Yetmiş (Final)

9.2K 445 291
                                    

Yaklaşık altı bin kelimeye yakın ultra uzun bir final bölümü ile karşınızdayım.

Gramer hatası olur, atladığım noktalar olur bunun için kusuruma bakmayın lütfen.

Zaten atladığım birşey olursa belirtirseniz ilerde özel bölümler atarken altını çizerim.

Şimdilik son kez keyifli okumalar ❤️

_

Haziran, 2033 yıl.

Deniz'den;

-Bugün sana kavuşamadan seni kaybedişimin on birinci senesi baba. Suçluların cezasını buldu. Sana, bana, bize kötülük yapan kim varsa bir daha bize kötülük yapamayacakları kadar uzaktalar artık.
Adın temize çıktı, üzerine atılan korkunç iftira temizlendi. Üzerine atılan iftiraya sebep olan o korkunç mafya çökertildi. İçim soğur sandım, soğduda. Ama sana son bir kere sarılamayışımın o yarası geçmedi baba. Ben büyüdüm, evlendim. Sana söz verdiğim gibi çok başarılı bir doktor oldum. Baba oldum...
Babalığın da en az annelik kadar asla bitmeyen bir yolculuk olduğunu önce Umut ile sonra kızımız ile öğrendik. Onlar için her fedakarlığa katlanmanın ne demek olduğunu..
Ben baba oldum. Ama kendi babama olan özlemim, ona duyduğum ihtiyacım hiç geçmedi...

Yine her zaman ki gibi musluk misali açmıştım gözyaşlarımı.

Babamın mezarına çiçekler bıraktıktan sonra Demir amcanın ve Tuğrul dedenin de mezarına çiçek bırakıp dua ettikten sonra mezarlıktan ayrıldım.

Cezaevine girişinin gecesinde geçirdiği kalp krizi sonrası kaybetmiştik Tuğrul dedeyi. Onun bu sonu asla haketmeyişine ne kadar üzülsek de zamanla tüm acılar gibi bununla yaşamaya da alışmıştık.

Konağın kapısından içeri girdiğimde Derin'in avluda koşuşturduğunu görüp seslendim.

-Kızım yavaş koş kaç kere söyledim ama. Düşüp bir yerini inciteceksin.

-Tamam baba söz dikkat edeceğim.

Derin...

Aziz ile yaşadığımız tüm acıları bir nebze de olsa unutacağımızı, bize iyi geleceğini düşünerek karar vermiştik bir çocuğumuzun olmasına.

Yurt dışında gerçekleşen ve zamanında konuştuğumuz gibi taşıyıcı anne yöntemi ile Derin'i kucağımıza aldıktan sonra geri dönmüştük evimize.

İsmini babası seçmişti..
Benim ismime uygun olsun diye Derin koymuştu adını.

Bakışlarımı merdivenlere doğru çıkardığımda gözlerinde ki şeffaf camlı gözlüğü, elinde tuttuğu siyah çantası, üzerinde ki takım elbisesi ve yıllara meydan okuyan yakışıklılığı ile aşağı indiğini gördüm Aziz'in.

-Günaydın sevgilim.

Dedi elini belime koyup yanağıma yerleştirdiği öpücük ile.

İçim hala ilk gün olduğu gibi sesiyle, nefesiyle, öpüşüyle titrettiğinde ben de öpücüğümü dudaklarına yerleştirdim.

-Günaydın kocam. Yakışıklılığına bu sabahta öldüm..

-Ben de senin güzelliğine bu sabahta bittim Deniz'im.

Zamanında yaşayamadığımız ergenliğimizi şuan yaşıyor olabilirdik ama bundan hiç şikayetçi değildik.

İşte aşk buydu..

Düşmanın Oğlu - GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin