Bölüm 3

174 12 2
                                    

Arda'nın bakış açısından:

Sabah erken kalktım, toplantı vardı. Duş almam geriyor ama benim banyomun boruları yenileniyordu bende o kızın yani Leyla'nın banyosunu kullanıyordum. Ki şimdide öyle yapıp orda duş alıcam. Rahatsız olursa gidebilirdi. Neticede abisi var. Nedense abisi olması sinirimi bozuyordu. Bir yandan da banane diyorum, o kızı o adam yetiştirdi, o da bize zarar verebilir, tıpkı Aslı gibi. Ama bir yandan da sesimi etmiyorum daha onu tanımıyorum hemen yargılayamam.

Neyse, havlumu ve kıyafetlerimi alıp onun odasına gittim. Orada öylece uyuyordu. Tam banyoya gidiyordum ki masanın üstünde kutu kutu ilaç gördüm. Hasta mıydı? Umarım değildir, çünkü annemle babam buna çok üzülür, sanırım bende. Güvenmiyorum ama bu güvenmeyeceğim anlamına gelmiyordu. Hemen ilaçların fotosunu çektim, sonra ne ilaçları olduğunu öğrenirdim nasılsa. Leyla'ya baktığımda pembe bir ayıcığa sarılmış yatıyordu. Yalnız o nasıl uyumak öyle kolu bacağı ayrı yerdeydi. Çok tatlı uyuyordu, aynı Lale gibi. Lale de dağınık uyurdu, o da. Lale çok tatlı bir kızdı, Leyla öyle mi bilmiyorum. Son olanlardan sonra kendi kanından olan kardeşime bile güvenmez oldum ya. Gerçekten rol yapıp yapmadığını anlamadan onu yargılayamam. Bize zarar da verebilir, o kadar acını üstüne bir acı daha kaldıramam, kaldıramayız.
Masumsa zaten ortaya çıkar.

Düşüncelerimden ayrılıp banyoya gittim. İşimi halledip çıktığımda Leyla'nın boncuk boncuk terlediğini ve "yapma" diye sayıkladığını gördüm. Uyandırsam mı acaba? Tekrar sayıkladı " dur, yapma" diyordu. Kabus görüyordu belliki. Uyandırmak için koluna dokunduğumda sıcacıktı, ateşi mi vardı lan bunun? Elimi alnına götürdüm, ateşi vardı yanıyordu resmen. Uyandırmaya çalıştım gözlerini hafif aralıyarak
"Off abi bırak beni, üşüyorum uyuycam ben" dedi sanırım beni diğer abisi sanıyordu. Hemen çekmeceden ateş ölçeri alıp ateşini ölçtüm. Ateşi 38,5 tu ama bu çok fazla. Hemen annemle babamin odasına gittim. Ayaklarını dürterek "anne baba uyanın Leyla'nın ateşi var, kız havale geçirdi geciricek" ikiside "ne "diye bağırıp fırladılar yataktan. Sesten dolayı diğerleri de uyanmıştı, Yiğit abim

"Ne oluyor sabah sabah, bu ne tantana"

"Abi Leyla'nın ateşi çok yüksek"

"Ne ateşi lan"
Dedi ve oda annemlerin peşinden odaya daldı. Bizde odaya gittik hemen. Annemler korku ile üstündeki yorganı alırlarken anneme

"Anne Leyla'nın bir hastalığı mi var bir sürü ilaç kullanıyor"
Annem
"Bizlere bir hastalığının olduğunu söylemedi ki"
Babam

"Abisi, Altan hemen onu ara oğlum o kesin bir şeyler biliyordur. Söyle çabuk gelsin."

"Tamam baba" diyip Leyla'nın telefonunu aldım. Ben telefonu kurcalarken annem

"Yiğit oğlum gel bize yardım et de kardeşini banyoya götürelim."
Yiğit abim

"Hemen"diyip tüy gibi kaldırdı Leyla'nın küçük bedenini.

Onlar Leyla'la ilginenirken bende son aramalarda Altan'nın numarasına basıp aradım. Telefon üç kere çaldıktan sonra açıldı.

"Alo, abicim. Hayırdır sabah sabah iyisin demi?"

"Alo, merhabalar. Ben Leyla'nın abisi. Leyla'nın ateşi varda, şu an 38,5. Annem sizi aramamı söyledi"

"Kahretsin yine mi? Ben hemen geliyorum" diyip telefonu suratıma kapattı. Bende tam telefonu bırakıcakken aklıma bir şey geldi ve telefonun rehberine baktım. Evet biraz kurcalamış oldum ama napim. Eğer o Kazım itinin numarası var mı diye merak ediyorum.
Telefon rehberine göz atarken Kazımın numarası yoktu ve rehberde çok az kişi vardı. Bunlardan. Bir kaçı kızdı gerisi erkek. Bu kadar erkekle ne işi vardı ki. Sinirim iyice bozulmuştu. Neyse bunu da öğrenirdim elbet. Telefonu bırakıp banyoya gittim.

Kaybolan Çicekler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin