DERT | Yarı Texting

5.0

"Of ya," diye homurdandı Aras bilmem kaçıncı kere. "Allah kahretsin sınavı erken alan öğretmenleri."

"Aras," dedim başımı ovarak. "Yemin ederim başımı şişirdin geri zekalı. Bir sus da ders çalışalım."

"Ya olmuyor ki!" diye hayıflandı o da. "Vallahi olmuyor ya. Dinden 14 alan kişiden bahsediyoruz. Nasıl yüksek alayım ben?"

"Lan sen o kadar özelde okudun hiç mi dinlemedin dersi? Ki özel daha disiplinli oluyor. Konunun derinine iniliyor..."

Gözlerini kaçırdı. "Ya ne yapabilirim? Şu anki aklım olsaydı çalışırdım da işte..."

"Ya bak şimdi," dedim ona doğru dönerek. "Din kültüründen 100 aldın diyelim. 100 ile 14'ün toplamı 114 ya hani—"

"O kadarını da biliyorum," dedi ve bana kınarcasına baktı. "Yani ilkokul seviyesi de değilim hani Eliz. Bil diye söylüyorum."

"Tamam o zaman Aras. 114'ü ikiye böl bakayım kaç çıkıyormuş."

Bana kaşlarımı çattı. "Ne yapacaksın 114'ün ikiye bölümünü?"

"Ortalamanı hesaplayacağım."

"Ha," diye ağzından bir şeyler geveledi. "Elli... Elli yedi?"

"Oha," dedim şaşkınlıktan ağzım açık ona bakarken. "Cidden bildin lan."

Sırıttı. "Ne sandın güzelim?"

Omuzuna küçük bir yumruk attım. "Neyse ki 100 alırsan geçiyorsun Aras."

"Aynen, onu 100 alınca da görürüz."

Yapmacık bir şekilde güldüm ve gözlerimle önündeki test kitabını işaret ettim. "Hadi Aras hadi. Lak lak konuşma da testini çözüver."

Ofladı. "Ben bu sınavı erken alan hocaların ebelerini..."

Ensesine şaplak atarak susturduğumda o da önüne dönerek testini çözmeye başlamıştı.

**

"Aras sen ne pis yalancısın lan?" dedim önümdeki teste şaşkınlıkla bakarken. "Bir de hocaların ebelerine sövüyorsun amına koyayım. 20 soruda 2 yanlış gayet iyi."

"Ama bu ingilizce!" dedi sinirle. "Ve benim ingilizcem gayet iyi!"

"Aynen kanka o yüzden genshin oynarken bana altyazıları sorup duruyordun değil mi?"

"Kanka mı?" diye sordu dediğim diğer şeyleri umursamadan. "Sen kankanla sevişiyor musun Eliz?"

"Ya lafın gelişi dedim oğlum, manyak mısın?"

Ofladı tekrar ve başını kaşıdı. "Bugünlük bu kadar ders yeter bence. Beynim yandı yemin ederim."

"Yalnız sınav yarın," diyerek ona küçük bir hatırlatma yaptım.

"Hadi oradan," dedi şaşkınca. "Yarından sonraki gün değil mi?"

"Hayır geri zekalı. Biz dün yola çıktık ve bugün Sakarya'ya vardıysak sınav yarın olmuş oluyor." Özürlüymüş gibi ona anlatmam gerçeği...

"Ben yemek yiyeceğim azıcık."

"Teyzem seni görürse kıyameti koparır evde."

Başını ovdu. "Birde o vardı değil mi..."

Aras eve geldiğinde kendisine yumurta yapacağım diyerek tüm yumurta kabuklarıyla mükemmel bir yumurta hazırlamıştı da.

"Şimdi ne yapacağız o zaman?" diye sordu umutsuz bir sesle. Ona döndüm. "Sen niye sınavı geçeceğine inanmıyorsun Aras?"