Yirmi altı

13.4K 1.1K 265
                                    

Deniz'den;

Herkes duygduğu sesin sahibine şok olmuş bir şekilde bakarken Umut'un belimi sarmalayan ellerini tutup biraz ayrılmamızı sağladıktan sonra dizlerimin üzerine eğildim.

Zaten günlerdir durmayan gözyaşlarım tekrar akmaya başlarken ağlamaktan kısılmış ses tonum ile sordum.

-Sen
Sen konuşuyorsun..

-Beni bırakmayacaksın değil mi Deniz abi, gitmeyeceksin söz ver bana. Hani beraber Denize gidecektik, beraber bir sürü resim yapacaktık?

-Ben bir yere gitmiyorum ki. Sana verdiğim sözleri yine tutacağım sadece bu evden ayrılıyorum o kadar. Yine görüşmeye devam edeceğiz.

-Hayır yalan söylüyorsun, gelmeyeceksin işte! Onunla kavga ettiniz, duydum ben o yüzden gidiyorsun.

Diyerek yanımdan ayrılıp tekrar merdivenleri çıkarak minicik elleriyle Aziz'e vurmaya başladı.

-Neden istemiyorsun onu? Kötü birisin sen, sevmiyorum ben seni. Keşke babam Deniz abi olsaydı!

Söyledikleri karşısında kimsenin sesi bile çıkmamıştı. Umut, minicik kalbi ile Aziz'e hesap sorarken bakışlarımız alacaklı gibi çalan kapıya yöneldi.

-Mahmut, ne oldu?

-Deniz ağam. Beni hanım'ım gönderdi, Denizi al gel dedi.
Dila yenge..Dila yengeyi kaybettik.

Böyle bir şeyin olma ihtimalini hepimiz biliyorduk ama yine de beynim duyduklarını algılamakta güçlük çekmişti.

Yengem..
Ölmüş müydü?

Düşüncelerimin arasından Züleyha ablanın elinde ki bardağı yere düşürüp kırması ile ayrılmıştım.

Sanırım o da benim gibi şok olmuştu.

-Tamam Mahmut, sen arabaya geç bekle hemen geliyorum ben.

Diyerek Umut'un yanına doğru adımlayıp ellerini tuttum ve minicik parmaklarının üzerine öpücükler kondurup konuştum.

-Benim şimdi gitmem lazım, ama geri geleceğim söz veriyorum tamam mı?

-Ya gelmezsen , ya beni kandırırsan?

-Geleceğim bir tanem. Hem valizlerimi burada bırakıyorum içinde bir sürü eşyam var. Onlar olmadan gidemem ki. Geri döneceğim ve söz bir daha ayrılmayacağız anlaştık mı?

-Anlaştık ama nereye gidiyorsun ki?

-Şuan ağabeyimin ve annemlerin yanında olmam lazım, bana ihtiyaçları var. Hemen bu akşam geri döneceğim abi sözü veriyorum.

-Tamam. Ama sözünü tut, benim de sana ihtiyacım var çünkü.

Dediğinde gülümseyerek her iki yanağını sıkıca öpüp ayrıldım konaktan.

-Doğum erken başladı..
Bu yüzden bebeği de kurtaramadılar maalesef.

Annem ile konuştuktan sonra abimin oturduğu yöne doğru adımlayıp sarıldım ona. Çok aşırı üzgün görünmüyordu açıkcası ama şok olduğu da her halinden belliydi.

-Kaç kere söyledim. İlla bebek sahibi olmak zorunda değiliz, gerekirse evlat ediniriz dedim ama dinlemedi beni. Doktor bebeği alırsak bir daha hamile kalamazsın deyince tutturdu doğuracağım diye.

-Nasıl bir psikolojide olduğunu biz tahmin edemeyiz ki abi. Ayrıca olacakların önüne de geçemeyiz maalesef. Biliyorum durumun içinde olmadan konuşması kolay geliyor belki ama şuan güçlü olma vakti. Zor biliyorum, hayat arkadaşını kaybettin ama kaderin önüne hangimiz geçebiliyoruz ki?

Düşmanın Oğlu - GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin