uzun ve bol nefes kesmeli bir bölümü okumanız için size bırakıyorum <3
——————————
"E şimdi ne yapıyoruz?" diye sordum tavana bakarak.
Kollarını çıplak belime doladı. "Sevişebiliriz mesela."
Homurdanarak ellerini ittirdim. "Oğlum dinden bile 14 almışsın hala sevişme derdindesin lan."
Omuzumu öptü. "Bir tek sana."
Yatakta yüzümü ona doğru döndüm. "E ne yapmayı düşünüyorsunuz Aras Bey? Sınav sorularını mı çalacaksınız, satın mı alacaksınız yoksa kopya mı çekeceksiniz?"
"Hepsi de güzel fikirmiş aslında." dedi düşünerek. "Ama babamdan o kadar parayı alsam çok şüphelenir herhalde. Ki sınavlarımın bir anda yükselmesine de şaşırır baya."
"He baban sahil kiralamana bir şey demiyor sınava diyecek öyle mi?"
"Aynı şey değil ki," dedi omuz silkerek. "Birisi geleceğim diğeri eğlencem."
Gözlerimi kıstım ve yutkundum. "Ne?"
"Ne ne?"
Geriye çekilerek ayaklandım. "Ne eğlencesi be?"
Kaşlarını çattı. "Ne?"
"Lan ne ne diyip durup sinirimi bozma benim. Ben eğlencen miyim senin amına koyayım?"
Kaşlarını çattı ve o da yatakta oturur pozisyona geldi. "Sence eğlencem misin Eliz?"
"Ne bileyim ben?" dedim göz devirerek. "Hayır öyleyse söyle de bileyim ben. Gönlünü eğlendirecek başka birisini bulursun."
"Ne demeye çalışıyorsun?"
"Aras açık açık konuşuyorum işte. Beni eğlencen olarak mı görüyorsun sen?"
"Geri zekalı mısın? Sence öyle bir şey var mı? Aptal ya. Kızım daha 2 gün önce sen demiyor muydun bana 'sen bana yanıksın' diye. Tek bir şakamı da ciddi mi anlayacaksın sen?"
"Böyle şaka mı olur," dedim elimi kalbime koyarak. "Yüreğime indiriyordun!"
Güldü. "Of gel şuraya. İki saniyede hemen tartışma çıkarıyorsun. Sakin bir anın yok senin."
Uzattığı kolunun altında girdiğimde kulağıma doğru yaklaştı. "Ama karşımda biraz daha şöyle," derken kulağıma fısıldamış ve kulak mememi dişleri arasına almıştı. "...durursan söylediğim her şeyi ciddi yapma potansiyelimin olduğunu daha iyi anlayacaksın."
Yutkundum. "Ne—" diye fısıldadım. "Sen almıştın bunu. Giymeyeyim mi?"
Elini çıplak bacağıma götürdü. "Eliz farkındaysan..."
Ona dönerek burnumu boynuna sürttüm. "Hm?"
"Odada yanlızız," dedi. "Duvarlar ses geçirmiyor ve sen yarı çıplaksın. Mazallah kendimi tutamam falan."
Kıkırdadım. "Tutma o zaman?"
"Eliz..." diye fısıldadı aniden. Bu ses tonunu bir daha kullanmaması gerektiğini düşündüm bir an. Yoksa beni miyavlatabilirdi de.
"Hm?" diye sordum elimi tişörtünün eteklerine götürürken.
"Çok kötüsün," dedi aniden ayaklanarak. "Bizim şu an Sakarya'ya dönmemiz gerekiyor ama sen benim burada sabrımı sınıyorsun."
"Aras erkek arkadaşım değilken de aynısını yapıyordun. Bıdı bıdı bıdı konuşup siktiri çekiyordun bana. Bir gün ben sana siktiri çekeceğim sonra kalacaksın yolun ortasında." dedim sinirle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DERT | Yarı Texting
Short StoryEliz Sarıdoğan ailesini Ankara'daki bir kazada kaybettikten sonra Sakarya'ya, teyzesinde mezun olana kadar kalmak için gider. Yeni okulu, yeni arkadaşları ve yeni sınıfı da vardır. Bir de başına bela olan bir üvey kuzeni... 16042023-220823 🌱 !!KÜFÜ...