17. Bölümm

645 22 1
                                    

*******
Bu hayatta ne istemediysem burnumun ucunda bitmişti.
Neyden nefret ettiysem peşimi bırakmamıştı ve belanın peşimi bırakmadığından bahsetmiyorum bile.

Şimdi olduğu gibi...

Hemen yanına oturmuştum.
Canı yanıyordu belliydi ama bunu yüzünden anlayamazsınız.

Demirden adam sanki!

"Tamam bak şimdi ne yapmam gerekiyor onu söyle"

"Sera sakin ol önce bir"

"Sakinim ben hadi söyle ne yapabilirim"

"Engini ara doktor getirsin"

"Tamam nerede telefonun?"

"Cebimde" telefonu alıp rehberden Engini bulmuş arama tuşuna basmıştım.

"Alo Engin Fırat vurulmuş hemen acil doktor getirmen lazım"

"Nerdesiniz"

"Nerdeyiz Fırat"

"Çiftlik"

"Engin çiftlik dedi  çabuk olun çok kan kaybediyor"

"Tamam Sera sakin ol onu uyutma tamam mı biz gelene kadar yarasına  bir şey bul baskı yap" deyip yüzüme kapamıştı.

Karşımda gördüğüm odadan geçip yarasına baskı yapabileceğim bir şey var mı acaba diye her yere bakmıştım.
Çekmecede iki tane  havlu bulup anında Fırat'ın yanına koşarcasına gitmiş Fırat'ı soymaya başlamıştım.

Düğmeleri hızlı hızlı çözüp yaraya havluyu yavaşça bastırmıştım.
Yüzüne baktığımda bir milim yüz ifadesi değişmemişti.

Adam demirden sanki benim canım yanıyordu ama onda milim kıpırdama yoktu.

Havlu on dakikada kan olmuştu hemen diğer havluyu koymuştum.
"Çok kanıyor"

"Sera abartma"

"Ne abartması görmüyor musun?"

"Alışkınım ben"

"Ben alışkın değilim onu ne yapacağız"

"Alışırsın"

"Hiç öyle bir niyetim yok"

"Niye bu kadar inatçısın"

"Ben mi inatçıyım"

Evet anlamında mırın kırın etmişti.

"Ölüp gideceksin hâlâ benimle uğraşıyorsun"

"Ölsem sevinir misin?"

"Alışkınım diyene bak"

"Soruma cevap ver"

"Bana emir verme"

"Ahh"

"Ne oldu canın  mı acıdı"

"Ölüyorum"

"Ne! saçmalama"

"Yok yok tamam geçti"

"Ne bu Fırat hıçkırık mı sanki"

Bu halime kahkaha attığında anlamıştım. Numara yapıyordu. Sen şimdi görürsün.
Yarasına biraz bastırınca acı dolu sesi kahkahasını bölmüştü.

Ohh olsun!
Biraz sessizlik olurken Enginin dediği aklıma gelmişti.

"FIRAT!"

"Kulağım gitti be kızım ne oldu"

"Konuşman lazım susma"

"Neden nereden çıktı bu"

"Engin söyledi"

MAVİ GECE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin