MAVİ GECE

5.Bölümm

*******

Ormanda bir ağacın dibinde gözlerimi açtığımda gördüğüm kadarıyla etraf zifiri karanlıktı. Ayağa kalktığımda  adımlaya başlamıştım.

Ne yani kurtulmuş muydum?

Çok gitmeden karşıma bir yol çıktığında yoldan devam etmeye başlamıştım. Önümde bir ışık belirmişti. Işığa bakamıyordum, gözlerim kamaştığı için elimle gözlerimi gölgeleyip ışığa bakmaya çalıştım. Arabanın kapısı açıldığında içeriden  Fırat çıkmıştı.
Fırat'ı görür görmez geldiğim ormana doğru geri dönüş koşmaya başladım.
Ne kadar koşdum bilmiyorum ama artık nefes alamaz duruma gelmiştim. Mecburi soluklanmak için durduğumda  derin derin nefes alıyordum.
Nefesimi düzene soktuğumda başımı kaldırıp ne tarafa gideceğimi bilmediğim için bakınmaya başladım.

Bir su sesi kulağıma gelmişti. Su sesini duyana kadar susadığımı dahi anlamamıştım.
Suyun sesine doğru adımladığımda  karşımda bir çeşme görünmüştü. Çeşmenin yanına adımlayıp avucumu suya uzattığımda  avcumu doldurup suyu içtim. İkinci defa da elimi uzattığımda su  yerine avucuma kıpkırmızı bir sıvı akmıştı.
Bir anda elimi çektiğimde , elimi bembeyaz elbiseme silmiştim.
Şok olmuş bir şekilde etrafıma bakınırken  ağacın arkasında Fırat beyi gördüm.
Geriye doğru adımlaya başladığımda "Benden kaçamazsın Sera" dediği gibi arkamı dönüp kaçmak için yeltenmiştim.
Karşımda yine Fırat bey  belirdiğinde bu defa tam aksi tarafa yönelmiştim.
Orada da Fırat beyi gördüğümde yere düşmüştüm. Üzerime üzerime gelmeye başladığında "Benden kaçamazsın."diyordu.

Kapının açılmasıyla ya da tabiri caizse duvara çarpılmasıyla, gelen sesle kabustan uyanmıştım.
Gözlerimi açtığımda Fırat beyin yatağımın karşısında olduğunu görmüştüm.

Yataktan doğrulduğumda  toparlanmak için ayağa kalktım.

Bu nasıl bir uyandırılıştı  Allah aşkına.

Suratıma bakmaya devam eden adama bende bakmaya başlamıştım sanki gözlerimizle anlaşıyorduk.

O geceyken ben gündüzüm...
O karanlıkken ben aydınlığım...
O siyahken ben beyazım...
İşte o kadar zıttız birbirimize

Fırat bey arkasını dönüp gitmişti.

Neydi şimdi bu allasen!

Bu adam kafayı yemiş bu adam çıldırmış olmalıydı.

Başka mantıklı açıklaması olamazdı.

Kaç gündür bu adamın yanında esirdim, gecem gündüzüme karışmıştı.

Buradan kaçmalıydım ama nasıl?

Şuan önceliğim bu odadan çıkmak olmalıydı.

Düşün Sera düşün hadi kızım sen neleri halletmedin hadi.

Üzerime baktığımda  uzun zamandır banyo yapmadığım için kokuyordum.

Onu es geçip kapıyı yumruklamaya başlamıştım "Açın şu kapıyı açın"
Ne kadar çaldığımı bilmiyorum ama kapı açılma sesini duyduğumda bir adım geri çekildim.

Kapı açıldığında Fırat beyin yanındaki adam görüş alanıma girmişti.

"Buyur?"

"Şeyyy"

"Ney"

"Ben her şeyi itiraf etmek istiyorum" dedi.

Sonumu hiç düşünmeden bir anda ağzımdan çıkan bir çift cümle, beni nelerin beklediğini bilmeden kurmuştum bile...