12.Bölümm

1K 28 1
                                    


*******
İnsan hiç gözyaşı döktürdüğü adamdan yardım ister miydi?

İsterdi.

Ya da eskilere gidelim denize düşen yılana sarılır tabirini yaşıyor olabilir miydim?

Yaşıyordum.

Onu gördüğüm için hiç bu kadar çok mutlu olmamıştım.

Abimin öksürmesiyle kendime gelirken Fırattan ayrılıp abime sarılmıştım.

Bastonlu amca bile buraydı.

Arkada gördüğüm kişiyi zorda olsa çıkarabilmiştim. Ömerdi bu Fırat'la beraber gittiğimiz villadaki Fırat'ın arkadaşı olduğunu söyleyen adamdı.
Başımı yana çevirdiğimde Yiğit Engin onlarda buradaydı.

Herkes buradaydı benim için...

Abimden ayrıldığımda fırtına öncesi sessizlik vardı.

Sessizliği damat bozuntusu olacak adam Akif  bozdu.

"Ne oluyor lan burada"

Babam abimi görünce korkudan ne yapacağını şaşırmıştı.

O adam bir anda kolumdan tutup çekiştirdiğinde Fırat anında müdahale etmişti.  Akif Fırat'ın üzerine yürüyünce olanlar olmuştu. Beni arkasına çekip adamın kolunu tutup ters kıvırmıştı kesin kırılmıştı kolu, adamın acı sesi odayı doldururken adamı çevirip, evire çevire dövüyordu.

Herkes bunu bekliyormuş gibi  birbirine girmişti bir tek köşede Ömer 'le ben seyrediyorduk.

Fırat  Akifi son kez yakasından tutup bir yumruk daha attığında onu itip benim elimden tutup beni evden çıkarmıştı. Gözüm Ömere çarptığında sırıtıyordu.

Ben bu adamı döverim.

Geçmemiz için bize alan tanırken kapıdan önce Fırat peşinde de ben çıkmıştım.
Merdivenleri  o hızlı hızlı iniyordu ama elbise uzun olduğu için benim ayağıma takılıyordu.
En son toparlamak için elimi uzattığımda her şey bir anda olmuştu. Çığlık atmam, Fırat'ın bana dönmesi ve kendimi onun kucağında bulmam falan işte çokta uzatılacak bir durum değil(!)

Kokusu yine burnuma gelmişti.

Bu adam yoksa beni kokusuyla sarhoş edip  kandırmaya çalışıyor diye aklımdan geçmedi değil.

Bir anda Fırat'ın kahkahası duyulurken ne oldu dercesine yüzüne bakıyordum.

"Kokumdan etkilendiğini bilmiyordum"

"Ne! ben onu içimden söylememiş miydi"

Ben bu adamı döverim.

" Hı hı döversin önce şu haline bak" dediğinde bunuda içimden değilde dışımdan söylediğimi anlayınca daha fazla rezil olmamak için susmuştum.
Biraz sessiz kaldıktan sonra kucağında olduğum aklıma  daha yeni gelmiş olacak ki inmeye çalışmış bakın sadece çalışmıştım.
"Neden sürekli benim kucağımda olmak istiyorsun? dediğinde inmek için çabalamıştım ama bırakmadığı için inememiştim.

" Ya bıraksana istemiyorum senin söylediğini varsayalım  tamam ben kucağında olmak için can atıyorum o zaman sen neden bırakmıyorsun?

Ben söylenirken o hiç duymamış gibi, merdivenlerden birlikte inmeye başlamıştık.
İndikten sonra bırakır diye düşünürken arabaya kadar indirmemişti. Arabanın yanındaki adamlarından biri kapıyı açıp beni arabayı bırakmıştı.

Kendide arabaya bindiğinde bana dönüp "Ne bu böyle bir deri bir kemiksin biraz kilo al"

"Sanane benim kilomdan sen kendi  göbeğine bak"

MAVİ GECE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin