BÖLÜM 55

13 1 0
                                    

Sabah uyandığımda yanımda misler gibi uyuyan Onur ile biraz onu izledim. İki veya üç dakika izlemişimdir.
Ne?
O uyanana kadar öylece onu mu izliyim? Yada o uyanınca yalandan uyuyor numarası falan mı?
Üşenirim vallaha.

Sonra yerimden kalkıp kıyafetlerimi alıp banyoya gittim.
Elimi, yüzümü, tuvaletimi , saçımı derken kıyafetlerimi de giyip çıktım.
Çıktığımda Onur'da yeni gözlerini açıyordu.
"Günaydın" deyip  yatağın kenarına oturdum. 
O da yatakta dikelmiş ayakları hâlâ yorganın altında uykulu gözlerle
"Günaydın, rüyamın en güzel kısmı" dedi.
Bu dediğine gülerek
"Rüya mı?" Dedim.

O da ilk bana baktı, sonra odaya ve kendini cimciklediğinde küçük bir "aaa!" Dedikten sonra.
"Rüya değilsin!" Dedi parlak bakışlarla.
İyice utandırmıştı ya bu beni.
Bu dediğine gözlerimi kaçırarak gülümsedim,  hemen yatakta ayaklarının üzerine oturarak elimi tuttu ve gözlerimin içine bakarak.
"Leyla, bunun için belki erken bilemiyorum ama sana söylemem gerekenler var.
Dün gece uykumu kaçıran bu düşünceler ile boğuşmaktan yoruldum. Günlerdir seni görüp de içimdeki bu çekişmeden  sana bahsedememek zordu. Ama daha fazla dayanamıyorum" dedi.
Ona meraklı bakışlar atarken yutkunup
"Leyla, benim sana karşı bazı hislerim var. Bunu söylemek zor ama bunu sana demeden yaşamak daha zor. Kalbim seni görünce tekliyor, rüyalarımda hep beni güzel güzel uyandırdığını görüyorum, ister istemez seninde bulunduğun hayaller kuruyorum. Senden hoşlanıyorum ben Leyla.  Sevip sevmem konusunda emin değilim. Bu yüzden evli olsakta sevgilim olmanı istiyorum. Kendimden emin olduğum zaman seninle gerçek karı koca olmak istiyorum. O zaman seninle bir yuva olmak isterim. Ama kendimden emin olmadan sana bu kötülüğü yapamam, çünkü sen çok masumsun. Kırılmandan çok korkuyorum.
Şu an sana söylememin sebebi de, belki sende de aynı hisler vardır. Birbirimize şans vermek belki de hakkımızdır ha Leyla?" Dedi sorar bakışlarla.
Bu ani itirafı beni o kadar çok utandırmıştı ki istemsizce gülüyordum.
Eminim yine domates olmuşumdur.
Onur'un da benimle aynı hislere sahip olması beni çok mutlu etti. Bende onun gibi ister istemez hayallere dalıyorum, ilerde çocuklarımın babası profiline Onur'u koyuyordum. Ve biliyor musunuz? O kadar  çok yakıştıryordum ki!
Annem ile babam gibi kalabalık bir aile hayal ediyordum.
Tamam doğum yapmak zor ama onun getirdiği mutluluk eşsiz olsa gerek.
Çocuk da evlat edinmek istiyordum.
Yetimhanede büyüyen biri olarak oranın nasıl bir yer olduğunu çok iyi biliyordum.
Kazım kadar olmasa da orada da çok zorbalık görmüştüm.
Bir çocuğun hayatını değiştirmek, çok büyük bir sevap olsa gerek.
Hayallerimde, kendi evimizde ben çocukların yaramazlıklarına terlik fırlatarak karşılık verirken onların beni inadıma delirtmeleri ve onur'un da çocukları savunması vardı.
O kadar şirin bir hayal ki...
Umarım hayal ile kalmazdı.
Acaba annemlerde böyle hayaller kurmuşmudur?

Kursalar da pek gerçekleşemedi ya...
Neyse...

Onur'un bana meraklı bakışları ile kurduğum hayalden sıyrıldım.
Şimdi ne demem gerek?
Ya da ne yapmalıyım?
Hacca mı gitsem?
Kurban kessem?
Hayat bilmediğim yerden vurdu bana...
Böyle bir durum da ne yapıcam kiii?
Onur'un meraklı gözlerine bakarak tebessüm ettim.
"Sanırım, hislerimiz karşılıklı ağam" dediğimde o da gülerek beni kollarının arasına aldı.
Saçlarımın üzerinde öperek
"İnşallah hislerimiz daha da ilerler be güzelim.
Seni sevmek Allah'ın verdiği nimet olmalı" dedi.
Ben kollarımı onun beline dolarken utançtan başımı göğsüne gömmüştüm.
Bu halime kıkırdayıp iyice sarıldı.
Onur
"Hadi gel, güzel karım sevgilim. Kahvaltı yapalım" dedi ve ayrıldık.
Ben hala şapşal sırıtışımla
"Hadi sen banyoya git bende buraları toparliyim" dedim.
O da yanağımdan öpüp banyoya gitti.
Sevinç ile nasıl banyonun kapısı kapandığı gibi yorganın altına kaçıp deli deli hareketler yaptım. Çok mutluydum. Hem gülüyor hem ayaklarımla yorgana tekmeler atıyordum.
Sonra tekrar bir kapının açılıp kapanma sesi geldi. Kafamı yorgandan çıkardığımda onur'un içeride gülme sesi geldi.

Kaybolan Çicekler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin