Eliz Sarıdoğan ailesini Ankara'daki bir kazada kaybettikten sonra Sakarya'ya, teyzesinde mezun olana kadar kalmak için gider. Yeni okulu, yeni arkadaşları ve yeni sınıfı da vardır. Bir de başına bela olan bir üvey kuzeni...
16042023-220823 🌱
!!KÜFÜ...
bölümde birazcık cinsellik vardır... hadi gene iyisiniz cncmsömemg
bu arada bolca yorum atar mısınız canlarım. tepkilerinizi çok merak ediyorum <33
keyifli okumalar ^^
________________________
Ertesi gün tüm gün evdeydik. Cumartesi günüydü ve bugün Selin'in davet ettiği partiye gidecektik! Çok heyecanlıydım neden bilmiyordum da açıkçası. Aras'la gideceğimdendi büyük ihtimal.
Dün Beyza'lar geldikten sonra biz ayrılmıştık spor merkezinden. Hiç onların dırdırını, kıskançlık işleriyle falan uğraşamazdık.
Aras'a dönüp "Ben duşa giriyorum." dedim. Kafasıyla hafif onayladığında "Sende hazırlan. Gitmemezlik yok." dedim son cümlenin üstüne basarak.
Kafasını geçiştirircesine salladığında oflayarak ayaklandım ve banyoya girdim. Soyunduktan sonra duş kabininin içine girip suyu açtım ve yıkanmaya başladım.
Neredeyse 20 dakika sonra yıkanmış, bornozumu giymiştim. Tuvalet kapısını açıp kafamı dışarıya uzattım ve Aras'a hitaben "Ben çıktım! Gir sen şimdi duşa, hızlı ol!" diye bağırdım.
"Tamam!" diye cevapladı o da beni.
Odama girdiğimde çekmecemi açıp içinden beyaz iç çamaşır takımımı alıp giydim. Az önce banyodan çıktığım için saçlarım ıslaktı ve bu yüzden saçlarımı da kurutmam gerekiyordu. Odamdan çıkıp tuvalete girdiğimde evde iki kişi olduğumuzu unutmuş, Aras'ı yanlışlıkla soyunurken basmıştım.
Hay Allah! İşe bakar mısınız?
Aras bana şaşkınca, ben ona şaşkınca bakarken yutkundum. Siktir. İkimizde iç çamaşırlıydık.
"Ben..." diye mırıldandım. "Şey... Saç kurutma makinesini alacaktım."
"Alamazsın," dedi vücudumda gözlerini utanmadan gezdirerek. Pardon. Yanaklarının hafif kızarıklığı utanmaktan dolayıysa, utanmıştı.
(birazcık cinsellik olacak kısım buradan başlıyor, rahatsız olacak kadar olduğunu sanmıyorum ama yine de uyarımı yapayım dedim!!)
Bana bir adım attı, elim kapı kulpunu sıkıca tutmuştu. Üzerinde sadece boxer'ı kalmıştı. Gözlerimi yumdum. O karın kaslarına, sırt kaslarına, tüm vücuduna dokunmak istiyordum. Çok... seksiydi.
"Eliz?" diye fısıldadı yüzüme doğru. Ne ara bana eğildiğini bile bilmiyordum. Gözlerimi açtığımda elini başımın yanına koydu ve bu hareketi kapının kapanmasına sebep oldu.
"Aras?" diye fısıldadım onun gibi.
"Ne yapıyorsun sen burada?" dedi dudaklarını ısırıp diliyle yalarken.
"Ben... Ne? Şey. Dedim ya işte saç kurutma makinesini—"
Eli aniden sütyenimin üzerinden göğsüme gittiğinde belim kavis şeklinde gerildi, sırtım kapıyla daha da bütünleşti. Dudaklarım aralandı ve sertçe içime bir nefes çektim. Dizi bacak arama geldi ve bu hareketleri derin bir şekilde inlememe neden oldu.
"Sınırlarımı..." dedi gözlerini sımsıkı yumarken. "Zorluyorsun Eliz. Seni—"
"Biliyorum," dedi göğsümün üzerindeki eli karnıma, oradan da bacak arama giderken. Avuç içlerimi sertçe kapıya bastırmıştım. Elini baldırlarıma, oradan da bacaklarımın iç kısmına götürüp yukarı çıkardı. İç çamaşırıma eli değdiğinde hissettiği ıslaklık, kafasını geriye atıp yutkunmasına sebep olmuştu. "Siktir."
"Aras—"
Parmağını hızlıca ağzıma götürdüğünde şaşkınlıkla ona baktım. Ben saç kurutma makinesi almaya gelmiştim ve şimdi neler oluyordu...
İşaret parmağını dilime değdirdiğinde kendini biraz daha bana bastırdı. Dilimi parmağına doğru yuvarladım ve gözlerimi yumdum. Yavaşça emerken aniden geri çekildi ve kapıyı açıp banyodan çıktı.
(bu kadarcıktı DÖVMSÖMF)
Gerizekalı.
Gerçekten geri zekalıydı. Tam bir mal, aptal ve öküzdü. Katıksız salak, hatta tüm hakaretlerdi.
Sinirle ayağımı yere vurdum ve "Salak!" diye homurdandım. O kadar insanı çileden çıkartıyordu ve sonra ortamdan yok olup gidiyordu!
Çekmeceyi sertçe açıp içinden saç kurutma makinesini aldım ve odama tekrardan girdim. Prize fişi taktım ve homurdanarak saçlarımı kurutmaya başladım.
15 dakikaya yakın saçlarımı kuruttuktan sonra gardırobumu açıp içinden beyaz elbisemi çıkardım. Diz üstüme denk geliyordu boyu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Model bu değil sadece elbise. AMA ŞAKA MI YANİ ÇOK GÜZELL?!???)
Daha sonra makyaj masama gidip yüzüme hafif bir makyaj yaptım. Saçlarımı da salık bıraktıktan sonra parfüm sıktım ve dolaptan beyaz çantamı da aldığımda hazırdım.
Odamdan çıktığımda Aras'da odasından yeni çıkmıştı. Kapıyı kapatıp kafasını bana çevirdiğinde göz göze geldik. Üzerinde sadece beyaz bir gömlek ve siyah bir pantolon vardı. Yutkundum. Böyle bile bu kadar çekici olmayı nasıl başarabiliyordu?
O da beni ayaklarımdan başlayarak süzdü. Gözleri bacaklarımda fazla oyalandı, sonra kollarıma geldi. Kenardan sırt dekoltem belli oluyordu. Yutkunarak köprücük kemiklerime de baktıktan sonra kapıya doğru adımladı.
Beraber evden çıkana kadar konuşmadık. Arabaya ilerlerken dahi Aras'a kaçamak bakışlar atıyordum ama o bir an olsun gözlerini bana çevirmemişti.
Yoksa beğenmemiş miydi?
Arabanın yanına geldiğimizde ön koltuğa oturdum. Aras'da sürücü koltuğuna oturduğunda elleri direksiyonu sertçe kavramıştı.
"Aras," dediğimde gözleri gözlerime odaklıydı. "Kavalyem olacaksın ama... Yani çirkin mi olmuşum? Neden bir şey demiyorsun? İstersen olmaya—"
"Eliz," diyerek sözümü kesti. "Şimdi burada, o üzerindeki aptal, bir bokunu kapatmayan incecik kumaş parçasını yırtsam ve birbirimizin vücudunu keşfetsek ne yapabilirsin ki?"
