?
Mavi gözlerini zeytin siyahı gözler ile buluşturan Deniz'in yanağından süzülen gözyaşını parmak ucuyla hafif bir şekilde temizledi Aziz.
Aynı zamanda temizlediği yeri okşamaya devam ederken sordu.
-Bana sarılmak ister misin?
Dışarıdan gelen tüm sesler bir anlık susmuş, sadece Aziz'in dudaklarından dökülen cümleler yankılanıyordu sanki.
Tekrar ve tekrar...
Bana sarılmak ister misin?
-Sadece sarlmak. Bizi, olanları, durumumuzu düşünmeden. Sadece sarılarak uyumak istiyorum.
Gerçek eşler değillerdi belki ama o an Deniz de olanları ve bundan sonra olacakları değil, sadece yaşayacağı ve ona kesinlikle iyi gelecek birkaç saati düşnerek kafasını usulca yatırdı Aziz'in göğüslerine.
Anında belinde hissettiği kocaman ve güçlü kollar onu sımsıkı sarmalarken sarıldığı adamın kokusu tüm hücrelerine yayılmış bir zehir gibiydi artık.
Öldürmeyecek, ama tüm benliğini esiri altına alacak belki de en güzel zehirdi bu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşmanın Oğlu - Gay
Novela Juvenil[TAMAMLANDI] Birbirlerine düşman iki akraba ailenin zoraki evlendirilen çocukları Deniz ve Aziz'in hikayesi 🖤 Bu kitap'ın geçtiği evrende eşcinsel evlilikler yasaldır! Başlangıç: 01.03.23 Bitiş: 30.05.23