Ben Seninle Geleceğimiz Olduğuna İnanıyorum Sevgilim

38 16 10
                                    

BORA'NIN AĞIZINDAN

En son güzeller güzeli sevgilimi Aysima'nın doğum gününde görmüştüm. O da akşamı Paris'e geri dönmek zorundaydım. Bundan sebep çok az vakit geçirmiştik ama yarın Birtanemin doğum günüydü fakat ne yazık ki ben yarın önemli bir dersimin finali olduğu için İstanbul'a gidemiyordum bunun için Aysima ile anlaşmış, Nasya'mı buraya getirecektim. Aysima ile kurmuş olduğumuz plan ise şöyleydi:

Nasya'yı arayacak ve Atakan, Bora'nın çok hasta olduğunu söyledi senin haberin var mı? diyecekti ve beni çok seven Nasya'm bu yalana inanacak, ilk uçakla ailesinin izni ile Paris'e gelecekti. Ben bunları tekrar tekrar düşünüp stres yaparken telefonum çalmaya başlamıştı.

Heyecanla koşup orta sephanın üstünde olan telefonu elime alıp Nasya dan gelen aramayı açmıştım. Telefonu açar açmaz Nasya telaşlı bir ses ile konuşmaya başlamıştı.

"Bora'm iyi misin? Atakan, Aysima'ya çok kötü hasta olduğunu söylemiş, Doğru mu?" gülmemeye çalışırken yorgun bir ses çıkarmayı deneyerek konuşmaya başlamıştım.

"Sorma bebeğim, çok kötüyüm hastaneye de tek başıma gidemiyorum çünkü yataktan kalkacak gücüm yok. Eczane de evime uzak oraya da gidemiyorum. Öyle yatıyorum. " Demem ile Nasya

"Annemden izin alıp ilk uçak ile yanına gelmeye çalışacağım. Sende o süre boyunca güzelce yat ve dinlen, Eminim ki güzel çorbamdan içince kendine gelirsin." Der demez telefonu suratıma kapatmıştı. kahkalar ile poşet içinde duran süsleri çıkararak evi süslemeye başlamıştım.

NASYA'NIN AĞIZINDAN

Bora ile konuşmamızdan sonra içim hiç rahat değildi. Yanına gidip onun yanında olmam lazımdı. Aşağıya annemin yanına indikten sonra sessizce oturup, küçük bir tebessüm ile yüzüne bakmaya başlamıştım. Annem bir şey isteyeceğimi anlamış olacak ki gülerek "Yine ne isteyeceksin Nasya" Dediğinde koşarak Derya Reis demiş ve yanaklarına öpücük kondurmuştum. Annem en sonunda çıkar artık ağzındaki baklayı dediğinde ise olan biteni anlatmıştım.

Annem ikimize de güvendiğini, başıma bir iş almayacağım konusunda da emin olduğunu söyleyerek, Parise gitmem için 3 saat sonraki uçağa bilet almıştı. Koştur koştur valizimi hazırlamak için odama gitmiştim. 12. Sınıf olduğumuz için sınavları erken bitirmişlerdi çünkü kalan son bir ayı evde oturup yks çalışmamız için bırakmışlardı.

Uçağa bir buçuk saat kala evden çıkmış, havalimanına gitmeye başlamıştık. Havalimanında oturmuş uçağın anonsunu beklerken Bora'ya haber vermeye karar verdim.

Siz:

Çorba malzemelerini hazırla dokturun Türkiye'den geliyor :))

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çorba malzemelerini hazırla dokturun Türkiye'den geliyor :))

Bora'm: Ya işte Derya Teyze yapmış krallığını kızını damadının yanına yolluyor 😎

Siz: tabee kimin annesi 💅

Bora'm: Havalimanına inmene yakın haber ver gelip alayım seni

Siz: Hastasın gelirim ben bir şekilde

Bora'm: Cebinde dolar mı var lan köpek

Siz: DOĞRU AĞDLĞDLGĞWŞFĞFŞÜFİFİSİİS

Uçaktan inmiş, bavulumun gelmesini bekliyordum. O sırada Arkamda bana sıkıca sarılan birini hissetmem ile irkilmiştim. Sarılan kişinin Bora olduğunu anlayınca arkamı dönerek ona kocaman sarılmıştım. Bora'ya gülerek

"Sanırım hastalığınız beni görene kadarmış. Turp gibisin bir şeyin kalmamış" Der demez Bora da sırıtarak Hadi bana o güzel çorbalarından yap" Demesi ile gelen valizimi alıp havalimanından çıkmak için ilerlemeye başladık.

Eve geldiğimizde Bora'nın Paris'teki evine ilk defa geliyordum. Anahtarı bana vererek sen aç elin alışır demişti. Gülerek Anahtarı çevirmiş ve kapıyı açmıştım. İçeriden bir anda Doğum günü şarkısı çalmaya başlamıştı. Arkamda olan Bora ise konfeti patlatmış, benimde ödümü patlatmıştı. Bağırarak ise iyi ki doğdun sevgilim diye şarkı söylüyordu. Bora'ya sıkıca sarılmış ve onu öpmüştüm.

Bora "Bu sadece ufak bir ev kutlaması bu akşam seninle dışarıda romantik bir yemekte yeriz." Demişti. içeriye giderek elinde 4 tane hediye paketi getirmesi ile konuşmaya devam etti "Bizimkilerin haberi vardı plana onlarda dâhil olduğu için hediyelerini buraya yollamışlardı. Bende senin için saklamıştım. Aç bakalım ne almışlar diyerek hediye paketlerini bana uzatmıştı.

İlk önce Aysima'nın hediyesini açmaya başlamıştım ve İçinden çıkan notu okumaya başlamıştım.

" Her şeyim, 7. Seneye girdik. Bu 7 sene de çok güzel zamanlar geçirdiğimiz gibi kötü zamanlarımız da olmuş oldu ama yine de birbirimizi bırakmadık. Bu doğum gününü sevgilin ile Paris sokaklarında geçiriyor olduğun için çok mutluyumm. Hayallerin gerçekleştikçe içimdeki mutluluk daha çok artıyor. Her zaman seninleyim ve her zaman da yanındayım iyi ki doğdun iyi ki varsın seni çok seviyorum. "

Notu okuduğum zaman içimde oluşan mutluluk ile hediyesini paketten çıkarttım. Hediyeyi çıkarttığım gibi Bora ile gülmeye başlamıştık. Aysima'nın hediyesi Bora ve benim resmimin olduğu bir mutfak önlüğü idi. Gülmemiz az da olsa kesildiğinde Atakan'ın hediyesini açmaya başlamıştım. Ondan da küçük bir not çıkmıştı ve okumaya başlamıştım.

"Bora'nın güzel sevgilisi, Benim de Hem baldızım hem yengem, Doğum günün kutlu olsun. Aysima'nın hediyesi ile benim hediyem benzer tarzda çünkü hediyeleri anlaşarak almıştık. Umarım Bora ile Paris sokaklarında güzel bir doğum günü geçirirsin iyi ki varsınn"

Notu okumam bitince hediyeyi paketten çıkarmıştım. Bir Bıçak çıkmış Bıçakta ise Bora kalp Nasya yazıyordu. Bora gülerek Bunlar bizden bir nevi intikam almış dediğinde gülmemiz kesilmiyordu.

Sıra Utku ve Aşkım'ın hediyesine gelmişti. Aşkım'ın hediyesini açmaya başlamıştım. Sanki hepsi bize komplo kurmuş gibi hediyeler almıştı. Aşkım da Aysima gibi Bora ile ikimizin resminin bastırılmış olduğu bir yastık almıştı.

Not olarakta "Bir yastıkta kocayın canım yengem iyi ki doğdun" Yazmıştı. Bora yastığı elimden alıp üstüne yatmıştı bile. Utku'nun hediyesini açmaya korkuyordum artık. Korksam da aslında hayatımda aldığım en güzel, komik ve değerli hediyelerdi bunlar.

Utku ise hediye olarak Belki de diğerlerinden daha çok güldüğümüz bir hediye almıştı. Bebek zıbını almıştı ama zıbının üstünde yine bizim resimlerimiz ve bu sefer yazı olarak ise annecim ve babacım sizi çok seviyorum yazıyordu. Bora gülme ile karışık sinirle "Yaşından çok zekası böyle işlere çalışıyor işte." Demişti.

Akşama doğru Bora ile eyfel kulesinin gözüktüğü bir restoranda yemek yemeye gitmiştik. Bora'ya Hayatımda geçirdiğim en güzel doğum günü demem ile birlikte Bora "Sevgilim, daha hediyeni vermedim ama sanırım vermenin zamanı geldi." Dediğinde içimde oluşan merak ve heyecan duygusu bir rekabet içindeydi.

Bora konuşmasına devam etti.

"İleri de hayalin burada benim yanımda okumak. Bunun için gece gündüz çalıştığını biliyorum. Belki bu hediyeyi vermek daha erken ama ben seninle geleceğimiz olduğuna inanıyorum sevgilim. Hediyeme gelecek olursak şuan burada yemek yediğimiz restoran bizim yani aslında senin, ilk restoran'ın Pariste olsun istedim."

Diyerek restoranın anahtarını bana uzatıyordu. Çığlıklar Atarak Bora'ya sıkıca sarılmıştım.

***

2 Gün sonra

Ayrılık vakti çatıp gelmişti. Onun okulu olduğu gibi benimde okulum vardı. Sınavlarımız erken bitse de dersler hâlâ devam ediyordu. Paris'ten ve sevdiğim adamın yanından gitmek istemesem de uçağımın ananonsunu duyduğumda Bora ile vedalaşmıştım. Ne kadar can acıtsa da bu durum. Seneye son bulacaktı. Ben Paris'i kazanacağıma adım kadar emindim.


Soğuk Kahve (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin