Abi tayfası ve ben sallanıyormiş gibi yapıp bir araya geldik.
Mert
"Eee şimdi ne yapıcaz?"Kaan
"Bekliycez"Ben
"Valla ben şimdiden eğlenmeye başladım"Caner
"Eğlence çıktı işte ne güzel"Altan'ın bakış açısından:
Leyla'nın kafasına uydum çocuk gibi saklambaç oynuyorum yaa. Neyse Arda ortalıkta yokken gidip sobeliyim de kurtulayım.
Ağaçların arasından sobe yerine doğru gittim kimsecikler yoktu. Sanırım ilk ben geldim, hemen sobeleyip diğerlerinin gelmesini bekledim. Ne arda geliyordu ne de başkası.
Yaklaşık beş-altı dakika sonra Yaprak çalılıkların arkasından geldi ve"Kimse yakalanmadı mı?"
Ben
"Yok, bırak yakalanmayı ebe dahi yok ortalıkta""Belki de uzaklara saklandılar"
"Olabilir, burda beklesek iyi olur"
"Aynen"
Biz onları bekleyelim derken onbeş dakika geçmişti. Yaprakta artık oflayıp pufluyordu. Canı sıkılmıştı belliki.
Yaprak"Seninde sohbetine doyum olmuyor"
"Kusuruma bakma ben pek konuşmayı sevmemde"
"İçine kapanıksın yani"
"Aslında bir aralar neşe saçardım, ama hayat bütün neşemi elimden aldı"
Gerçekten bütün neşem reyhan gidince sönüverdi. Şimdi hayatta olsa kim bilir ne yapıyorduk. Bence eski günlerde ki gibi dağ taş tırmanıyor olurduk. İkimizde tırmanmayı çok severdik ama o gidince bende bıraktım.Yaprak
"Sakıncası yoksa ne olduğunu sorabilir miyim?"Derin bir nefes aldım, derdimi ona anlatacak kadar samimi değilim.
"Boşver, için kararır"
"Niye öyle diyon ki hadi anlat. Maksat sohbet olsun"
"Aşk acısı diyelim"
Diyip kestirdim konuyu, hem daha fazla öğrenmesine lüzum yok .Yaprak
" sen ve aşk acısı.. skdcjsfisjfnfdjdi" gülmeye başladı. İşte bu sinirimi bozdu."Niye olamaz mı?" Diye sordum ciddi bir şekilde.
Ciddiyetimi farketti ve kendini toplayıp
"Özür dilerim, gülmemeliydim. Ama sen ile aşk kelimesini yan yana bile getiremiyorum""Ön yargılısın"
"Sen bana kendini öyle aksettiğin için seni öyle görüyorum"
"Olabilir"
"Anlatmıyacak mısın ne olduğunu?"
"Çok mu merak ettin "
"Evet, ettim"
"Tamam anlatıcam ama şimdiden söyliyim kötü yorum duymak istemiyorum"
"Söz, kötü yorum yok"
Zor geliyordu bu konuyu konuşmak ama bunun üstesinden gelmem gerek. Geçmişi geçmişte bırakmam gerek, her zaman hatırlayacağım bir geçmiş.
"Ben daha üniversiteye yeni başlamıştım, bizim siniftan bir kızdı adı da Reyhandı. İlk zamanlar ders notları için konuşuyorduk. Sonra arkadaş olduk, tabi o esnalar benim on karşı duygularım vardı ama onun duygularını bilmediğim için ses etmiyordum. Sonra ortak bir arkadaşımızla kütüphanede konuşurken duydum benden hoşlanıyormuş. Bunu duyar duymaz kütüphanede herkesin önünde ona ilanı aşk ettim ve sevgili olduk. İlişkimiz çok iyi gidiyordu, evlenicektik, hatta evimiz bile hazırdı. Ta ki üniversitenin sonlarına gelene dek. Son zamanlarda saçları çok dökülüyordu, nefes almakta zorlanıyor, merdiven çıkamıyordu. Neyi olduğunu öğrenmek için beraber doktora gittik gerçi az bu buçuk tahmin ediyorduk ne olduğunu ama inanmak istemiyorduk. Doktora gittiğimizde kanser olduğunu ve dördüncü evrede yani son evrede olduğunu öğrendik"
bunu söylerken yüreğime bir acı doldu ama yapacak bir şeyim yoktu.
"Dünyam de dünyası yıkıldı, onsuz yaşayamam diyordum ama o yine de gülüp neşe saçıyordu, her zaman olduğu gibi beni güldürmeye çalışıyordu. Bende üzülmesin diye sahte gülücükler saciyordum. Yaklaşık bir ay sonra vefat etti. İşte o zaman benim yıkım anımdı. Leyla da o sıralar yeni yurttan ayrılmıştı benim yanıma gelmişti. O zamanlar Leyla benimle çok uğraştı, beni yeniden ayağa kaldırmak, hayata tutundurmaya çalışıyordu. Hatta bir ara intihar etmeye kalkıştığımda Leyla bana engel oldu. Sonrada yavaş yavaş kendimi toparladım, reyhandan sonra da kimseyle birlikte olmadım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaybolan Çicekler
HumorAra sokaklardan deli gibi koşuyordum. Deli adam hala peşimde, artık ciğerlerim patlamak üzere daha ne kadar koşabilirim acaba hiç bilmiyorum. Çatlak herif bir türlü bırakmıyordu peşimi. Bu sefer beni yakalarsa kesin öldürür. Ölmekten beter eder beni...