MAVİ GECE

28. Bölümm

*******
Ne diyeceğimi ne söyleyeceğimi ve nasıl başlayacağımı inanın bilmiyorum. Bilmemekte kalmıyor bazen olaylar öyle hızlı gerçekleşiyor ki anlam dahi veremiyoruz.

Yetişememekte buna dahil...

Peki hayatımızda yaşamak ya da yaşayamamak hepsi bu değil mi?
Herkes bunun için yaşarken ben artık daha ne başıma gelir ki diye diye hayatıma bütün belaları çeker oldum.

Şekil aa bir gibi...

Karşımda gördüğüm olay şaşırmama sebep olurken ne yapacağımı dahi bilmiyordum.
Emir Fırat'ı yumrukluyor Fırat'ın da ondan kalır yanı yoktu.

"YETERRRR!" diye bağırdığımda Fırat Emiri dövmeyi bırakmış bana bakıyordu.

"Yeter artık ne yapıyorsunuz ya ne" Fırat'ın yanına adımlayıp Emire baktığımda yüzü kanlar içinde kalmış bir adet emir gördüm.

"Ne oluyor ya neden kavga ediyorsunuz?" dediğimde hiç kimse söze girmedi.
Biraç adımda yanlarına ulaştığımda Fırat'ı Emir'in üzerinden ittirip Emiri koluna girmiş içeriye sürüklüyordum.

Sürüklüyordum diyorum sürükleyemiyordum.
Emire baktığımda kolundan başka biri tutuyordu. Hafif eğilip elin sahibine baktığımda Fırat'ı görmem beni şaşırmıştı.

"Bırakır mısın?"

Emiri kolundan ittiğinde artık aramızda herhangi bir engel kalmamıştı.

"Son kez soruyorum ne yapıyorsun sen" dediğimde cevap vermemiş aval aval suratıma bakmaya devam etti.
Oflayarak Emire adımladığımda kolumdan tuttuğu gibi beni yanına çekmişti. "Ona dokunma!" sadece iki kelimeyi kulağıma fısıldaması bir olmuştu.

"Bu seni hiç alakadar etmez" diye bende kulağına biraz  acı dolu fısıdamıştım.

"Onun canı için ondan uzak dur"

Ona, daha da yaklaştığımda "Kendi canın için ondan uzak dur" deyip Fırat'ı ittirip Emire doğru adımladım.

İçeri götürdüğümde Ömer hariç herkes benimle beraber içeri girmişti. Emiri koltuğa oturtup ecza dolabında gerekli malzemeleri getirip yüzüne temizlemeye başladım.

"Neden kavga ettiğiniz Emir"

"Sera özür dilerim seni kırdım ama bir anda üzerime çullandığı için kendimi savunmak zorunda kaldım"

" Emir, Fırat  durup duruken kavga çıkartmaz"

"Hadi Emir doğruyu söylesene" diye Fırat içeri girdiğinde bir anda sessizlik hakim olmuştu.

"Ben başlattım kavgayı" fısıltı çıkan sesi bende ne duygu hissedeceğimi düşündürürken devam etti.

"İlk ben vurdum yani seni burada zorlu tutuyor diye"

"Ne diyorsun sen Emir ne zorla tutulması"

"Tamam Sera sakin ol aslında ben seni almaya geldim bak bu adam seni zorla tutuyor burada biliyorum ama korkma ben korurum seni" sıkıca elim tutmuştu bu cümleleri kurarken.

"Emir sen ne diyorsun kafayı mı yedin"  dediğimde ellerimi ellerinden kurtardım.

"Sera ben her yerde seni aradım ama bulamadım"

"Neden beni aradın?" diye, sorduğumda gözlerinden bu soruyu verecek, cevabının olmadığını çok bariz görebiliyordum. Başını yere eğip sağa sola salladığında

" Bak Esmayla kaldığınız ev, kirayı ödemediğiniz için ev sahibi zorluyor artık o yüzden sana ul.... aşmaya çalıştım "sonlara doğru kekelerken ne diyeceğimi bilemiyordum.