DERT | Yarı Texting

4.5

Herkese selammmm, çok iç açıcı bir bölümle karşınızdayım qöemfmwnme

bu arada önceki bölümün son kısmındaki yorumlar çok güldürdü beni qödnfmwöemfkf BİRİSİ KURT ADAM BİLE DEMİŞ SÖCMSÖFMSMNF

arkadaşlar ama yani sizde aras'ımın kehribar gözlerini ve sarı saçlarını nasıl bilemezsiniz ya :(

neyse keyifli okumalar <3

________________________

"Eliz! Eliz beni duymuyor musun?"

Birisinin beni sarstığını hissediyor ama tepki veremiyordum. Tek hissettiğim şey de o değildi. Bir de yüzümdeki ıslaklıktı.

Gözlerim hızla açılıp yatakta oturur pozisyona geldiğimde Aras derin bir nefes vermiş ve beni hızlıca kolları arasına almıştı. "Geçti. Kâbus gördün sadece, bak ben buradayım."

Göğsüm korkudan dolayı hızlı yükselip alçalıyor, zihnim ise gördüğüm kabusun etkisinden çıkmaya çalışıyordu.

Başımın üzerini öptü, saçlarımı okşadı, göğsünde ağladım. Sudan artık daha az korkuyorum sanıyordum, boğulmaktan da öyle ama bu sadece Aras'ın yanındayken geçerliydi, bunu anladım.

Aras'ın yanındayken suya girdiğimde ne boğulmaktan korkuyordum ne de su yutmaktan.

Kulağıma sakinleştirici şeyler fısıldadı, ağlamam göğsünde yavaşça iç çekmelere dönerken o kollarımı ve saçlarımı okşamaya devam ediyordu.

Sabahın ilk ışıklarına kadar sırtı yatak başlığında, kafam göğsünde benim uyumamı bekledi. Gecenin 2'sinden sabah 7'ye kadar gördüğüm kabusun etkisinden çıkmamı bekledi. Belki de çoktan çıkmıştım, çoktan unutmuş da olabilirdim ama zaten Aras bana böyle güzel bakarken çoğu zaman her şeyi unutuyordum.

Ve saat 7'de yorgunluktan tekrar uyuyuverdim.

____________________

Uyandığımda Aras yanımda yoktu.

Gözlerimi ovuşturarak ayaklandığımda ise duştan gelen su sesleriyle banyoda olduğunu fark ettim. Parmaklarımı birbirine kenetleyerek geriye doğru esnettikten sonra esnemiştim.

Birkaç dakika sonra ise Aras beline taktığı havluyla duştan çıkmış ve beni gördüğünde "Aaa," demişti. "Günaydın."

Yeni uyandığım için boğuk olan sesinle konuştum. "Günaydın."

Bana doğru adımladığında gözlerimi gözlerinde tutmak için büyük bir savaş verdim ama aklıma onun, benim erkek arkadaşım veya o yolda ilerlediği gelince bu çabaya girmekten vaz geçerek karın kaslarına baktım. 

Aras ise gözlerini gözlerimden hiç ayırmadığı için elbette nereye baktığımı da fark etmişti. Sırıttığını hissedebiliyordum.

Yataktan ayaklarımı sarkıttığımda bana doğru ilerledi ve tam dibimde durdu. Çenemden işaret parmağıyla kaldırdığında çenem, tam havlusunun olduğu yere sürtünmüştü ve bu ikimizinde yutkunmasını sağladı.

"Niye böyle yapıyorsun?" diye fısıldadı yüzüme doğru. "Her şekilde vücudumun sana bu kadar tepki vermesi normal mi?"

Elimi kaldırıp kalbine koydum. "Sadece fiziksel olduğuna emin misin?" diye sordum gülerek çünkü elimin altındaki kalbi o kadar hızlı atıyordu ki...

Gülümsememe kaşları çatıldı. "Ne?" dedi şaşkınca. "Ben sana karşı bir şeyler mi hissediyorum?" Sesi alaylı ya da sinirli değildi aksine merak doluydu ve bu benim de kaşlarını çatmama sebep oldu.