3 hafta sonra
"Bundan alalım mı, istermisin?" ikili dışarıya çıkmış Avustralya sokaklarında dolaşıyorlardı. Festival alanlarına kurulan tezgahlardan güzel şeyler var mı diye Jimin, her tezgaha ayrı ayrı bakıyor beğendiklerini alıyordu.
"Olur, yakışır mı sence?" Taehyung'un baktığı bilekliği eline alıp, bileğine sararak sorduğu soruyla Taehyung başını sallamıştı.
"Yakıştı, sana yakışmayan bir şey olamaz ki. O kadar güzelsin ki gün geçtikçe daha da güzel oluyorsun." Taehyung elini Jimin'in yanağına koyup okşarken konuşup, eğilerek Jimin'in yukarda tuttuğu bileğini öpmüştü.
Jimin kıkırdayarak tepki verip, derdini belli etmemeye çalışmıştı. Baş ağrısı yüzünden pek tepki gösteremiyordu, bazı olaylara. Konuştukça başı daha kötü oluyordu ama yanında ki bedene de belli etmek istemiyordu.
Aldıkları bileklikle berâber tekrar el ele tutuşarak yürümeye başlayıp, etrafı keşfetmeye devam etmişlerdi. Bu sefer başka renkli bir sokağa girerek, bir grubun sokakta şarkı söylediklerini görmüşlerdi.
"Baksana kimse dinlemiyor." Jimin kimsenin dinlemeyerek, geçip gittiğini görmesiyle mırıldanmıştı. Jimin'in kulağına çalınan şarkı ve ritimler hoş gelmişti, bu yüzden nedense kimsenin dinlememesi tuhafına gitmişti.
"Sokak şarkıcıları bir nevi dinlenmesi zor olanlar bebeğim." Taehyung, Jimin'in dediğine karşılık cevap vermesiyle Jimin, tekrar konuşmuştu.
"Biz dinleyelim mi?"
"Olur güzelim." Taehyung, sevgilisinin söylediğini yaparak şarkı söyleyenlerin yanına gidip, biraz uzaktan dinlemeye başlamışlardı.
Jimin ağrıyan başını tartamayarak Taehyung'un, omzuna yaslayıp gözlerini yummuştu. Müzik öyle naif çalıyordu ki, yine uykusunun geldiğini hissetmişti. Bu günler de biraz bitkindi ruh hali. Bir aylık tatillerinin bugün yirmi birinci günüydü ve Jimin artık zorlanmaya başlamıştı.
Baş ağrıları iyice artmaya başlamıştı, bu ise Jimin'in daha fazla uyumak istemesine sebep oluyordu. Taehyung, ise onu anladığı için başını okşayıp, her gün daha fazla seviyordu. Unutmaya başladığı öğünlerini yedirmeyi ihmal etmiyor, bazen lavabo da olsun açık unuttuğu suları kapıyordu.
Sanki az bir vakitleri kaldığını hissediyordu Taehyung, bu ise gece göz yaşları dökmesini sağlıyordu. Yine de belli etmiyordu Jimin'e, göz yaşlarını. Çünkü sevgilisinin üzülmesini, zor günlerinde istemiyordu. Tek emeli o, onun mutluluğuydu.
"Benimle bilmediğimiz sokakların birinde dans eder misin güzelim?" Taehyung başı omzuna yaslı bedene başını eğerek bakmış ve konuşmuştu. Jimin ise duyduğu istekle başı ağrı'sa bile gülümsemiş, sevgilisinin elini kendisi çekiştirerek beline koymuştu.
"Sorman bile hata her zaman, ne durumda olursam olayım." diyerek ellerini geniş omuza koyup, ardından kollarını sevgilisinin boynunda birleştirmişti.
Yavaş yavaş güzel ortam da salınmaya başlayıp, başını sevgilisinin alnıyla birleştirdi Taehyung. Elinde ki iki torbayı tutarken sevdiğinin belini okşayıp, dudağına kimseleri umursamadan bir öpücük bırakmıştı.
Jimin aldığı öpücükle gülümserken, elleriyle sevgilisin ensesini okşamıştı. Gözlerini ağrı yüzünden kırparken, en sonunda tamamen yumup, dansına öyle devam etmişti. Gözleri kapalı Taehyung'un dudağının kenarını hislerine güvenerek öpmüş, dudağını yalamıştı.
"İnsanlar toplanıyor, galiba iki erkeğin dans etmesi merak uyandırdı. Ne dersin?" Taehyung alnını geri çekerek etrafa bakıp konuşmuş, Jimin daha da bitkinlikle etrafa bakınarak gülümsemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
⚜︎You Are My Home⚜︎
FanficDoyur beni seninle, yürüyemeyecek hale getir beni... Doç. Dr ve hastası en fazla, ne kadar ileriye gidebilirdi ki? Doctor #4 minv #1 taemin #1 sad #7 psikoloji #9 bxblove #6 sad #2 vmin #13 Başlangıç: 06.Mart.23 Bitiş: 18.Mayıs.23