ŞEYTAN TÜYÜ

Bölüm 5 | Ela Açmazı

Emrah Demiralp, Güzel Kadın
5 Gün Önce,
12.25

Ilık su bedenimden akıp giderken saçlarımı iyice şampuanladım. Daha dün gece duş almıştım; fakat klima olsa bile sıcak hava öyle bunaltıcıydı ki, terlediğimi ve temiz olmadığımı hissediyordum.

Cesur ve doyumsuzluğu da sürekli duş almam için en büyük etkendi. Kasıklarımda dün gecenin sızısı dolaşıyordu. Hem zevkten ötürü, hem de acıdan.

Gürcistan'a geleli iki gün oluyordu. İlk geldiğimiz günün akşamındaki birliktelikten sonra ertesi gün de defalarca birliktelik yaşamıştık ve gerçekten vajinamın içi tahriş olduğu için yanıyordu; ama yanıma sokulsa, şimdi bir daha benimle sevişmek istediğini söylese geri çevirmezdim. Çünkü ben de Cesur sayesinde bu konuda onun kadar doyumsuz olduğumu öğrendim.

Dün pek otelden dışarıya çıkmadığımız için bir yer gezememiştik. Bugün de müzayedeye gideceğimiz için hazırlanacaktık. Gürcistan tatili, şu an benim için bu şekilde ilerliyordu. Ancak iyi geldiğini söylemeliydim. Kafam yenilenmişti, sönmeye başlayan umutlarım, yeniden yeşermişti. İstanbul'a döndüğümde dört elle sarılarak ilerleyecektim.

Ben ılık suyun altında düşünürken duş kabininin kapakları açıldı. Islak kirpiklerimin altından Cesur'u gördü gözlerim. Soyunmuştu. Beni süzerek içeriye girip peşinden kabinin kapaklarını kapattı.

"Uyanmışsın." Uykudan dolayı göz altları şişmişti. Suyun altına girerek kuru saçlarının ve bedeninin ıslanmasına izin verdiğinde elleri çıplak belime yerleşti.

"Niye beni beklemedin?" Sesi de uykudan yeni kalktığını belli edecek kadar pürüzlüydü.

"Dün çok geç yattık. Uyuduğunu da görünce rahatsız etmek istemedim."

Dudaklarıma doğru eğilip suyun altında öptü beni. Geri çekilerek gözlerime baktı. "Sen rahatsız edebilirsin." Burnu burnuma sürtündü. "Sadece sen rahatsız et..."

Aleti karnıma dokunurken bir elini belimden çekip ıslak saçlarıma götürdü. Yavaş yavaş okşarken sudan dolayı ara sıra gözleri kapandı.

"Nasılsın?" Omuz silktiğimde yeniden öptü beni. "Ağrın var mı?"

Yalan söylemeyip, "Biraz var." dedim. Elini saçımdan indirerek kalçalarıma yerleştirdi. Aletini hafif hafif karnıma sürterken bu kez hemen geri çekilmemek üzere dudaklarıma kapanarak beni öptü. Dudaklarının tadını alırken su taneleri de karışıyordu. Ellerim, omuzlarına aitmiş gibi her zamanki yerini alırken iştahla karşılık verdim.

Gerçekten güzel bir duş oluyordu.

"Im..."

Yutkunarak benden uzaklaştı. Alnını alnıma yaslayarak daha yakın baktı harelerime.

"İçine boşalmak istiyorum..." Verdiği güçlü nefes, üstümüze akan suyu bir an püskürttü. "Yine de bugün olmayacak. Devam edersek daha çok canın acıyacak."

Beni bir noktada düşünmesi bakışlarıma gölge düşürdü. Seksteki halinin aksine normalde çok ince davranan bir adamdı ve bu taş kesilmiş kalbime ara sıra dokunuyordu.