Bölüm 26 | Yürek Yangını

47.8K 3.2K 801
                                    

Perdenin Ardındakiler, Kaçıncı Kayboluşum

Karnım büyümüştü. Karnım, ayaklarımı görmeme engel olacak kadar kocamandı. Üzerimdeki beyaz, bol elbise büyüyen karnımı sıkmıyordu, garip bir rahatlık hissiyle doluydum.

Dudaklarımda tebessüm oluşurken gözlerimi duvardaki küçük aynadan çekip biraz önce yaktığım mumu masaya bıraktım. Daha sonra bebeğime dokunmak için ellerimi karnıma yerleştirdim.

Sarı ışık, doğruca bize vurup duvara gölgemi yansıtırken çıkan görüntü beni daha da çok güldürdü.

"Zaten büyük bir göbeğim var, şimdi daha da büyük görünüyor." dedim, duvardaki görüntüye bakıp. "Kocaman oldun anneciğim... Seni kucağımıza almamıza çok az kaldı." Kafamı omzuma kadar eğip tebessümümü bozmadım. "Yakında aramızda olacaksın, güzel kızım..."

Mum ışığının yanında derin bir iç çekerek dudaklarımı araladım ve aslında pek de güzel olmayan sesimle zihnimde bir yerde kazılı kalan ninniyi hatırlayıp mırıldanmaya başladım.

"Uyu bebeğim... Yaradan alsın, saklasın seni ellerden..." Yavaşça yutkundum. Kelimelerin sivri uçları kalbime batıyor gibi hissediyordum. "Uyu bebeğim... Melekler korur, seni kara gecelerden... Uyu bebeğim... Annen—"

Yakınlanan sesimle gözlerim irice açılırken yüzümü duvardaki aynaya doğru kaldırdım ve arkamda gördüğüm silüetle donup kaldım, tek kelime edemedim.

"Annen bir gün..." Arkamı yavaşça dönüp tamamen onu gördüğümde ellerimle karnımı sıkıca tuttum. "Gelecek yad ellerden..." İrileşen elalarım onun siyah saçlarından karnına dek kaydı. Uzağımdaydı; fakat kokusu ciğerlerimi doldurdu. "Uyu bebeğim..." Ürperen tüylerimle birlikte harelerim yeniden onu buldu. Dudaklarında benimkinden daha kuvvetli bir tebessüm vardı, ancak buruktu. Benim gibi bembeyaz bir elbise giymişti. Benim gibi kocaman bir karnı vardı. "Gelecek anne kokusu cennetten..."

Benim gibi anneydi.

Annemdi.

Gözlerim sulanmaya başladığında yıllardır doğru düzgün ağzımdan çıkmayan o kelime odayı doldurdu ve karşımda oluşuna inanamayarak, "Anne..." diye fısıldadım.

Ciğerim yanarken gülümsemesi büyüdü. Aynı anda sağ yanağımızdan yaş aktı. "Kızım." dedi, özlediğim ses tonuyla. Olduğum yerde ona bakarken irkildim. Sesi aynıydı, hatırladığım gibiydi. Bana ne zaman seslense hissettiğim o şefkati şimdi yine hissediyordum.

Yorgun hareleri beni baştan aşağıya incelerken, "Hamilelik sana çok yakışmış." dedi. Bu kez diğer yanağımdan da gözyaşı aktığında ağırca hareket edip ona doğru bir adım atmayı başardım. "Çok güzel bir anne olmuşsun..." Atacağım ikinci adım, kurduğu cümleyle beni durdururken çatlamış sesimle bir kez daha, "Anne..." demeyi başardım. Hala inanamayarak onu saçlarından ayak uçlarına kadar süzdüm. "Sen... Sen gerçek değilsin, değil mi?"

Bana ne evet dedi ne de hayır.

Hareket edip aramızda çok az mesafe bırakarak karşımda durdu. Büyümüş karınlarımız neredeyse birbirine değmek üzereydi.

ŞEYTAN TÜYÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin