DERT | Yarı Texting

1.3

Aras sinir bozucu bir yavaşlıkla kasaya giderken gelen geçen bize bakıyordu. Bazı teyzeler sabır çekip önlerine dönerken bazıları tip tip bakıyordu ve bu sinirime dokunuyordu.

Bir kaç bizim yaşlarımızda olan öğrenciler ise dudaklarını birbirine bastırıyor, bazıları ise teyzelerle kendilerini bir sanıp aynı şekilde bakıyorlardı.

Bir de Aras'ın boyu zaten uzundu, bende omuzuna çıktığımda tavana değecek kadar uzun oluyorduk. Allah'tan marketin tavanı fazla yukarıdaydı da kafam tavanla bütün olmuyordu.

Kasaya geldiğimizde Aras tek eliyle elimi tutarken diğer eliyle de market arabasındakileri çıkartıyordu. Bende diğer elimle kafasını tutuyordum. Saçları yumuşacıktı. Fazla yumuşaktı ve hep onları sevesim geliyordu.

Kasiyer kadın aldıklarımızı geçirirken Aras aldıklarımızı tekrar market arabasına koyuyordu. Bir kaç poşette atmıştı içine. Kaşlarımı çattım. Üşengeç piç poşetlere koyamıyor muydu?

Tek elli. diyerek beni uyaran iç sesim boş konuşmaya başlasa bile ona ağzını sıkı kapatması için kesin bir emir vermiştim ki dinlememişti beni. Olur olmadık yerlerde araya girip mantıklı konuşarak zaten sinirlerimi bozuyordu. Ekstra sinire gerek yoktu.

Marketten çıktığımızda Aras iki elini de kaldırıp belimden tuttuğu gibi beni market arabasının bebekler için olan yerine oturtmuştu.

Şaka mı?

Şaka olmalıydı.

"Aras!" diye cırladım. "Ne yapıyorsun? Salak mısın amına koyayım ya?"

"Şşt," dedi market arabasını sürmeye başladığında. "Hadi canım. Eve gidiyoruz."

Yanağımdan makas aldığında sinirlerim hat safhaya ulaşmıştı. "Aras!" diye avazım çıktığı kadar bağırdığımda suratı buruştmuştu. "Ne Aras ne amına koyayım?"

"İndir beni seni gerizekalı!"

"Kes," dedi göz devirerek. Ayaklarımı sallayarak dizlerine vurduğumda bana sinirle baktı. "Üzerimi kirletiyorsun."

"Geber!"

Ofladı. "Eliz salak mısın ya? Otur oturduğun yerde Allah Allah."

Kollarımı göğsümde birleştirerek ona düz düz baktım. "Şu an nerede oturuyorum ben?"

"Market arabasının çocuklar için olan yerinde." Dudaklarını birbirine bastırdı ve gözlerini kaçırdı.

Yalancıktan güldüm. "Bak bende bunu diyorum işte. Ne işim var burada benim?"

"Kucağımda mı olmak isterdin?"

Bu her sözümü istediği şekilde mi anlıyordu bana mı öyle geliyordu?

Alayla konuştum. "Tabii. En sevdiğim yer elbette senin kucağın."

**

"Allah'ın gerizekalısı! Aras! Ya sapık var imdaat!"

Avazım çıktığı kadar bağırıp Aras'ın kucağında çırpınırken o bir yandan da poşetleri taşımakla uğraşıyordu. "Eliz kapa çeneni yoksa seni öpeceğim."

"Yalanını yesinler puşt."

"Yalan söylemiyorum Eliz."

"Her seferinde aynı şeyi söylüyorsun amına koyayım," dedim sinirle. Ama bu dediğimi yine başka yere çekti.

"Ne yani seni öpmemi mi istiyorsun? Böyle dilim dudaklarında olda, ağzını benim için aralasan—"

"Aras sen mal mısın?" dedim göz devirerek. Yanaklarımın ısındığını hissediyordum ama soğuktan olmalıydı. Hava esiyordu sonuçta. Rüzgardan olmalıydı.

Rüzgardandı değil mi?

"Ne?" dedi şaşkınca. "İstemiyor musun?" Yüzüme yaklaştı ve gözleri aşağılara indi. "Dilim göğüslerind—"

"İmdaat!" diye çırpındım yeniden. "Sapık var imdat! Allah'ım! Resmen 'sapık kuzenim' adlı yazılan kurgularla dalga geçtiğim için hepsi başıma geliyor!"

"Sapıklık seni öpmekse cehenneme gideyim en iyisi ben," dudak büzdü. "Öleyim ben ya. Kimse beni anlamıyor..."

Benim kendimi acındırma seviyem...

Kendime engel olamayıp "Yuh," dedim dehşetle. "Anasının amı. Yok artık Aras. Aklın fikrin nerede."

İç çekti. "İkisi de sende."

•

ilk olarak yazacak bir şey bulamadım devamı için o yüzden baya saçma bir yerde bitirdim farkındayım. zaten yarın bç'ye yb atabilirsem atacağım, atamazsam da hafta içinde gelecek ama eskisi kadar sık bölüm atamam. yazılılara 1 ay kaldı ve benim notlarım istediğim gibi olmadığı için önceden çalışmaya başlayacağım bu yüzden bölümler de her gün gelmez ama haftada 2-3 bölğm atmaya çalışırım.

ikinci olarak ise kiss sahnesini daha iyi bir yer için bekletiyorum. yazması yakındır, öyle pek uzatmak istemiyorum bu kitabı sonuçta kısa hikaye.

23.04.2023