*******
Bazı şeylerde inat iyi değilmiş onu anlamıştım.
Peki inat etmeyi bırakacak mıydım?
Tabii ki de hayır
Huylu huyundan vazgeçer mi?
Vazgeçmez!
Ama bazı durumlarda inadının cezasını çekmek zorundasındır.
İşte şuan benim yaşadığım şeyde tam olarak buydu.
Yine herkes buradaydı.
Bastonlu amca, Ömer adını bilmediğim biri daha hatta Ayla bile buradaydı.
Ne ara gelmişlerdi bilmiyorum.
Ortada da sandalyeye bağlı bir adam vardı.
Hepsinin gözleri bizi bulduğunda çok korkutucu bakıyorlardı.
Hele Ayla en korkutucusuydu.
Ben pek umurlarında değil gibiydim.
Ayla "Kartal bu adamı ben istiyorum" dediğinde Fırat ceketini çıkarmış bana atmıştı ne olduğunu dahi anlamayan ben ceket suratıma çarpmış yere düşmüştü yerden alıp ona bakmıştım, o ara gömleğinin kol düğmelerini çıkarıyordu.Ben bu adamı döverim.
Aklıma onun dediği şey gelmişti. Önce aklında kuracaksın bir adamı nasıl cezalandırmak istediğini demişti. Deneyelim bakalım.
Uzun uzun Fırat'a baktığım halde bir türlü öldürme planları yapamıyordum. O kadar mı beceriksizdim acaba. Beni hayal dünyamdan çıkaran şey Ömerin kükreyen sesi olmuştu.
"Senden önce ben varım"
Bağlı adam "Ömer beni paylaşamıyor musunuz?" deyip kahkaha atmıştı.
Ömer dayanamamış olacak ki adama bir tane yumruk atmış bayıltmıştı.
Ben duracak yer bulamadığım için öylece köşede onları izliyordum.
Bastonlu amcayla göz göze geldiğimizde gel dercesine elini sallamış yanındaki koltuğu göstermişti.
Ayakta durmaktansa oturmak daha cazip geldiği için Bastonlu amcanın yanına adımlayıp oturmuştum.O ara Fırat "Ayıltın şunu" dediğinde Ömer bir kova su alıp adamın başından aşağı dökmüştü. Adam ayrıldığında Fırat masanın üzerinden bir demiri alıp karşındaki sandalyeye oturmuştu.
Adamın elini tutup tırnaklarını sökmeye başladığında aynı hızla adamın çığlıkları duyulmuştu.
Ben daha fazla bakamayacaktım bu iğrenç bir şeydi. Ama gözlerimi çekemiyordum. Hipnoz olmuş gibiydim ya da takılmış kalmıştı olabilir.Fırat'ın ceza dediği buysa ben almayayım teşekkürler.
Şuan bulunduğum ortam o kadar korkutucuydu ki anlatılmaz yaşanırdı. Adamın çığlıkları bütün her yerde yankılanıyordu.
Koparacak tırnağı kalmamış olacak ki masadan bir bıçak alıp kulağına yönelmişti. O ara adamla göz göze gelmiştim. Adam hâlâ sırıtıyordu.Adam bana dönüp "Kartal kuzunu neden buraya getirdin kurt kapar falan dikkat et" dediğinde adam kahkaha atmıştı.
Kuzu kimdi ben mi?
Fırat o kadar şey yapmıştı hâlâ Fırat'a karşı geliyordu. Fırat "LANNN GEBERTİRİM LAN SENİ" deyip adamın iki kulağını da hiç duraksamadan kesmişti. Daha fazla dayanamıyordum. Midem bulanıyordu benim için bu kadarı yeterdi.
Bastonlu amcaya dönüp " Beni burdan çıkarır mısınız?" dediğimde önce yüzüme bakmış sonra tamam dercesine başını sallamıştı.
İkimizde ayaklandığımız da bütün gözler bize dönmüş aynı hızla Bastonlu amca söze girmişti "Biz dışardayız işiniz halledip gelirsiniz" demişti. Elimdeki ceketi kalktığım yere bırakıp bastonlu amcanın peşine takılmış dışarı çıktığımızda derin bir nefes almıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ GECE
Mystery / ThrillerO geceyken ben gündüzüm... O karanlıkken ben aydınlığım... O siyahken ben beyazım... İşte o kadar zıttız birbirimize... ******* "ARTIK BENİMSİN GÜNDÜZÜN GECEME, AYDINLIĞIN KARANLIĞIMA, BEYAZIN SİYAHIMA BULANDI...