Elisa kapının açılma sesiyle okuduğu kitaptan kafasını kaldırdı. Gelen kişi Theoydu. Onu beklerken yaklaşık 60 sayfa okumuştu.
"Sonunda geldin..."
"İçmişsin..." Dedi Theo, Elisadan açıklama bekleyerek.
"Sadece birkaç bardak..." Dedi ve masadan kalkıp kocasına yaklaştı. "Lord Henry olayından sonra... Herkesin bizim hakkımızda dedikodu yaptığını fark ettim..." Dedi ve Theonun elini tuttu. Onun parmaklarıyla oynamaya başladı. Yüzüne bakmadan konuşmak daha kolay gelmişti Elisaya.
"Onlardan kurtulmamı mı istiyorsun?" Dedi merakla. Öldürmek uzman olduğu bir konuydu sonuçta.
"Hayır! Kimsenin ölmediği seçeneği seçtim..." Dedi panikle. Gözlerini onun gözlerine kenetledi. İnsanların ne kadar çabalasa çabalasın konuşacaklarını biliyordu. Theonun yöntemi dışında tabii... Dahası kocası ona Henry olayında güvenmişti ama tekrar buna benzer bir olay olursa... Yine güvenir miydi? Elisa bu sorunun cevabını veremiyordu.
"Benden şüphe duymadan korkuyorum..." Dedi ve tekrar başını eğdi.
"Duymam... Eğer olduğun gibi kalırsan..." Dedi Theo kızın kafasını kaldırarak. Elisa bi an korktu. Prenses Aileen ve Prens Mark'ın tarafını tuttuğunu mu belli etmişti? Hayır... Hiç açık vermemişti. Biri söylemiş olabilir miydi? Daniel mi Elisayı takip etmişti acaba? Hiçbiri belli değildi. Elisa kendini kontrol edemiyordu. Sakin olamıyordu. Bunu fark ettiğinde bir yalan söylemesi gerektiğini anlamıştı.
"İçkiden mi bilmiyorum ama... Theo... Beni heyecanlandırıyorsun..." Dedi ve kocasını öpmeye başladı. Elisanın bu hareketine anlam veremeyen Theo kendini ondan uzaklaştırdı. İçkiden bu kadar kolay mı etkilenmişti gerçekten? Sarhoş olması dışında bu hareketleri açıklayacak anlamlı bir cevap yoktu.
"Kesinlikle içkiden..." Dedi ve arkasını döndü. Ayıldığında pişman olacaktı zaten... Bu uğraş niyeydi ki?
Odanın kapısına geldiğinde Elisa Theonun arkasından sarıldı. Kollarıyla sıkıca tuttu. Kaçmasını istemiyor gibiydi.
"Gitme... Bu gece sadece kocam ol..."
Adam kapıdan elini çekti ve kıza döndü. Ona vazgeçme şansı vermişti. Ama o ısrarla onu bırakmıyordu. Elleriyle kızın saçlarını okşamaya başladı. Normalde dedikodu yapan insanları durdurmak kendi yöntemiyle daha kolaydı. Elisa böyle istiyordu madem, reddetmesi için bir neden yoktu. Belki çocukları da olurdu? Kim bilir...
"Peki, öyle yapacağım..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyuncakçı
HorrorElisa Snow 16. Yüzyılda yaşayan 16-17 yaşlarında bir asilzadedir. Babasıyla ve ablasından kalan tek şey olan yeğeni ile yaşamaktadır. Yaşıtları gibi bir balodan diğerine gitmek yerine kitap okumayı ya da yeğeniyle vakit geçirmeyi tercih eder. Bir a...
