"Madem bir hataydı niye zamanında düzeltmediniz?"
"Her şeyin bir zamanı vardır Prenses Elisa. Sizin de zamanınız gelecek. Sadece şaşırmayın diye erkenden söyledim" dedi ve yürümeye devam etti. Ve Elisanın arkasından itti. Elisa dengesini kaybedip yere düştü. Monica ona baktı ve şaşırmış gibi baktı.
"Ay! Pardon istemeden oldu(!)" dedi ve sözlerine devam etti. "Ama oraya da yakıştınız!" Dedi ve yürümeye devam etti. Hizmetçiler Elisayı kaldırıdı. Elisa kendi kendine 'hiç işim yokmuş gibi şimdi bu kızın eğlencesi oldum!' Diye düşündü. Üstünü temizledi ve odasına gitti. Kıyafetlerini değiştirdikten sonra akşam yemeğine gitti. Sessiz bir yemekten sonra herkes odalarına dağıldı. Elisa odasına geldiğinde birkaç mektup yazdı. Bu mektupları hemen Lydianın hizmetçilerinden bir iki tanesiyle yolladı. Saat geç olmaya başladığı için hazırlanıp uykuya daldı.
xXxXxXxXxXxXxXxXxXx
Ertesi gün olduğunda Elisa tek başıma uyandı. Theo erkenden gitmişti. Bunu önemsemedi ve hızlıca hazırladı. Mektuplar şu ana kadar iletilmiş olmalıydı. Elisa hemen kahvaltıya gitti. Bugün hep birlikte değildiler. Kral her zamankinden erken kalkmış ve daha erken bir saatte kahvaltı edilmişti. Elisaya bu söylenmemişti. Bilerek yapıldığı belliydi. Peki Theo neden söylememişti? En azından bir kez 'uyan!' Diyebilirdi. Elisa bu olayla ilgili yapılacak konuşmalara hazırlandı. İlk önce kahvaltısını etti. Sonradan kraliçenin yanına gitti.
"Kraliçem, girebilir miyim?"
"Gir" dedi ve Elisa yavaşça kapıyı açtı. Kraliçenin saçı taranıyordu. Elisa minik adımlarla içeri girdi. Kraliçeye baktı. Kraliçe yanındaki hizmetçileri yolladı ve Elisaya oturması için işaret etti.
"Evet, seni dinliyorum"
"Kraliçem, hizmetçi seçimleri ne zaman olacaktı?"
"Bugün, neden sordun?"
"Sadece merak etmiştim..."
"Merak edilecek bir şey yok, bana güven" dedi. Ama Elisa hiç de güvenmiyordu. Sadece onu onaylaması gerekiyordu.
"Peki, kraliçem"
"Eğer başka sorun yoksa çıkabilirsin" dedi ve masasına tekrar döndü. Elisa kraliçe her ne kadar görmese de eğildi ve dışarı çıktı.
Elisa 'neyseki evimiz buraya yakın' diyordu. Mektupları zamanında yollamıştı. Şimdi kızların bu mektupları okuyup saraya gelmesi gerekiyordu. Yani Elisanın tahminleri bu yöndeydi. Elisa odasına doğru yürürken koridoru tam dönecekken orada birilerinin konuştuğunu duydu. Bu prens Mark ve prenses Aileen'di. Dikkatli bir şekilde ne konuştuklarını dinledi.
"... Aileen anlamıyorsun! Eğer ben bu sorunu çözemezsem babamın gözünden düşerim ve halk benden nefret eder. Ne yapıp edip bu sorunu çözmeliyiz!"
"Merak etme abi bir şekilde çözeceğiz. Peki defterde damga olduğuna emin misin?"
"Evet damga kesinlikle vardı. Eminim saraydan biri damgayı bastı!" Dedi ve Elisa koridoru dönerek bu ikilinin yanına geldi. Anlamayan gözlerle bu ikiliye baktı.
Elisa:"Saraydan kim nereye damga basmış?"
Mark:"Bu sizi ilgilendiren bir mesele değil!"
Elisa:"O kadar sesli söylüyorsunuz ki duyulmayacak gibi değil. Saraydan birinin damgayı bastığını söylüyorsunuz. Ya bana gerçeği anlatırsınız ya da sizi kraliyet üyelerine iftira attığınızı bildiririm. Zaten böyle bir şey söylediğinize göre başınızda bir olay var. İkinci bir olay almak istemezsiniz değil mi?"
Mark:"Kraliyet üyesi olduğunu nereden biliyorsunuz? Benim ağzımdan kraliyet üyesi diye bir şey çıkmadı"
Elisa:"Evet çıkmadı ama damga gelen geçenin alabileceği bir şey değil. Özellikle sizi ilgilendiren bir damga ise odanızda filan olmalı. Muhtemelen hizmetçilerinizi çoktan sorguladınız ve bir sonuç bulamadınız. Ve oraya sadece sizin izin verdiğiniz kişiler girebilir. Bu da bizi kraliyet üyelerine çıkarıyor!" Dedi ve güldü. Şimdi anlatmak zorundaydı.
Mark:"Kime şikayet ederseniz edin umurumda değil Prenses Elisa!" Dedi ve arkasına bakmadan gitti. Elisa da tam gidecekken Aileen onu durdurdu.
"Bekle... Ben anlatacağım"
"Dinliyorum"
"Bir asil kendi arazisinden fazla vergi alındığını söyleyerek şikayete geldi. Hazineye de Prens Mark baktığından böyle bir şey olamayacağını söyledi. Adam elindeki vergi kayıt defterini gösterdi. 1/10 vergi alınması gerekirken 3/10 vergi alınmıştı. Bu da prensin vergi dışındaki 2/10 luk kısmı kendi zimmetine geçirmiş gibi gösteriyordu. İşte durum bu."
"Yani damga kayıt defterindeki damga"
"Evet. Damgalı olduğu için gerçek defter deniyor ama Mark sahte olduğunu iddia ediyor."
"Peki şikayet eden kim?"
"Lord William Grown"
"Peki. Merak etme bu işi kolaylıkla çözeceğim!" Dedi ve kendinden emin bir şekilde odasına doğru ilerledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyuncakçı
HorrorElisa Snow 16. Yüzyılda yaşayan 16-17 yaşlarında bir asilzadedir. Babasıyla ve ablasından kalan tek şey olan yeğeni ile yaşamaktadır. Yaşıtları gibi bir balodan diğerine gitmek yerine kitap okumayı ya da yeğeniyle vakit geçirmeyi tercih eder. Bir a...