4.3

25.3K 984 267
                                    

Bikinimi giydikten sonra üzerime tişörtümü geçirip elime de havlumu aldım. Küçük bir çantama özel eşyalarımı koyduktan sonra da zaten hazırdım.

Aras'da altına şort, üzerine benim gibi tişörtünü giymişti. O da eline havlusunu aldı ve özel eşyalarını da benim çantama koydu.

(yn: bunların karı-koca olmadığına emin miyiz???)

Odadan çıktıktan sonra beni omuzunun altına almış ve asansöre doğru yürütmüştü. Asansörü çağırdığımızda içerisi zaten doluydu ama yine de bindik. Ki asansör büyüktü de zaten.

Bizim gibi üzerlerinde mayoları olan çocuklar ve ebeveynleri vardı. Ya yemeğe gidiyor, ya da havuza gidiyor olmalıydılar.

-1 kata geldiğimizde kapalı havuza doğru gidiyorduk. Etrafın soğukluğundan dolayı bedenim irkilmişti ama havuzun olduğu yere girdiğimizde içeride çok olmasa da buhar vardı. Bu yüzden çok çabuk alışabilmiştim.

Boş şezlonglardan 2'sine Aras'la havlularımızı sermiş ve tişörtlerimizi de çıkarıp şezlongun üzerine koymuştuk. Çantamı da şezlongun üzerine bıraktığımda Aras'la birlikte havuzun hemen karşısındaki duş bölümüne gitmiştik.

Yine yan yana kısaca saçlarımızı ve vücudumuzu ıslatıp duş başlığının altından çıktıktan sonra Aras büyük havuza atlamanın yasak olduğunu kocaman harflerle yazmalarına aldırış etmeden balıklama atlamıştı. Ağzım hafif aralandığında çok çabuk fark etmiş ve kapatabilmiştim.

Aras suyun dışına çıktığında saçlarını geriye atmış ve gözleri hızlıca beni bulmuştu. "Gelsene Eliz!"

Kafamı iki yana sallayarak kollarımı vücuduma doladığımda Aras tekrar bağırmış ve eliyle 'gel' işareti yapmıştı. "Eliz hadi! Ben buradayım ya gelsene! Su çok güzel!"

"Korkuyorum." dedim bende ona karşılık. Minik adımlarla havuzun yanına gelip çömeldim ve parmağımı havuza soktum. Ilıktı.

Aras yanıma doğru yüzüp dirseklerini havuzun kenarına yaslayıp yüzünü yüzüme yaklaştırmıştı. "Tutacağım seni söz ya. Hem suya girmek için gelmedik mi zaten?"

"Ama korkuyorum." diye mırıldandım.

"Ama yanındayım." dedi o da kafasını sağa yatırarak.

Sonra bir an doğruldu ve bileklerimi tutarak geriye çekildiğinde vücudum suyun içine girmiş, kafam suyun dışında olmasına rağmen yüzümün bir taraflarına su kaçmaması için biraz daha yukarı kalkmıştı. Bileklerimi hızlıca ellerinden kurtarıp boynuna sardığımda bacaklarımı da beline dolamıştım. "Ne yapıyorsun geri zekalı!"

Güldü ve ellerini belime koydu. "Ne güzel eğlendik işte."

"Bok eğlendik!" dedim sesimi yükseltip bacaklarımı biraz daha yukarı çıkartırken. "Az daha boğulacaktım piç."

"Bok boğulacaktın," dedi o da benim gibi. "Yüzün suyun içine girmedi bile."

"Aptal. Korkuyorum diyorum ya sana. Buna rağmen niye böyle yaptın salak?"

Omuz silkti. "Seni boğmadım, kafanı da suya sokmadım. Bu yüzden yüzün suyun içine girmediği sürece boğulman biraz garip kaçar." dedi.

Ofladım ve kollarımı boynunda sıklaştırdım. "Vallahi tam dövülmeliksin sen ya. Ne garip şey çıktın sende."

"Bence sen daha garipsin. Ve çok konuşmamanı öneririm çünkü şu an göğüslerin yüzümün tam dibinde."

"Ne?!"

Kafamı eğip Aras'a baktığım sırada o sırıtmakla meşguldü. Dediği gibi değildi. Yani göğüslerim tam yüz hizasında değildi ama yüzü tam göğsümle boynum arasındaydı ve yeni fark ettiğim şey ise başından beri giderek suyun içinden çıktığımdı. Yakında Aras'ın kafasına da otururdum.

DERT | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin