4.2

23.8K 944 258
                                    

Otele vardığımızda Aras oda kartımızı almış ve valizimizi görevliye vermişti. Şimdi ise görevlinin valizlerimizi odamıza çıkarmasını bekliyorduk. Bir yandan da peşindeydik tabi.

Odanın önüne geldiğimizde kartla kapıyı açmış ve kapının hemen yanındaki yere kartı koymuştu Aras. Valizlerimiz için görevliye teşekkür ettikten sonra görevli gitmiş, bizde valizlerimizi büyük yerlere yatay şekilde koymuştuk. (adları varsa bilmiyorum smndösmf)

Aras, "Akşama doğru yemekten sonra kapalı havuza gireriz," dedi. "Otelin en alt katındaymış. Biraz dinleniriz ki saat o zamana kadar 6 olur. Akşam 6'dan 8'e kadar sürüyormuş akşam yemeği."

Kafamı salladım. "Olur ama şey..."

"Ne?"

"Ben yüzme bilmiyorum."

Buna şaşırmasını bekledim, ya da dalga geçmesini ama bana sadece ufak bir tebessüm göndermiş ve "Bende yanında olacağım." demişti.

Daha sonra ikimizde sıra sıra duşa girmiştik. Duştan sonra yemek yemek için yemek salonuna inmiş, yedikten sonra da odamıza çıkmış, şimdi ise yan yana karşımızdaki televizyon açık olmasına rağmen Aras'a öğretmeye çalıştığım oyuna bakıyorduk.

"Bak," dedim elimle sağdaki küçük daireyi işaret ederek. "Buna basınca vuruyorsun, bu ulti bu da... bunun adını bilmiyorum ama neyse. Süresi var bunun da, daha fazla vuruyor işte."

"Anladım hepsi vuruyor Eliz. Ben oyunun amacını anlamadım."

"Ya bak harita falan açıyorsun, görev yapıp adventure exp falan kazanıyorsun, öyle de rank atlıyorsun."

"Vay," dedi dudak bükerek. "Çok düşünmüşler mi bu oyun için?"

"Dalga geçmesene!" diyerek koluna vurdum. "Bak benim karakterlerime. Hep 5 yıldız, çok zenginim."

"5 yıldız alırsan ne oluyor ki?"

Ona kaşlarımı çatarak baktım. "Niye bu kadar anlamsız sorular soruyorsun?"

"Anime oyunu mu bu?"

"Gibi gibi."

"Iyy," dedi kafasını diğer tarafa çevirerek. "Hiç sevmem animecileri."

"Bende ön yargılıları sevmem."

Kafasını tekrar bana çevirip yüzüme baktı, bozulmuş olduğumu düşünerek "Tamam tamam," dedi. "Öğret hadi."

Kocaman gülerek bilgisayarın ekranını biraz daha ona çevirdim. Karakter kısmına tıklayıp karakterlerimi ona gösterdim. "Sence en güzeli hangisi?"

Biraz göz gezdirdi tüm karakterlere. Ardından Raiden'i seçti. "Bu."

'Vay be' dercesine dudak büktüm. "Güzel seçim ama benim favorim bu." Elbette Kazuha'ydı.

"Iyy," dedi suratını buruşturarak. "Bu maksimum 1.60 boyundadır. Çok kısa."

Ona dehşetle baktım. "Sussana sen ya! Bu karakteri herkes ne kadar çok seviyor haberin var mı senin?!"

Tamam belki Xiao simpleri daha fazla olabilirdi ama Kazuha'ya laf yedirmezdim.

"Kısa erkeklerden mı hoşlanıyorsun sen? Çok kısa da bu çünkü."

"Ay sen bir de bunun sarhoş halini gör," Aklıma sesi geldiğinde güldüm. "Çok tatlı ya."

"Yok artık," dedi gözlerini kocaman açmış bana bakarak. "Sen gerçekten kafayı Kazuha'yla sıyırmışsın."

Ne sandın canım?

Daha sonra biraz daha karakterler hakkında tartışmış, en sonunda beraber uyuyakalmıştık.

**

Uyandığımda akşam güneşi batmak üzereydi. Aras'a baktım. Sırtı çıplaktı. Terlemiş olmalıydı ki üzerini çıkartmıştı. Bir süre çıplak sırtını izledim. Daha sonra elimi karnına götürüp ona arkasından sarıldığımda mırıldanmış ve bana dönerek elini belime atmıştı.

Kafamı kaldırarak yüzüne baktım. Gözlerini açmaya çalışıyor, ama uykuya da yenik düşüyordu. Gülerek yanağımı göğsüne sürttüm. "Günaydın prenses."

"Günaydın." dedi saçlarımın üzerini öpüp gözlerini yavaşça aralayarak. Gözleri ilk beni bulduğunda gülümsedim. "Kalkalım da yemek yemeye gidelim." dedim.

"Tamam." dedi mırıldanarak ama kalkma girişiminde bulunmadı. Bu beni daha çok güldürürken yorganı üzerimizden ittirerek ben ayaklandım. "Hadi ya."

"Tamam ya." dedi o da benim gibi. Elimizi yüzümüzü yıkadıktan sonra üzerimizi de değiştirerek yemek salonuna indik. Az kişi yoktu ama fazla kalabalıkta değildi.

İstediğimiz yemekleri aldıktan sonra boş bir masaya oturduk ve karşılıklı sohbet ederek yemek yemeye başladık.

"Şimdi havuza mı gireceğiz?" diye sordum ağzımdaki lokmayı yuttuktan sonra yüzüne bakarak.

O da ağzındaki yutup bana cevap verdi. "Eliz seni hiç bırakmayacağım, gerçekten. Korkunu anlayabiliyorum ama ben yanında olacağım. Bir şey olmayacak sana."

Gülümsedim. "Sana güveniyorum ama... bilirsin işte. Düşünceleriminde önüne geçemiyorum."

Elini uzatıp yanağıma dokundu. "Anlıyorum merak etme."

Daha sonra yemeklerimizi yedik ve kalktık. Odaya girerken ise fazla heyecanlıydım.


ఌ

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

______________________

ya ig hesabımı takip eder misiniz 🥹🥹100 olmama çok az kaldı 😭😭

bölüm nasıldı? en sevdiğiniz sahne?

diğer bölümde en geç yarına gelir çünkü sınavlarım başlıyor ve çalışmam gerek :'(((

BU ARADA GENSHIN VEYA HSR OYNAYAN BIRISI VAR MIDIR ACABA????

DERT | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin