~14 | 1~

1.3K 107 28
                                    

Kimse yerinden kalkmamıştı, oyuncakçı da dahil. Herkes gözlerini etrafta gezdiriyor ve düşünüyordu. Olivia Elisanın aksine bu durumu sevmişti. Küçüklüğünden beri bir prenses olmak istiyordu. Ama ne var ki prenses olabilmesinin tek yolu bir prensle evlenmekti. Çünkü kraliyet ailesinden değildi. Çoğu kız bir prensle evlenmek isterdi. Bu yüzden Olivianın şansı önceden azdı. Fakat şimdi her şey çok farklıydı. Artık karşısındaki adamı kanlı oyunlar oynayan psikopatın teki olarak değil, gelecekte prenses olabilmesinin yolu olarak görüyordu. Mutluydu. Sadece kalan 14 kızdan kurtulması gerekiyordu. Aklına birden Elisa geldi. Elisa Prens Theo ile bir çok kez konuşmuştu. Hatta Prens ona adını bile söylemişti. Önceden Prensin Elisayla dalga geçtiğini düşünmüştü. Ama herkesten önce ona söylediğine göre onun kazanma ihtimali vardı. Belki de Prens onu seviyordu ve ona iyi davranıyordu. Aralarından bir kişi söyleme oyununda da Elisanın cevabını Prens kabul etmişti. Olivia bir karar verdi. En kısa sürede Elisadan kurtulması gerekiyordu.

Masadaki sessizlik aniden bozulmuştu. Bu sessizliği bozan Elisanın yanında oturan 43 numaralı kızdı. Oyuncakçıya yani Prens Theoya bakıp konuşmaya başladı.

"Bizi kendine eş adayı olarak görüyor olabilirsin. AMA SEN BENİM NE EŞİM NE DE KATİLİM OLABİLİRSİN!" Dedi ve bileğini yatay olarak kesti. Kan biraz aktı ama kız hemen ölmek istiyordu. Bu yüzden elini tekrar kaldırdığında dadılar yanına koştu. Elisa kenara çekildi. O kız dadılarla boğuşurken bu sefer elini bileğinden direseğine doğru düz bir çizgi şeklinde kesti. Bu sefer oluk oluk kan aktı ve kız birkaç dakika içinde öldü.

"Ne dokunaklı bir sahne! Muhteşemdi bravo! Başka intihar etmek isteyen var mı?" Dedi Prens ve kısa bir süreliğine bekledi. Kimseden cevap gelmeyince sözüne devam etti. "O zaman odalarınıza gidin ve bir sonraki oyunu bekleyin!" Dedi ve odadan yavaşça çıktı. Elisa ise kaçmayı düşündü. Ama nereye kadar kaçacaktı? Prens, Elisanın ailesini bulup küçük yeğeni Jack'e zarar verebilirdi. Bu yüzden kaçamazdı. İntihar? Olabilir. Ama ya Prens tahta geçerse? O zaman ülkeye zarar verir. O zaman onu durdurması gerekiyor. Ama nasıl? Öldürmek. Şu an için Prens avantajlı durumda. Geriye kalan son seçenek evlenmek. Böylelikle kral olmasını engellemek daha kolay olacak. Bu zor bir iş ama yapacak pek bir şeyi yok gibi. Ülkeyi korumak için kendinden vazgeçecekti. En mantıklı seçeneğinin bu olduğunu düşündü.

Elisa yerinden kalktı. Oliviayı gördü. Onun daha mantıklı bir yanıtı olabilir diye ona doğru ilerledi.

"Olivia!" Dedi ve yanına yetişti. Olivia ise ona her zamanki gibi tatlı ve sevecen haliyle bakmıyordu.

"Olivia iyi misin?" Bu söz Oliviayı sinirlendirmeye yetmişti.

"İyi değilim Elisa! Senin yüzünden hiç iyi değilim! Başımdan beri onun birimizle evleneceğini biliyordun ve bu yüzden ona yakın olmaya çalıştın değil mi? Sen... Sen aşağılık ve iğrenç bir kızsın!" Dedi. Elisa dayanamadı ve bir tokat attı.

"Senin bana hakaret etmeye hakkın yok, bu bir. İkincisi ben onun birimizle evleneceğini bilmiyordum!"

"Tabi canım! Bu yüzden mi onun adını hepimizden önce biliyordun?" Dedi. Elisa bi an için durdu. Evet gerçekten neden Prens ona ismini söylemişti? Sebebi neydi?

"Ne bileyim ben?"

"Buna bir yalan bulamadınız mı Elisa hanım?" Dedi ve sırıttı Olivia.

"En azından senin gibi insanları satmıyorum!" Dedi ve o anda Olivia sinirlendi. 'Elisa bana bunları yaptıktan sonra nasıl hala beni suçlayabilir?' Diyordu. Ve sinirle Elisanın üstüne atladı. Saçlarını yolmaya başladı. Elisa da dayak yememek için karşılık verdi. Birbirlerini yumrukladılar ve tırnaklarını birbirine geçirdiler. Bir süre sonra Prens geldi ve araya girdi.

"Kızlar yeter! Kesin şunu. Her ne kadar tekme tokat girişmeniz komik olsada buna müsaade edemem. Ancak benim iznimle birbirinizi yaralayabilirsiniz. Ayrıca Elisa hanımın ismimi bilmesi tuhaf bir durum değil. Adımı sordu, bende cevapladım. Sizde sorsaydınız cevaplardım. Ayrıca kendisi uzun bir süredir ismimi bilmiyor. Bu sabah öğrendi. Biliyorum benim için kavga ediyorsunuz ama bundan sonra enerjinizi oyunlarıma harcayın. Eğer böyle kavgalar olmaya devam edecekse sorularınızı yanıtlamayacağım, hatta ceza bile verebilirim..." dedi ve gitti. Olivia, Elisa elinden kurtulduğu için sinirlendi. Ona saçı dağılmış, yırtılmış kıyafetiyle son bir kez bakıp gitti. Elisa ise Olivianın gerçek yüzünün yeni çıktığını fark etti. Ona artık güvenmeyecekti. Düşüncelerini artık kimseyle paylaşmayacaktı. Çünkü artık kalan kızların hepsi Elisanın rakibiydi...

OyuncakçıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin