Tek içimdeki sana karşı olan sevgiyi kaybetmedim

52 14 37
                                    


6 Ay Sonra

Bugün Can ile İstanbul'a gelmiştik. Çünkü Nasya ve Bora'nın nişanı vardı. Her şey o kadar hızlı bir şekilde gelişmiştiki ne olduğunu anlayamamıştık. Nasya da anlayamamıştı. Bir gecede evlenme teklifi almış aldığı evlenme teklifi ise hiç beklenmedik bir anda olmuştu. Nasya'nın anlattığına göre Nasya arabayı sürerken Bora bir anda yüzüğü çıkartıp "Evlensene benle burdan nikah dairesine gidelim" demiş Nikah dairesine gidemese bile 2 ay sonrası için nişan günü belirlemişlerdi. Nasya ile bu kadar erken olmasın diye tartışsalar bile Bugün nişan günüydü

Nasya'nın nişanının yapılacağı yere gitmeden önce uğramam gereken bir kişi vardı. 2.5 senedir ona uğramamıştım. Üniversite kazandıktan sonra İstanbul'a hiç gelmemiş ilk defa bugün Nasya ve Bora için geliyordum. Çiçekçiden karanfiller alarak Can ile ikimiz uzun zamandır yalnız bıraktığım o kişinin yanına gitmeye başladık.

Bana kızgın mıydı? Bilmiyorum. Aldığım karanfilleri mezarının üstüne bırakarak konuşmaya başladım.

"Özür dilerim çok geç geldim. Buraya daha önce gelmeliydim. Ama yapamadım ne buraya tekrardan gelmeye cesaretim vardı. Ne de İstanbul'a sen gittikten sonra hepimizin hayatları değişti. Utku buradan gitti. En son konuştuğumda hâlâ tedavi görüyordu. Seni unutmadı hâlâ kalbinde yaşatıyor. Bora abin ve Nasya ablan bugün nişanlanıyor sabahtan yanına gelmişlerdi zaten. Abin gitti ama sadece benim hayatımdan gitti nerde ne yapıyor bilmiyorum. Ben ise Edebiyat öğretmeni oluyorum. Üniversite de 4. Seneme başlayacağım. Her şey o kadar eksik ki keşke hâlâ bizimle olsan da bu gece nişanda gelin görümce olarak karşılıklı oynasaydık. Çok özledim deli kızım seni çok Bana kızgınsan eğer özür dilerim" Diyerek kalkmış hıçkıra hıçkıra ağlayarak mezarlıktan çıkmıştım.

***

Can ile Arabaya binip Nasyalara gideceğimiz sırada mezarlığa giren arabayı görmem ile yutkunamamıştım. 2.5 senedir kaçtığım adam buradaydı ve bu akşam Nişanda o da olacaktı. Onun geleceğini hiç düşünmemiştim. Can'a bunları bahsettiğimde

"Bırak ne olacaksa olsun belki hatasının farkına varır daha fazla acı çekemezsiniz de barışırsınız" Dediğinde içime yine bir umut doğmuştu.

Akşam olmuş annem, ben ve Can nişana gitmek için yola çıkmış yarım saat sonra varmıştık. Nişan deniz kenarında bir mekanda yapılacaktı. Çok kalabalık değil aile ve dostlar arasında bir nişandı. İçeri girmem ile Nasya sıkıca bana sarılmış kulağıma ise " Birazdan öğreneceklerin ile üzülme tamam mı? Benim en mutlu günüm senin üzülmeni istemiyorum." demişti. Şahsen ne dediğini anlamamış Can ve Annem ile bize ayırılan masaya gitmiştik.

Bana seslenen kişiye döndüğümde Tansel amca ve Aysel teyze olduğunu fark etmiştim. İkisine de sıkıca sarılmış ufak çaplı sohbet ederken yanlarına tahminimce 5-6 aylık hamile bir bayan gelmişti. Aysel teyzeye "Anne, Atakan'ı gördün mü?" Dediğinde Ne Aysel teyze cevap verebilmişti ne de Tansel amca sadece bana bakıyorlardı.

Kendimi zorlayarak tebessüm etmiş ve "Ya hayırlı olsun evlendirmişsiniz ne güzel torununuz da oluyor. Allah analı babalı büyütsün inşallah" Demiştim.

Onlar cevap vermeden ise o taraftan ayrılmıştım. Sanırsam Can'ın dediklerinden sonra yeşeren o umut yine kurumuştu zaten artık yeşermesine de gerek kalmamıştı.

Nasya ve Bora dans etmek için çıktıklarında Can da beni dansa kaldırmıştı. Atakan ve eşine baktığımda Eşi, Aysel teyze ve Tansel amca ile birlikteyken Atakan ortada yoktu. Can dayanamayarak " Yapma oğlum sadece kendini üzersin hem artık o yakın da baba olacak" Demişti.

***

Bu akşam sırf Nasya'nın mutluluğu için eğlenecektim. Gece 11 e kadar içerek ve oynayarak eğlenmiştik. En son hatırladığım Nasya ile bağırarak karabiberim söylüyorduk.

Soğuk Kahve (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin