31. Bölümm

239 12 2
                                    


Merhaba arkadaşlar

İyi okumalar 💚

******

Bugün büyük gündü.  Aslında çoktan pişman olmuştum ama galiba artık çok geçti.

Oflayarak yarım saattir izlediğim duvardan başımı çevirdiğimde yavaştan güneşte doğmaya başlamıştı. Fırat’a baktığımda yatağın diğer ucunda yatıyordu.

Dün geceki yatak kavgamızın ardından yatağın bir ucunda ben diğer ucunda onun yatmasında karar kılmıştık. Ya da ben Fırat’ın başının etini yemişte olabilirdim. 

Aramızda!

Ne kadar onunla sarılarak uyumak istesem de böyle olması en doğrusuydu.

Ayaklarımı yataktan sarkıtıp ayaklandığımda sarsak adımlarla banyoya girmiş sessiz sakin duşumu almış çıkmıştım. 

Odaya geri döndüğümde  Fırat çoktan uyanmıştı.

“Günaydın”

“Günaydın hazırlandıysan çıkıp aşağıda  kahvaltı edelim sonra seni alışveriş merkezine bırakırız “Tamam anlamında başımı salladığımda bu defa o banyoya girmişti.

Çok uzun sürmeyen Fırat’ın banyo serüveninden sonra hazırlanmış aşağıya kahvaltı için asansör bekliyorduk.

Başka bir odanın kapısı açıldığında Gediz bey çıkmıştı. Göz ucuyla bana baktıktan sonra o da yanımızda asansör beklemeye başladı. Başımı kaldırıp Fırat’a baktığımda bir bana bir Gediz beye bakıyordu ve burnundan soluyordu. Sabah iyiydik biz ya ne oldu şimdi!

Çok geçmeden asansör geldiğinde tam adım atacakken Fırat kolumdan tutmuş başka tarafa yönlendirmişti.

Ne oluyor anlamından ona baktığımda onun gözü de kapanan asansördeydi.

“Ne oluyor?”

“Bir şey yok”

“Ee niye binmedik? “

“Diğerine bineceğiz” dediğinde bir tek kulaklarından ateş çıkmıyordu. O kadar sinirliydi.

Gitgide kolumu daha sıkmaya başladığında “Fırat acıyor “deyip kolumu göstermiş aynı hızla kolumu bırakmıştı.

Tekrar asansör geldiğinde bizde binmiş aşağıya inmiştik. Fırat’ın sert bakışlarının altında yaptığım kahvaltının ardından beni alışveriş merkezinin önüne bırakmıştı. Tabii bin bir öğüt ve bir şoför ve korumayla...

Ahh ne özgürüm ama(!)

Kendimi anında bir mağazaya atıp doyasıya alışveriş yapmıştım. Alışveriş mağazasından çıktığımda gördüğüm yüz iç sesim ise  yandık anam demişti.

“Sera hanım”

“Aa Gediz bey nasılsınız? “

“İyiyim teşekkür ederim ne güzel tesadüf”

“Yaa yaa”

“Lütfen bir kahve ısmarlamama izin verin “

“Yok aslında biraz acelem var başka zaman artık “

“Neyse canınız sağ olsun “

“Geçen gün için Fırat adına, özür dilerim”

“Yok yok ne özürü özür dileyecek kişi siz değilsiniz” dediğinde bu konunun uzayacaktı.

“oldu o zaman görüşmek üzere “

“Görüşürüz”

Gediz beyden uzaklaştığımda  hissettiğim duygu hiç iyi değildi ve ben hiç yanılmam.

MAVİ GECE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin