22. ✔ ꙳modum başkasına açık-꙳

445 40 26
                                    

Jimin için de barındırdığı korkuyla yolları sert adımlarla teperken, kalbi öyle hızlı çarpıyordu ki sanki duracaktı. Efor sarf etmekten saçları, vücudu terlerken karanlık yollar da kendi kendine koşuyordu.

Evlerinin hafif ağaçlık bölge de olması yüzünden, kalbi saatin kaç olduğunu bilmediği halde dışarıda kimsenin olmaması sebebiyle hızlı hızlı atıyor, gittiği yollar da ne yapacağını bilemiyordu.

İçin de hata yaptığıyla ilgili büyük bir ses yankılanıyordu ve pişmanlıkla dolan vicdanı yaralı babasının yanına gitmesi için sızlanıyordu. Vicdanı sızlarken ise aklına darp edildiği geliyordu ve aklı sanki bin parçaya dönüyor, karman çorman oluyordu.

Şuan sadece yolda bir saattir öylece koşmaktan büyük asfaltta bedeni, ayakları tükenmişti. Kendini bir kaç dakika dinlenmek için asfaltın kenarına bırakırken etrafına bakınıp, araba geçiyor mu diye bir kaç kere kontrol etmişti.

Ama ne yazık ki tek bir insan dahi bulunmazken, tek bir araba da geçmiyordu. Bir kaç zengin malikane geriye bakılınca görülüyor, büyük site evleri göze çarpıyordu. Ne yapacağını iki eliyle alnına vurup düşünmeye başlamadan, önce bacaklarını kendine çekmişti.

Babasının resmen kafasını bir nevi o yarmıştı. Yani sadece jimin, böyle düşünüyordu. Ardından onu öylece orada bırakıp kaçması, kendini bir suçlu gibi hissettiriyordu ve bu histen kurtulmak için bir yol çaresi bulamıyordu.

Ne kadar suçlu bir adam dahi olsa gerisin de yaralı bir adam bırakmak, kendisine kızmasını ve alnına daha hızlı vurmasını sağlıyordu. Bu sırada yoldan ansızın geçen arabayla geriye doğru son anda kaykılmıştı.

Güvenli değildi olduğu yer. İnsanların arasına çıkması gerekti ve bunu yapmak için ayaklanıp üzerinde ki yumuşak kazağına sığınarak tekrar yürümeye başlamıştı.

Biraz yokuş yürüyüp, biraz düz yol yürümesiyle önünde kalan on dakikasının kalabalık alana çıktığını yanından geçen bir kaç kişiden anlamıştı.

Kendisine bakan bir kaç kişiyle ayağında ki terliklerine istemsiz bakmıştı. Evden korkuyla çıkması yüzünden ayağına bir ayakkabı bile giyememişti ve bu dışarıda ki insanların neden böyle olduğunu bilmedikleri için tuhafına gidiyordu.

Yine de insanların bakışlarını umursamayarak, başı dik bir şekilde yürümeye devam etmişti. Dışarıda ki insanlar kimdi ki sonuçta park Jimin'in yanında.

Park Jimin, onların yanında bir tanrıydı.
_____________

Jimin

Yol da yürürken etrafta fazlalaşmaya başlayan insanlarla, şehrin kalabalık bölümüne yani/galiba gangnama yaklaştığımı anlamıştım. Zaten bir kaç dakikanın ardından kafeleri görmemle içime biraz da olsa rahatlama gelmişti.

Tek olduğum zaman yollar da istemsiz kasılıyordum. Sanki yollar bir anlık karışıyor/kayboluyordum. Bu yüzden yoldan asfalta çıkıp, kahve içen insanların arasından geçmeye başladım. İleri de kalabalık topluluğun olduğunu görmemle onların yanına doğru ilerleyip, Sokak'ta oturmak için yapılan bir yere kimseye bakmadan oturdum.

Ardından tedirginlik ve endişe ile elimin arasında dakikalarca sıktığım telefonumu gün yüzüne çıkarttım. Koşarken veya yürürken fazla sıktığım için terlemiş, ellerim arasında telefonun ekranı buharlaşmıştı. Bu yüzden ekranını pamuklu pijamama sürtüp ekranın buharını aldım.

Ekranı açıp birisi aramış mı diye baktığım da ne babamın adamlarından, ne de babamın numaralarından aramalar olmadığını gördüm. Bununla derin bir nefes alıp hoseok Hyung'u aramak için kişilere girdim.

⚜︎You Are My Home⚜︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin