Bir yıl sonra
Nasya'nın kazasının üstünden bir sene geçmişti. Nasya ve Bora kazadan sonra birbirlerine daha çok bağlanmıştı. Uzun bir süre çocuk istemediklerini çocuk yerine evcil hayvan alacaklarını söylemişler. herkes onların kararı olduğunu verdikleri her kararda ise arkalarında duracaklarını söylemişlerdi.
Biz ise Atakan'la kavga edip duruyorduk. Annemin deyişi ile evleneli 1 seneyi geçtiği için cicim ayları bitmişti. Ondan sebepten kavgalarımız başlamıştı ama tabiki de durum bundan ibaret değildi. Atakan, Doğu görevi için doğu tarafına gidecekti. lakin bizim gelmemizi istemiyordu. Ben ise onu orada yalnız bırakmak istemiyordum. En önemlisi ise Ayaz'ın Anne ve babası ile büyümesini istiyordum. Kendimden bilirdim ki babasından uzakta büyüyen çocuklar babasına karşı hep kırgın olurdu. Ayaz'ın da babasına kırgın bir çocuk olmasını istemiyordum.
Can ve Güneş ise nişan telaşı içerisindeydi. Nişanlanıp artık birlikteliklerinin bir adını koymalarını istiyorlardı. Can'ın ailesi, Can ile hâlâ konuşmadıkları için Can'ın nişan masraflarını annem karşılayacaktı fakat Can bunu kabul edemem diyip duruyordu.
Utku ise Doğu tarafında Uzman çavuş olarak görev yapıyordu. Tatile çok nadir geliyordu. Geldiğinde ise ziyaret ettiği ilk kişi Aşkım oluyordu. Aşkım ile kafasının içinde evli olduğunu söyleyip duruyordu. Bu bazen bizi korkutuyordu. Görevini psikolojik rahatsızlıktan sebep riske atmasından korksakta ona belli etmemeye çalışıyorduk.
Ayaz ise 3.5 yaşına gelmişti. İlk kelimesi ne baba olmuştu ne anne benim aç obur oğlumun ilk kelimesi mama olmuştu Ayaz 2.5 yaşında konuşmuştu geç konuştuğu için sürekli doktorlara götürmüştük. Doktorlar bunun normal olduğunu söyleyip bizi rahatlatmaya çalışsada en sonunda Ayaz'ın mama demesi bizim için sevinç kaynağı olmuştu.
Can ise aynı dayısı diyerek Ayaz'ı tebrik etmiş ve "Bu çocuk çok zeki olacak tıpkı benim gibi" demişti. Daha sonrasında ise artık harfleri yarım söylese bile dediğimizi anlıyor ve yarım şekilde bize cevap vermeye başlamıştı.
Bugün ise koşuşturma dolu bir gündü Güneş'in Nişanı için alışveriş yapacaktık. Siz deneyimlisiniz bana yardımcı olursunuz diyerek bizim de Ona yardıma gelmemizi istemişti. Güneş ile artık anlaşıyorduk. Nasya ile onu görümce olarak istiyorduk. Nasya'nın kazasında Nasya'ya benden sonra çok büyük destek vermişti tıpkı Nasya'nın kaza olayında benim sürekli yanımda durduğu gibi
Nasya kazadan sonra araba kullanamıyordu. psikolojik olarak bir korku kalmıştı gittiği psikolog bu durumun zamanla düzeleceğini ve tekrar rahat şekilde araba kullanabileceğini söylemişti. Nasya'yı aldıktan Sonra Güneş'i de almak için yola çıkmıştım. En azından Nasya zorlanmış olsa da pozitif enerjisini korkumayı başarmıştı.
Güneşi de aldıktan sonra alışveriş işlerini halletmiştik. Kahve içmek için kafeye yürürken Nişanı bizim terasta yapma fikrini kızlara söylediğimde Güneş bu fikre bayılmıştı. Kahve içtikten sonra organizasyona gidip fikir almaya karar vermiştik.
Kahveler geldiğinde kahve fincanını kendimden uzaklaştırmıştım. Kokusu midemi bulandırmıştı. Nasya "Lan noldu sen kafein bağımlısısın neden miden bulandı ki şimdi" Dediğinde Güneş:"Yoksa Teyzemi oluyoruz. " Diyerek Nasya'yı gaza getirmeye beni ise sinir etmeye çalışıyordu. Nasya ciddi bir sesle "Şakasını felan yapıyoruz da sen en son ne zaman regl oldun" Dediğinde 3 haftadır regl olmadığımı hatırlamıştım. Ellerim titremeye ayaklarım ise uyuşmaya başlamıştı. Nasya kahkahalar ile bu halime güldüğünde Güneş en yakın eczaneden hamilelik testi almaya gitmişti.
Hamilelik testini kafenin tuvaletinde yapmıştım. Üçümüz de testin başına üşüşmüş ne çıkacağını bekliyorduk. 3 dakika kadar bir bekleyişin ardından çift çizgi çıkmıştı. Nasya ve Güneş çığlık atarak birbirine sarıldığında ben ise test sonucu ile bakışıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soğuk Kahve (TAMAMLANDI)
RomanceRuh eşini üstüne soğuk kahve püskürtmesi ile tanımak ister miydin? (Yarı texting)