Bölüm 28 | Cam Kırıkları

34.8K 2.9K 637
                                    

Bayram sonu sürpriziii!
Bir sonraki bölüm yine iki hafta sonra Cuma günü gelecek. Siz sormadan şimdiden söyleyeyim.
İyi okumalar, bol yorumlar :) :*

Model, Mey

CESUR

Keyifsizdim. Daha üstünü söylüyorum; bok gibiydim.

Gözlerim, telefon ekranımdaki karımın olduğu fotoğrafın her bir milini incelerken kafamı omzuma yatırdım ve sert bir nefes verdim. Dün onunla hiç istemediğim şekilde karşı karşıya gelmiştim. Mesleğini öğrendiğimden beri en korktuğum şey, bunun olmasıydı ve korktuğum başıma gelmişti. Ne hissettiğini çok iyi biliyordum; ancak karım beni seviyordu. Gerçekten dün bana tepki gösterirken bile evimize geldiğinde, beni terk etmediğinde buna daha çok inanmıştım.

Yine de aramıza bir sıra duvar örüldüğü kesindi. Temennim uzun olmaması yönündeydi. Hatta hiç olmaması yönünde.

"Off!"

Kulağımı evin zil sesi doldurduğunda ekrandan gözlerimi çekip merakla omzumun üzerinden salonun girişine baktım. Âlâ'nın bu saatte gelmesi gerekiyordu. Lakin içeriye karım değil de Oğuz girdiğinde oraya bakan meraklı gözlerimi devirip önüme döndüm ve karımın fotoğrafına bakmaya kaldığım yerden devam ettim.

"Beni gördüğüne mutsuz olsun sanki, hayırdır?"

Tatsızca, "Siktir git, Oğuz." diye söylendim.

"Oo, keyifler de bomba!"

Gözlerimi sabırla yumdum. İçimde bir öfke vardı ve bunu gelip de arkadaşımdan çıkartmak istemiyordum. Lakin beni fazlasıyla zorluyordu.

"Keyifsizsin."

Gözlerimi araladım. Ona doğru sert bir bakış attım. "Yok ya, bomba gibiyim."

Dudakları gergince kıvrılırken, "O zaten kesin." dedi. "Her an patlayacak gibi duruyorsun." Koltukta öne doğru kaydığında nihayet yüzünde ciddi bir ifade görebilmiştim. "Dün nasıl geçti?"

Gözlerimi ondan çekip yerdeki halıya çevirdim. Ağzımda berbat bir tat varken, "Tabii ki tartıştık." diye mırıldandım. "Tek umutlu yanım, beni ve evi terk etmemiş olması."

"Peki şimdi nasılsınız?"

Yutkunarak kafamı iki yana salladım, tek kelime etmedim. Yüz ifademden nasıl olduğumuzu gayet iyi anlamıştı. Yüzünü ekşiterek yumruğunu diğer eline vurdu. "Nasıl bir şans lan? Onca polisten Âlâ'ya denk gelmek ne demek?"

"Asla imkansız değildi." dedim, sırtımı geriye doğru yaslayıp. "Dedem bu zamana kadar öyle ya da böyle bana yaptırıyordu; ama artık Âlâ öğrendi ve bir kez daha yapmaya kalkarsam beni terk eder, biliyorum."

"Çetin amca ne olacak peki? Sevgi teyzeyle Başak'ı eve kapatır."

"Ben de onları o evden çıkarırım."

Oğuz, derin bir nefes alıp verdiğinde iyice tadım kaçtı. "Birkaç defa denemiştin, Cesur ve en çok acı çeken Sevgi teyze oldu."

"Annem dedemden öyle korkuyor ki... Bu onu oradan çekip çıkarmamı zorlaştırıyor."

ŞEYTAN TÜYÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin