Arkadaşlar uzun bir aradan sonra tekrar ben ve kitabım sizlerleyiz. Öncelikle bu kitapta yazdığım bütün olaylar yaşanmış olaylardır, farklı kişilerin yaşadıklarını bir karakterde sizlere aktarıyorum.
İyi okumalar🥰🥰Arabayla İstanbul'un doğu yakasının yakalarını iyice silktikten sonra eve geldim.
Annemle babama selam verip olanları onlarada anlattım. Babam dedemin bu tavrına çok sevindi. Dedemin daha sert biri olduğunu söyleyip duruyordu demekki ailenin tek kız torunu olmam bana karşı olan sert tavrının yok olmasina sebebiyet vermiş.
Anneme dönüp
"Anne abilerim nerde?""Kızım hepsi yukarıdalar. Seni bekliyorlar"
"Beni mi? Niye burda beklemiyorlar ki?"
Annem
"Bilmem, çık yukarı sen sor" dedi.
Bende hemen kalkıp merdivenlere yöneldim. Merdivenleri ikişer ikişer çıktıktan sonra odaları tek tek gezmeye başladım.
İlk yiğit'ın odasına gittim, boştu. Arda ya gittim o da boştu. Bu sefer Kaan ın odasına gittim o da boştu. Eeee nerde bunlar?
Kokuları çıkar şimdi diyerek odama gittiğimde, herkesi benim odamda buldum. Şaşkınlıkla kapıya güm diye yapıştım.
"Siz nerden çıktınız yaa."
Caner
"Asıl sen söyle bakalım, dedemin sana karşı bu kadar bonkör olması nerden çıktı?"
Kaan
"Dedeme büyü mü yaptın kız"
Kaanın bu son dediğine kahkaha atarak:
"Eee tek kız torun olmanın faydaları. Bu arada siz ne ara öğrendiniz dedemin bana bu kadar çok şey verdiğini"Arda
"Köstebek Erhan adlı kuzenimiz varda sağ olsun"
Ben
"Köstebek Erhan mı?"
Caner
"Heeee valla ne oluyor ne bitiyor hepsini bize anlatıyor, bizde ona göre ayağımızı denk alıyoruz. Kendileri dedikoduyu biraz fazla severde"
Ben
"Dedikodu yerine ispiyoncu diycektin galiba abi "
Mert
"ikisi de değil, bizim yaptığımız bilgi paylaşımı bilgi"
Hep beraber kahkahalar atarken babam girdi odaya.
Babam
"Neye guluyorsunuz bu kadar, anlatın bakım"
Caner
"Hiiiç sadece Leyla'nın dedeme yaptığı büyüyü konuşuyorduk" dedi pis pis sırıtarak.
Ben hemen kalkıp
"Ya baba ben büyü yapmadım, dedem beni onlardan daha çok seviyor diye kıskanıyor davar"
Babam gülerek
"Çocuklar dedeniz hepinizi çok seviyor, ama galiba Leyla'yı bir doz daha fazla" dedi gülerek.Hepimiz akşam yemeğine kadar oturup sohbet ettik. Güzel vakit geçirdik. Ama dikkatimi çeken bir şey olmuştu. Babam ile Yiğit bir telefon geldi ve hemen başka bir odaya geçtiler. O esnada ilaç saatim geldiği için ordan geciyordum, tamam itiraf ediyorum garip hallerini merak edip kulak misafiri olmaya gitmiştim. Net sesleri gelmiyordu ama bir kaç kelime duyabilmiştim. Babam şöyle diyordu:
"Yiğit Barış'ı sana bırakıyorum. Benim gibi yapma, temkinli ol. O da babası gibi bize oyun oynuyor olabilir. Bu aileye girmenin yolunu arıyor, buna izin verme"
Yiğit
"Sen hiç merak etme baba, o iş bir kere olur. İkinci defa aynı hatayı yapmak yok. Hem iş bizde bitiyor, onunla herhangi bir ortaklık yapmadığımız sürece bu aileye giremez"
Babam
"Afferin oğlum, Leyla'ya da özel koruma ayarla. Ne yapacağı belli olmaz. Onu da geldiği yere göndermeden içim rahat olmaz"
Yiğit
"Tamam baba" dediğinde bende hemen kendi odama tüydüm.
Odama gelip kısa bir düşünce dalgasına kapıldım. Anladığım daha önce babam ve Hakan'ın ortaklıkları varmış ve Hakan aileye girmeye çalışmış. Barışın dediği gibi bu konu sadece annem değil. En iyisi olayı babama bırakmak ve sözünü dinlemek. Çünkü babam onları benden iyi tanıyor. Ama neler olduğunu öğrenmeden içim rahat etmez. Ama şimdi güzel bir uyku çekmeliyim, o işi de yarın hallederim, kaçmıyor yaa...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaybolan Çicekler
HumorAra sokaklardan deli gibi koşuyordum. Deli adam hala peşimde, artık ciğerlerim patlamak üzere daha ne kadar koşabilirim acaba hiç bilmiyorum. Çatlak herif bir türlü bırakmıyordu peşimi. Bu sefer beni yakalarsa kesin öldürür. Ölmekten beter eder beni...