Elisa artık sona gelmişti. Önünde sadece son bir oyun kalmıştı. Bu oyunları hemen bitirmek istedi. Ama şu an dinlenmesi gerekti. Zaten oyun şimdi de değildi.
Elisa hızlıca temizlendi ve odasına gitti. Artık oyunlardan iyice bıkmıştı. Bazen kazanamayacağını, kazansa bile Prensin kendisini öldüreceğini düşünüyordu. 'İntihar mı etmeliyim?' Diyordu. Ama sonra Prensin ülkeye verebileceği zararları düşünüp hemen vazgeçiyordu. Elisa insanların Prensin zevki için öldürülmesini istemiyordu.
Elisa bunlardı düşünüp durdu. Yorulmuş bedelinin üstüne zihni de yoruldu. Göz kapaklarına engel olmadı Elisa sadece zamanı geçirmek için uyudu.
xXxXxXxXxXxXxXxXxXxXxXxXx
Uyandığında güneş yeni doğmuştu. Dünkü tüm vaktini uyuyarak geçirmişti. Kendini daha iyi hisseden Elisa hemen kalkıp günlük hazırlıklarını yaptı, kahvaltısını etti. Sonra çiçeklerin arasına attı kendini.
Ailesini özledi Elisa. Çiçeklere dokunduğunda annesini hissetti yanında. Gözlerini kapatıp konuşmaya başladı."Anne... Seni çok özledim..."
"Annenizi çok seviyorsunuz herhalde" dedi Prens. Çiçeklerin arasında gezerken prensle karşılaşmayı beklememişti Elisa. Ona anılarını anlatmak istemedi. Ama karşılaştıkları için birkaç bir şey anlatacaktı.
"Annem... kaybettim onu... Yangında onu ve ablamı kaybettim." Dedi gözleri dolarak.
"Annesiz büyüdüğüm için anlamam çok zor." Dedi çiçekleri inceleyerek. Elisa ise onun gayrimeşru olduğunu bilmiyormuş gibi konuştu.
"Sizin anneniz kraliçe değil mi?"
"Hayır... Bunu siz de biliyorsunuz zaten..." dedi. Elisa irkildi. O gün örensin oralarda olduğunu fark etmemişti bile. Bozuntuya vermemeye çalıştı.
"Bi an boşluğuma geldi. Üzgünüm prensim..." dedi ve hızlıca uzaklaştı. Prense yalan söylerken yakalanması kötü olmuştu. Prensin son şeçimi kendisinin yapacağını düşünüyordu ve yalan onu seçtirtmeye bilirdi. Kendini topladı ve tekrar çiçeklerin yanına geldi. Prens hala oradaydı. Bu sefer temkinli bir şekilde yanına ilerledi.
"Yanınızda ağlamak istemedim..."
"Anlayabiliyorum ama bana yalan söylememenizi öneririm..."
"Özür dilerim prensim... Bi anlık Prens oluşunuzdan ötürü öyle söyledim"
"Mesajı almış gibi duruyorsunuz." Dedi ve gitti. Elisa içinden bir 'oh!' Çekti. Rahatlamıştı. Sadece uyarmıştı. Elisa da daha fazla çiçeklerin yanında kalmadı ve odasına gitti. Bir kitap okumaya başladı. Okuduğu kitabı be anlattığına kafa yormadı. Elisa oyunu bitirmek ölüm korkusunu arkada bırakmak istiyordu. Çünkü Saray'da öldürülmesi daha zordu. Vakit geçsin diye okuyordu. Bir süre sonra beklediği kişi geldi.
"Elisa hanım, oyuna hazırlanma zamanı"
Elisaya dadısı çok güzel kıyafet giydirdi. Saçlarını topladı. Makyajını da yapınca hazırdı. Mükemmel olmuştu. Bu oyunların sonu için iyice hazırlanmıştı. Her şeyi tam olduğunda kalktı ve balo solonuna gitti. Odada sadece üç sandalye vardı. Diğer iki kız gelmişti. Elisa da kızların yanına oturdu.
Prens geldiğinde hepsi ilk defa heyecanlandı. Bu oyunlar artık bitecekti ve kurtulacaktı biri. Prens yarım gülümsedi. Ve konuştu.
"Kızlar bileğinizi kesin"
Kızlar şaşırmıştı. Ne yani intihar mı edeceklerdi? Onca ölüme dayanıp, yaralara dayanıp buraya kadar gelmişken intihar mı? Çok saçmaydı. Kızlardan ortada olan konuştu.
"Ne yani bunca çaba boşuna mıydı?"
"Açıkçası çabanız beni ilgilendirmiyor, yanınızda duran bıçakla bileğinizi kesin. Bu kadar basit." Dedi. Elisa düşündü. Prens onca şeyi yaptı. Herkesi intihar ettirerek bitirecek miydi? Hayır! Oyunları için iyi bir son yapmalıydı. Saray doktoru! Evet! Bu bir güven testiydi. Yolda gelirken saray doktoruna rastlamıştı. Halbuki saray doktoru Prensin odasının yakınında kalıyor. Oyunlara uzak. Bu da güven testi olma ihtimalini arttırıyor. Peki sadece sıkıldıysa? Mümkün ama herkes iyi bir bitiş sever. Elisa deneyecekti. Hem ölmeyi de arada düşünüyordu. Yapmayı seçti. Ama kendini hazırlaması gerekiyordu. Muhtemelen prens ilk bileğini keseni kurtaracaktı. Hızlıca kendini hazırlayıp kendi bileğini kesmeliydi. Yavaşça bıçağı aldı ve baktı. Prensin gözlerine baktı. Gülümsedi. İçten bir gülümseme değildi. Ama öyle olması için uğraştı Elisa. Belki vicdana gelirdi?
Elisa bileğine baktı. Annesini ve kardeşini düşündü. Onların yanına gitmekte güzel olabilir diye düşündü. Son olarak masadaki olayı hatırladı. İntihar eden kız elini yatay kesince hemen ölmedi, ama dikey kesince hemen öldü. Bunu kullancaktı. Damarına yakın olmayacak şekilde derin bir nefes aldı ve bileğini kesti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyuncakçı
HorrorElisa Snow 16. Yüzyılda yaşayan 16-17 yaşlarında bir asilzadedir. Babasıyla ve ablasından kalan tek şey olan yeğeni ile yaşamaktadır. Yaşıtları gibi bir balodan diğerine gitmek yerine kitap okumayı ya da yeğeniyle vakit geçirmeyi tercih eder. Bir a...