Medyadaki şarkı ve başlık her şeyi anlatıyor zaten :)
******Evleneli 5 ay olmuştu. İstanbul'da bir liseye Edebiyat öğretmeni olarak atanabilmiştim. Can ise bir ortaokula Beden öğretmeni olarak atanabilmişti. Atandığı okulda ise Sosyal öğretmeni olan Güneş ile geçtiğimiz ay sevgili olmuştu.
Ayaz 2 yaşına gelmişti. Nasya ve Bora ise Paris'ten İstanbul'a taşınmışlardı ve Bora Babasının şirketinin başına geçmişti. Nasya ise Paris'teki Restoranını ortağına devrederek İstanbul'da şubesi olan restoranında Aşçılık kariyerine devam ediyordu.
Atakan ise mesleği icabı ile Doğu görevi yapacağından iki sene sonra Doğu tarafına geçecektik. Atakan ne kadar Ayaz ve benim Doğu görevi için oraya gelmemizi istemese de Ayaz'ın mutlu bir çocuk olması için hep birlikte yan yana olmalıydık.
Utku ise askeri sınavlara girerek Atakan'ın yardımları ile Asker olmuştu. Psikolojik destek görmesi önünü kapatsa da Atakan'ın destekleri ile artık istediği yerdeydi. Aylarca görevde oluyordu. Özel günlerimize çok zor geliyordu. Kimse ile birlikte olmak istemiyordu "Kalbimde ve aklımda olan tek insan Aşkım başkası ile olsamda benle birlikte acı çeker kimseye bunu yaşatma hakkım yok" diyordu.
Nasya ise bu sabah acil bize gelmelisin diye beni aramış okula geçmeden onlara uğramamı istemişti.
Nasya'nın zilini çaldığımda kapıyı açarak beni içeri çekmiş ve sesizce "Hamileyim" demişti. Şok içinde "Kimden" Diye sorduğumda sırtıma bir tane patlatarak "Kimden olacak gerizekalı, Bora ile evli olduğuma göre Bora dan hamileyim" Dediğinde hâlâ şaşkınlığımı atlatamayarak "Hayırlı olsun" diyerek toka yapmamla Nasya kendime gelmem için hafif şiddetli tokat atmıştı.
Tekrar "Aysima hamileyim! Hamile tepkin bu mu? " Dediğinde ona sıkıca sarılmıştım. Bora'ya nasıl söyleyeceksin diye sorduğumda
"Bilmiyorum. Tepkisinden korkuyorum ya istemezse baba olmayı o zaman ne yapacağım" Dediğinde hafif sinirli şekilde
" Sanırım tokat atma sırası bana geldi. Salak baba olmayı istemese çocuk, Ayaz'ı her kucağına aldığında sana bizimde bundanımız olsun der mi veya o postun altında baba olduğunu sandığında nasıl sevinmişti hatırlamıyor musun? Onun için kendine sıkıntı yapma okul çıkışı size gelirim bütün herkesi toplarız akşam yemeğinde açıklarsın" Diyerek yanağına öpücük kondurmuştum. O da beni öperek sıkıca sarılmıştı.
***
Sınıfa girdiğimde bir kargaşa, kıyamet vardı. Aklıma kendi lise günlerim geldiğinde duygularım tuhaf olmuştu. "Çocuklar yerinize geçin" diye bağırdığımda herkes yerlerine geçmişti. Arka sırada oturan Ömer "Canım hocam bugün de çok güzelsiniz bunun şerefine yatıp uyuyalım" Dediğinde gülerek Kafasına hafifçe vurmuştum. O ise hâlâ "vurduğunuz yerlerde çiçekler açıyor canım hocam" Diyerek yalakalık yapıyordu. Lise de bu tip öğrenci hep vardı sanırım.
Hâlâ gürültü susmadığında sinirlendiğimi belli etmek için masaya sertçe vurduğumda herkes susmuşken öğretmen masasının önünde oturan Ceren "Hocam protez tırnaklarınız kırılacak sakin olun" Demesi ile ona da gülerek "Sus" demiştim.
Konuşmaya başladığımda hepsi susmuştu.
"Çocuklar ikinci ders edebiyat sınavınız var. Çalışın ya da susun. Anlamadığınız konu varsa anlatabilirim" Dediğimde hepsi bir ağızdan "Tüm konular" demişti. Sabır çekerek 40 dakika da sınavda sorumlu oldukları konuları onlara anlatmış ve anladıklarından emin olana kadar anlatmaya devam etmiştim.
Sınav kelebek sistemdi ondan tüm şubeler birbiri ile karışmış şekildeydi. Kendi öğrencilik hayatımdan da bilirdim ki öğrenci kopya çekmeyi her şekilde becerirdi. Kelebek sistemmiş, A,B grubuymuş hepsi saçmaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soğuk Kahve (TAMAMLANDI)
RomanceRuh eşini üstüne soğuk kahve püskürtmesi ile tanımak ister miydin? (Yarı texting)