BÖLÜM 28

20 6 0
                                    

UPSSS! Fena rezil oldum.
Arda abim ile emrecam şaşkınlıkla bana bakıyorlardı. Ben ise dona kalmış Emrecana. Arda abim dudaklarını birbirine bastırarak gülmesini engellemeye çalışıyordu. Keko gibi içeri dalmıştım.
Ortamdaki bu tuhaf durumu dağıtmak için abim
"Ve aleyküm selam kardeşim" dedi. Ben ona sonra gösteririm kardeşimi.
Kendimi toparlayıp
"Nasılsın abicim?" Diyip yanına gidip yanağından öptüm.
Abim
"İyiyim güzelim de seni hangi rüzgar attı buraya?" Yandan yandan emrecani işaret ederek.
Ben
"Yiğit abimle geldim. Evde çok canım sıkılıyordu"
Arda şaşkınlıkla
"Yiğit abim mi? Sen affettin mi Yiğiti."
Ben koltuğa oturup
"Evet affettim."
Arda
"Kaani peki"
Ben
"Köleye ihtiyacım var. O biraz, beklesin"
Emrecan
"Merhaba leyla"
Ben
"Merhaba, nasılsın?"
Kurt bakışlım ne de güzel merhaba diyor.
Emrecan
"İyiyim, seni sormalı"
Ben
"Bende iyiyim, sağ ol"
İçim erirken Arda abim
"Emrecan, sen bu evrakları ayla hanıma imzalatip yollarsın"
Emrecan bakışlarını benden alıp
"Hemen" dedi ve son bir bakış daha atıp çıktı. Ardaya dönüp
"Sen niye benim kurt bakışlımı gönderdin lan"
Abim kıs kıs gülerek
"Kurt bakışlım mı?"
Ben
"Bak hala gülüyor"
Abim
"Kız ne ara kurt bakışlın oldu"
Ben yanaklarımın kızardığını hissederken Arda
"Bak bak nasıl da kızardı. Kız sen ciddi ciddi 
sevdalanmışsın"
Ben
"Yhaa abiii"
Arda abim bana bakıp
"Açılıcan mı?"
Ben şaşkınlıkla
"Aayyy yok ne açılması abi, alt tarafı hoşlantı." Bir an affallayıp
"Ya ben ciddi ciddi şu an seninle ilk aşkımı mı konuşuyorum"
Abim
"İlk aşkımln mı?"
Ben
"Evet ilk aşkım. Offff napcam ben"
Arda abim tekrar gülüp yanıma geldi ve sarılarak
"Oyy benim kardeşim sevdalanmış mı? "
Ben abimi iterek
"Sana da dalga konusu olduk yaa "
Abim
"Merak etme aramızda, hem bana demiycende kime diycen. Yigite mi? Valla yiğit abim öğrenirse emrecanı yani senin ilk aşkını kıtır kıtır keser"
Ben
"Abi iyiki varsın, yani hem bana moral veriyorsun hemde ilk aşkımın senin arkadaşının olması çok iyi"
Arda
"O zaman akşam abi kardeş sohbet eder, emrecanı çekiştiririz. "
Ben gülüp
"Ay abi alemsin, ilk defa kardeşine birini ayarlayan abi görüyorum. Valla Altan abim burda olsa toplamıştı şimdi çeteyi"
Arda
"Emrecanı tanıyorum bu yüzden için rahat. Ama tabi öyle kolay kolay seni vericek değilim. O da seni seviyorsa benden alması zor."
Ben
"O zaman akşam abi kardeş gecemizi yapıyoruz"
Abim ellerini tabanca gibi yapıp gülerek
"Bayılırım dedikoduya tabi ki yapiyoruz" dedi ve bende odadan çıktım.
Yiğit abimin odasına yol aldım, tam köşeyi dönüyordum ki birine çarpmamla burnumu fena acıttım. Ben açıdan burnumu tutarak
"Ayyyy burnum kırıldı, fındığım gittiii. Sincaplar yedi!"
Bana çarpan
"Ç-çok özür dilerim. Yani hızlı hızlı yürüyünce köşede sizin olduğunuzu görmedim"
Ben konuşana baktığımda karşımda kurt bakışlımı gördüm. O yerdeki evrakları aldı ve bana baktığında o da yeni ben olduğumu anlamış ki şaşırıyordu. Emrecan
"Leyla, sen mıydın? Özür dilerim yaa iyi misin?"
Şaşkınlığımdan sıyrılıp elimi burnumdan çektim ki ne göreyim kan. Gözlerim yavaş yavaş kararmaya başladı,basım dönünce Emrecan beni tutup
"Leylaaa, ne oluyor?"
Ben
"K-kan tutuyor b-beni" dedim ve en son gördüğüm Emrecanın kurt bakışlarıydı.

Gözlerimi açtığımda burnun dibinde bir adet Emrecan görmem tekrar bayılmama yeterdi ama bayılmamıştım.
Emrecan
"Leyla, iyi misin?"
Sanki şiir damlıyordu dudaklarından keratanın.
Hayranlığımı bir kenara bırakıp
"İyiyim, ne oldu ki bana"
Emrecan
"Çarpıştık ve burnun kanadı. Sanırım seni kan tutuyor"
Ben
"Ha haa evet, evet kan tutuyor beni" bir de sen...
Etrafıma baktığımda odada bir masa arkasında at tablosu, masanın onun de de tekli koltuklar vardı. Benim oturduğum alanda da bir sehpa üzerinde oturduğum deri bir koltuk ve iki tarafta tekli deri koltuklar vardı.
Emrecan
"İyi olduğuna emi misin?"
Başımı ona çevirip
"E evet iyiyim. Hatta gitsem iyi olcak abim nerde kaldı bu kız der"
Emrecan
"5 dakika oldu buraya geleli"
Ben
"Vay rekat sayı."
Emrecan
"Ne anlamadım"
Ben
"Yani kan tutunca en az 10 dakika baygın kalırım"
Emrecan
"Hmm anladım"
Ben
"Bana müsade" diyip bir an da kalkınca başım döndü ve Emrecan beni kollarımdan tutup oturttu
"Bence otursam iyi olur" dedi.
Onu dinleyip biraz daha oturabilirdim.
Sessizce birbirimize bakıp bakıp duruyorduk. Ne konuşucaktık ki. Offf kalbim güm güm atıyor bari duymasa sesini. Durmak bilmiyor ki kalp zımbırtısı..
Ortamdaki sessizliği bozan Emrecanın telefonu oldu.
Ayağa kalkıp telefonu açtı, karşıdaki kişi biraz konuştuktan sonra Emrecan
"Anne istemiyorum, beni de onları da yorma." Dedi
Karşıdaki biraz daha konuşunca Emrecan
"Anne şu an müsait değilim, sonra konuşuruz" diyip telefonu kapattı.
Bana dönüp
"Annemdi"
Başımı hafif sallayıp
"Bence artık iyiyim" diyip kalktım ona dönüp
"Her şey için teşekkürler"
Emrecan elini ensesine götürüp
"Ne demek, her zaman"
Ayy dur şimdi ben tekrar bayiliyim o zaman
Diyen iç sesime çaktırmadan göz devirdim.
Kapıya doğru döndüm ve çıktım.
Boş koridorda, kalbimi tutup sakinleşmeye çalıştım. Tam ilerliyordum ki Emrecan odasından çıkıp bana doğru geldi
"Şeyy, telefonunu unutmuşsundan" diyip elindeki telefonu uzattı. Alıyım derken ellerimizdeki elektirip carpınca aniden geri çektim.
Ayyy vallahi elektirik aldık birbirimizden
Diyen iç sesim bu gün pekte çeneliymiş.
İkimizde gülüp hızla telefonu elinden aldım ve arkamı dönüp gidiyordum ki
"Leyla" demesiyle durdum
Arkamı dönüp ona baktığımda
"Bir ara kahve içmeye gelsene"
Kafamı evet anlamından salladım. Ama ben niye konuşamıyordum. Vallahi bana bir şeyler oluyor, kalbim sanki ramazan davulu gibi vuruyordu. Emrecanın gülüşüyle daha da hızlandı. Yanaklarım al al olduğunu hissediyorum. Kahrolası tenim şimdi domates gibidir.
Daha fazla durmayıp arkamı dönüp gittim. Ahhhg yine rezil oldum yine. Neyse en azından kahveye çağırdı. Bu da bir şey.
Hemen yiğit abimin yanına gittim ve bütün gün sınırını bozlaya niyetimi ettim...

Kaybolan Çicekler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin