Bölüm 38 | Tutkuya Boğulmak

14.7K 1.3K 375
                                    

Finale son 2!
Oyları unutmayalım.💘

Dedublüman & Cem Adrian, Aşk

Aşkları tükenen çiftin uzun bir süre sonra tekrar karşılaştıklarında birbirlerine nasıl baktıklarını daha önce hiç görmemiştim.

Ve şimdi hemen karşımda onları görüyordum.

Emel ve Oğuz.

İki yıl önce biten ilişkilerinin ardından ilk defa karşı karşıya geliyorlardı.

İlk ayrılmak isteyen Emel olmuştu; ama Emel bunu söylemese de çok uzun sürmeden Oğuz söyleyebilirdi. Kavgaları artık birbirlerini sevdikleri anlardan daha çoktu, ikisi de birbirinin mutluluklarını tüketiyordu. Gergin, aksi bir insan oluvermişlerdi.

Bana kalırsa yaptıkları en doğru karardı. Oğuz, Emel'i aldatmamıştı ya da bir kadınla ilişiği hiç olmamıştı; ama kadın ruhundan anlamıyordu ve Emel ondan bunu istiyordu. Yokluğunu her benimsediğinde de daha fazlasını istiyor; ancak Oğuz onun bu isteğini karşılayamıyordu.

En büyük tartışmaları hep bu yüzdendi ve işte... Artık başkalarını hayatlarına alan, birbirlerini sanki daha önce hiç tanımıyormuş gibi olan mesafeli iki yabancıydı.

"Amcacığım?" Ahu, hayran hayran Oğuz'a bakarken Oğuz toparlanıp kucağındaki kızıma baktı ve yeniden gülümsedi. "Sen beni gerçekten tanıdın değil mi? Şakacıktan sarılmıyorsun yani?"

Dudaklarım hüzünle kıvrılırken Oğuz Ahu'nun yanağından öpüp daha sıkı sarıldı.

"En çok seni tanıyorum ben. Hatta en çok seni görmek için buraya geldim."

"Hiiii! Canın amcam!" Ahu, Oğuz'un boynuna asıldığında Cesur ve Oğuz keyifle gülüyordu.

Ahu'dan fırsat kalabilirse ben de sarılmak istiyordum, bu yüzden ona doğru adımlayıp, "Hoş geldin Oğuz." dedim. Gülümsemesi büyüdü.

"Âlâ..." Bir kolunu bana doladı, sarıldı. "Hoş buldum." Hafifçe geri çekilip önce bana daha sonra Cesur'a baktı. "Bıraktığım gibisiniz, ikinizi de iyi gördüm."

Çok şükür öyleydik.

"Maşallah de. Sonra karım bana küserse senden bilirim ona göre."

Oğuz sesli sesli gülerken ondan iyice uzaklaşıp mecbur oturduğumuz koltuğu işaret ettim.

"Otursana."

Yüz ifadesini aynı tutmaya zorlasa da Emel burada olduğu için huzursuz görünüyordu.

"Oturayım..." Ahu'yu kucağından indirmeden kanepeye oturduğunda sağına Cesur, soluna ben yerleştim. Emel, özellikle gözlerini ortada duran sehpadan ayırmazken Kaya tebessümle bizlere bakıp Oğuz'la tanışmayı bekliyordu. Kimseden bir adım gelmediğinde, "Bayağıdır uzak kalmış olmalısınız." diyerek ilk konuşan o oldu.

Cesur ve ben ne diyeceğimizi tam bilmiyorduk. Ancak bizim yerimize kızım sohbete katılıp, "Amcam çok uzaklardaydı." dedi. "Onu uzun zamandır hiç görmedik."

ŞEYTAN TÜYÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin