15. ✔ ꙳Öp beni꙳

556 46 10
                                    

Karşımda o vardı.

Daha yirmi dört saat olmamışken altında saatlerce ter döküp, inlendiğim beden vardı. Aklımı kaybediyordum. Beynime onunla geçirdiğim o işveli, güzel dakikalar doluyordu. Onu öpüşüm, öpüşmemiz, dokunduğum pürüzsüz teni... Her beni dağıttığın da parmak uçlarımla sıktığım kahve tomurcukları nefesimi hızlandırmaya başlıyordu.

Neden buradaydı, kimin için buradaydı? Öyle güzel bakıyordu ki etrafına, beni bulan gözlerinde ki ışıklar bir anlık derinleşiyordu. Kanım kaynıyordu. Damarlarımda ki kan akışım miğde'me oradan sanki olmaması gerekti ama kasıklarıma akın ediyordu.

Düşünmeden edemiyordum. Her babamlara doğru adım attığında, babamla el sıkıştığı o elleriyle benim aklımı başımdan alsın istiyordum.

Çok hızlı düşünüyordum, ama düşünmeden edemiyordum. Karnım da bir kıvılcım nüksediyordu gülümseyen suratıyla. Kalbim de bir kıpırtı vardı, onun sayesinde...

Babamdan bakışlarını saniyelik uzaklaştırıp beni güzel hareleriyle incelediğin de oturduğum yerde bakışları sayesinde titriyor adeta yanıyordum.

Anlayabiliyor muydu ona bakan bakışlarımın altında yatan heyecanı, şehveti, gözlerimin önüne gelen pürüzsüz vücudunu?

"Taehyung hyung'un beni altında ezmesini ne denli isterdim kahretsin." yanımda konuşan hera'yı duymamla hayran bakışlarım değişirken kaşlarımı çatılmıştı.

"Şu boya, posa, endama bak." diyen yuna ile içim de büyümesi gereken bir karmaşıklık büyümeye başlamıştı çünkü Taehyung, bakışlarımı anlamamıştı.

Arkamdakilere değen bakışlarının daha çok gülmesi bu, dünşünceleri düşünmem için ön ayak olmuştu. El sıkışıp bütün ortaklarla konuşmaya başlamasıyla onu burada olmadığım biri gibi saçma bakışlar ve yanımdakilerin dediği sinir bozucu kelimelerle öldürmek ister gibi izliyordum.

"Jimin ne oldu daldın?" omzuma konan elle, elimle hwa'nın elini itip cevap vermedim.

"Onu tanıyor musun Jimin, yiyecekmiş gibi bakıyorsun adama." merakla soru soran Doyoung'la başımı hayır anlamında sallayarak cevap verip, burnumu kırıştırdım.

"Tanımıyorum, merak ettim sadece. Kim o?" kimse burada hasta olduğumu bilemezdi. Eğer ki bilmiş olsalar yarın manşetler de boy boy fotoğrafım olurdu, bu yüzden küçük bir yalandan zarar gelmezdi.

"Babamın şirketin de hisse sahibi galiba ve annemin kardeşinin oğlu. Buraya annem hisse sahibi olduğu için gelmesini istedi. İşim var deyip geçiştirmek istese de sonunda dayanamadı anneme. O çok yakışıklı değil mi gençler?" Yuna'nın büyülenmiş bakışlarının ardından söyledikleriyle ellerim kasılırken Taehyung'a bakıp gözlerimi kıstım.

Başkasının hayran bakışları resmen altında saatlerimi verdiğim adamın üzerindeydi. Sinirlenmemek elde değildi ki bana dönen bakışlarıyla göz kırpması bir olurken karnım sızladı, nefesim ağırlaştı.

"Bana göz kırptı değil mi Hera? Siktir siktir resmen bana göz kırptı." yeji'nin dediği kelimelerle başımı hafif eğerek baktım ona. Göz kırpmasıyla hemen başını yanında ki kişilere çevirmesiyle; aklımdan gerçekten bana mı yoksa arkamdakine mi göz kırptı düşünceleri gelirken, son duyduğum kelimelerle başımdan aşağıya kaynar sular dökülmüştü.

"Onu kanpta ayarlamam gerek kızlar, offf."

"Ben varken şansın yok." diyen hera ile derin bir nefes verdim. Ardından bize doğru gelmeye başlayan ailelerle herkes tıp olurken gözlerimle oyarmışcasına doktora bakmaya devam ettim.

⚜︎You Are My Home⚜︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin