Abime konuma atarken ilaçlarımı da istedim. Bana gizlice vermesini söyledim çünkü annem ve babam şu an mutluluktan dört köşelerdi. Hastalığımı öğrenip de morallerini bozmak istemedim, sonra söylerdim.
Annem ile babam meraklı gözlerle bana bakıp benden açıklama bekliyorlardı, ikisinin de ellerinden tutup yanaklarına birer buse kondurdum.
"Anne, baba şu an benden bir açıklama beklediğinizi biliyorum. Hadi gelin oturalım da ben de en baştan sizlere her şeyi anlatayım."
İkisinden ellerinden tutup koltuğa oturttum kendim de hemen önlerindeki sehpaya oturup ellerinden sıkıca tutup başladım anlatmaya."Hakan beni bebekken bir teyzeye verdi Ayşe teyzeye. Ayşe teyze bana çok iyi bakıyordu, bana her zaman sevgisini gösterdi, olanları da ondan öğrendim zaten. Ben 5 yaşındayken Hakan beni yanına al bana zarar vermiyordu başlarda, küçüktüm diye. Ama ölmeden önce ki 2 sene boyunca beni dövmeye başladı. Önceleri sadece hakarettir sonradan ondan sürekli dayak yedim. Öldüğünde beni Kazım aldı.
O daha beterdi beni bodruma kapatıp dövüyordu."Biraz o olanlar gözlerimin önünden film şeridi gibi akmaya başlayınca istemsizce ağlamaya başladım.
"Gitgide şiddeti artıyordu. Hatta son zamanlarda hortumla dönmeye başladı, acısı kemerden de beterdi"
Annemle babam sanki acıyı hissetmişçesine yüzlere ekşidi.
"14 yaşına geldiğinde bir gün eve orta yaşlı bir adam geldi. Kazım'la bir şeylerle konuştuktan sonra kazım'a bir miktar para verdi. Sonra Kazım bana dönüp beni çağırdı ve bana dedi ki 'artık senin kocan bu öp elini' dedi.
Adam elini uzatmış bana bakıyordu beni ise oracıkta donakaldım. Kazım beni dürttü eğer öpmeseydin beni döverdi, ben de adamın elini öptüm, aşırı kokmuştum. Arada bir ya da iki gün geçtikten sonra bir arkadaşımın ders kitabının arkasında 'haydi kızlar okula' kampanyasını gördüm.
Kampanyayı görür görmez komşunun telefonundan aradım. Sağ olsunlar hemen gelip beni o adamın elinden aldılar bana, kimlik verip yetimhaneye yerleştirdiler. İşte o zaman çok fazla içime kapanıktım. Yetimhanedeki bazı çocuklar bana şiddet uyguluyorlardı yine bir şiddet sırasında tam saçlarımı kesecek derken altan çıktı ortaya ve hepsini patakladı. Benden 3 yaş büyüktü, 17 yaşındaydı. Çok zeki biriydi o yüzden okula iki sene erken başlamıştı. Artık hep onunla takılıyordum. Bana çok iyi davranıyordu, tam bir ağabey kardeş olmuştuk hatta bir ara ikimizde parmaklarımızı kesip birleştirmiştik kan kardeşi olmuştuk. Onun da çok acıklı bir hikayesi var bebekken trafik kazasında annesi ve babası ölüyor ve amcası onu alıyordu. Amcası da sırf babasının mirası için ona birkaç sene baktıktan sonra yetimhaneye bıraktı.
İşte o 18'ini doldurup gitti. Ben de onun sayesinde artık kendimi koruyabiliyordum, onun sayesinde karakterimi oluşturabildim. Ben 18'imi doldurana kadar her boş vaktinde gelip beni görüyordu. Ben 18'imi doldurduğumda beni yanına aldı. İkimiz de birbirimizin yaralarına merhem olduk. Tabii o anne ve babasının olayın henüz hatırlamıyorldu.
Ama üniversiteye başladığında Reyhan diye bir kızı çok seviyor kız da onu çok seviyordu. Evleneceklerdi, ama Reyhan kanserden ölünce toparlanamadım.
O zamanlar ben daha yeni yeni onun yanında kalmaya başlamıştım. Şimdi doktor, benim ailem sadece ondan ibaretti, artık siz de varsınız."İkisi de yaşadıklarını iki göz iki çeşme dinledilir. Hemen ikisinin de gözyaşlarını sildim, babam:
"O Kazım şerefsizini de abisinin yanına göndermezsem bana da Yakup demesinler. Nasıl evlendirmeye çalışır, nasıl sana el kaldırabilir, hele ki daha küçücükken.""Merak etme artık bana zarar veremez artık kavuştum bizleri ölüm bile ayıra-" sözümü tamamlamadan kapı çaldı. 4 tane dalyan gibi çocuk içeri girdi, galiba ağabeylerimdiler. İkisi mavi gözlü sarışındı, diğer ikisi de ela gözlü esmerlerdi.
Annem ile babam onlara doğru gidip:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaybolan Çicekler
HumorAra sokaklardan deli gibi koşuyordum. Deli adam hala peşimde, artık ciğerlerim patlamak üzere daha ne kadar koşabilirim acaba hiç bilmiyorum. Çatlak herif bir türlü bırakmıyordu peşimi. Bu sefer beni yakalarsa kesin öldürür. Ölmekten beter eder beni...