~8 | 1~

1.4K 108 25
                                    

Elisa temizlendikten sonra yatağına yaslandı. Kendinde değildi. Sadece tüm bunların sona ermesini istiyordu. Kendini çok kötü hissettiğinden Olivianın odasına gitmeye karar verdi. Hemen odasından çıktı. O sırada Oyuncakçıyı fark etti.

"Merhaba..."

"Merhaba leydi Elisa, nereye gidiyorsunuz?" Dedi merakla.

"Bir leydinin yanına" dedi.  Oyuncakçıyı tekrar yakından gören Elisa onun yüzünü tekrar inceleme fırsatı bulmuştu. Boyalı yüzü ve sevimli kıyafetleriyle kimse onun korkunç olduğunu iddia edemezdi. Gözlerin kendini incelediğini fark eden Oyuncakçı konuştu.

"Yüzümdeki boyayı mı beğenmediniz leydim?"

"Hayır! Hayır! Öyle değil! Sadece inceledim!" Dedi Elisa. Endişeye kapılmıştı. Adamın sağı solu belli olmuyordu. Bu yüzden panikleyip biraz garip davranmıştı. Oyuncakçı ise onun kendisiyle ilgilendiğini düşündü. Oyuncakçı kendisini normal sandığı içindi bu belki de.

"Ben gideyim o zaman..." dedi ve yavaşça uzaklaştı. Oyuncakçı ise arkasından gülümseyerek baktı.

"Katiline ilgi duyan bir tutsak ha?" Dedi ve kahkaha attı.

"İşte bu çok komik!!!"

Elisa ise koşarak gittiği için Oyuncakçının ne dediğini tam anlayamamıştı. Bunu çok düşünmedi. Olivianın odasına vardığında onu kapının önünde bulunca koşarak ona sarıldı.

"Olivia!"  Dedi hıçkırarak. "Oyunda gördüğüm ölü kız... Marydi. Unutamıyorum yüzünü. Gözümü her kapattığımda gözümün önüne geliyor. Ne yapacağım?"

"Ağlama Elisa. Senin suçun değildi sonuçta. Sen kötü bir şey yapmadın" dedi. Sonra kızın saçlarını okşadı. Onu kendinden ayırdı.

"Bana bak Elisa! Sen güçlü bir kızsın. Kendine gel!" Dedi ve gülümsedi. Elisayı sakinleştirip odasına geri gönderdi. Olivia kısa bir süredir yanındaydı ama onu arkadaşı olarak görmeye başlamıştı artık.

Elisa bir karar verdi. Kalan kızları korumak istiyordu. Bu yüzden Oyuncakçıyı daha yakından tanıması gerekiyordu. Zayıf yönlerini öğrenmek için onunla konuşmaya karar verdi. Oyun dışında adama zarar verecek davranışta bulunmadığı sürece kendine zarar vermeyeceğini düşündü. Hemen hazırlandı ve onunla konuşmaya gitti.

Odasının önüne geldiğinde durakladı. Belkide kötü bir fikirdi. Zevkine bile öldürebilirdi bu adam. Risk almalı mıydı?

"Kim var orada?" Dedi içeriden bir ses. Bu oyuncakçıydı. 'Artık kaçamam' diye düşündü Elisa ve yavaşça kapıyı açtı. Yere bakarak konuşmaya başladı.

"Müsait misiniz?"

"Evet... sanırım" dedi oyuncakçı. Odasına ilk defa bir misafir gelmişti. Tedbirli bir şekilde konuşmaya başladı.

"Ne yapıyorsunuz?" Dedi çekingen bir sesle Elisa.

"Yüzümü boyuyordum" dedi elindeki fırçayı göstererek.

"Tek başınıza zor olmuyor mu?"

"Pek değil..."

"İsterseniz... size yardımcı olayım" dedi ve adamın fırçasını eline aldı. Adam ilk defa karşılaştığı bu ilgiyi tuhaf buldu. Çünkü kız onun kim olduğunu bile bilmiyordu. Kız ise korkudan renkten renge giriyordu. Her an adamın ona bıçak fırlatma ihtimali varmış gibi geliyordu.

Kız yavaşça adamın karşısındaki sandalyeye oturdu ve suratına baktı. Makyajsız hali normaldi. Peki niye makyaj yapıyordu ki?

"Niye makyaj yapıyorsunuz?"

"Bu sizi ilgilendirmez"

"Sadece merak etmiştim..."

"Merak edecek bir durum yok!" Dedi ve fırçayı elinden kaptı. "Şimdi çıkın odamdan" dedi ve kız bilgi alma umudunu da uzaklara attı. Yavaşça odadan çıkarken 'oyunlardan başka çıkış yolum yok sanırım...' diye içinden geçirdi. Adam kızın soru sormasından hoşlanmasa da kızın onu ziyaret etmesi nedense hoşuna gitmişti...

OyuncakçıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin