Sen, Ben ve Oğlumuz..

49 14 28
                                    

Medyadaki şarkı bu bölüm için olsun :) bu bölüme uyan bir şarkı varsa aklınız da burada belirtebilirsiniz :)

*****

Bir kaç ay sonra

Atakan'ın ağzından

Gelmesini istemediğim gün gelmişti. Boraların bugün düğünü vardı. Sorun şuydu: Aysima beni aylar sonra doğmuş oğlum ile birlikte görecekti.  Aslında oğlumun doğduğunu biliyordu.

Deniz, Ayaz doğduktan 2 gün sonra kaçıp gitmişti. Yazdığı notta ise "İsmini ne istersen koy ben beni sevmeyen adamdan olan bir çocuğa ne annelik ederim ne de isim veririm. Unutamadığın eski sevgilin ile koyar ve büyütürsün oğlunu" Yazmıştı. Aklımda isimler vardı ama ben ismi Aysima'nın koymasını istediğim için isim bulamadığımı söyleyerek ondan isim fikri almıştım ve onun dediği Ayaz ismini oğluma vermiştim.

Aysima her ne kadar bu durumları olgunluk ile kkarşılamış, bana destek olmuş olsa da bu gece beni kucağımda Ayaz ile görecek olması onu çok üzecekti. Onu daha fazla üzmek istemiyordum.

Okulunu bitirmişti, öğretmen olmuştu ama kep atma törenine bile gidememiştim. Oysaki böyle hayaller kurmamıştık biz. Hepsi benim suçumdu. Düşüncelerimden annemin "Atakan, Ayaz hazır sende hazırsan çıkalım" demesi ile sıyrılmıştım.

Düğün salonuna gelmeden Nasya'yı evinden konvoy ile alacaktık. En önde gelin arabası onun arkasında ise ben vardım. Bora, ben, Ayla teyze, Bora'nın kuzeni Berk ve Fuat amca beşimiz Kapının önünde durmuştuk.

Kapı hafif aralanınca bir el çıkmıştı. El Aysima'nın eli idi. Gülmekten zar zor konuşarak "Bora'cım bizde bedavaya kız alınmaz göster bakalım marifetlerini" Diyerek eli ile para istediğini belli ediyordu.

Bora 1000 lira verdiğinde kuzeni Berk: "Yuh amk o parayı bana verseydin ben de sana karılık yapardım" Dediğinde düğüne gelen büyükler Berk'e ayıplı şekilde bakmaya başlamıştı.

İçeri girdiğimizde Nasya'nın odasının kapısı da kapalıydı. Aysima gülerek "Orada da Can var sandığa oturdu kalkmam diyor. En az 1000 liraya kalkarım diyor." Bora sabır çekerek diğer kapıyıda
Çalmıştı Can ciddi şekilde kapıyı açmış ve "1000 liradan aşağısını kabul etmem. Bizden kolay kız alamazsın. Biz bu kızı büyütene kadar ne masrafları çektik haberin var mı? " Diyerek elini uzatmıştı. Bora parayı vererek "Sanki sen büyüttün. Şurda üç-dört senedir tanıyorsun ama bilirim ben senden o parayı geri almayı" Demişti.

Can kapıyı tamamen açıp geri çekildiğinde bembeyaz gelinliklerle karşımızdaki Nasya'ya bakıyorduk. Bora, Nasya'yı beyazlar içinde görmesi ile "Sen çok güzel olmuşsun ben sana dokunmaya kıyamam ki bir gelinlik bu kadar mı yakışır prensesime" Diyerek Nasya'yı Alnından öpüp sarılmıştı.

İkisi birlikte evden çıkıp arabaya binmişlerdi. Konvoy düğün salonuna doğru giderken Boraların arkasına Aysima ve Can denen zibidi, onların arkasına ben ve ailem sonraki de diğer akrabalardı.

Bu akşamki düğün akrabaların olduğu düğündü, yarın akşam ise sadece arkadaşlar arasında ufak bir kutlama olup sonra balayı için Paris'e gideceklerdi.

Düğün salonuna geldiğimizde herkes arabalarından inmeye başlamıştı. Düğüne geldiğimizde Takı merasiminden sonra Bora ve Nasya için dans şarkıları çalmaya başladığında Ayaz korkudan ağlamaya başlamıştı. Ne annemler susturabiliyordu ne de ben en sonunda dayanamayarak Ayaz ile bende ağlamaya başlamıştım. Annem "Sen neden ağlıyorsun millete rezil oluyoruz 24 Yaşında adamsın yaptığın şeylere bak" Demişti.

Kucağımdan Ayaz'ın alınması ile ağlamamı bırakmış ve alan kişiye şaşkınlıkla bakmaya başlamıştım. Ayaz'ı kucağımdan Alan kişi Aysima idi

Soğuk Kahve (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin