BÖLÜM 54

16 3 0
                                    

İyi okumalar...

Kuaför ile makgöz gelmişti. Biri saçımı yaparken diğeri makyajımı yapıyordu. Heyecanlıydım, hemde çok. Tarif edilemeyecek kadar.
Düğünüm vardı bu gün, herkes koşuştururken bende burada oturmuş süsleniyorum. Suzan anneme yardım etmek istesem de bu sefer kızdığı için sustum. Zaten onlarda işlerini hemen bitirip hazırlanmaya çekilmişlerdi.
Dördüzler yöresel kıyafet giymeye karar vermişlerdi. Melo da onlara uyup o da giydi.
Mert de cem ile Cenk istedi ve onları kıramayıp o da giydi. Gerçekten de çok yakışıklı ve güzel olmuşlardı. Ülkemin her yöresinde ayrı bir güzellik vardı, kıyafetleri, dilleri, yemekleri...
Hepsi ayrı ayrı çok güzellerdi.
Küs olduğum abi tayfası smokin giymişlerdi. Annem ile babam da çok şık giyinmişlerdi.

Ben ise o günü seçtiğim gelinliğimi giymiştim. Saçımı enseden topuz yaparken, makyajım da tam bir gelin makyajı olacak şekildeydi.
Gelin oluyordum demi!

Offf aklıma geldikçe heyecan yapıyorum. Hele dünkü onur ile olan yakınlaşmamızdan sonra iyice heyecan yapmıştım.
Onur demişken, onu hiç görmedim. Eminim o da hazırlanıyordur. Bu arada dediği gibi İran'dan gelen kuzeni her fırsatta Onur'a yürüyordu. Çarpık Türkçesi olduğu için genelde Arapça konuşuyordu, neyseki ben arapça öğretmenliği bölümü mezunuydum. Arapçam iyidi. Konuştuğumda annemler ve diğerleri şaşkınlıkla beni izliyorlardı. Tabi dibinden ayrılmayan Mert de sürekli soruyordu ne dedin, ne dedi diye.
Kendini iyice Ender'e kaptırmıştı.

Dünden sonra Yiğit ile Ardayı hiç görememiştim. Nerdeler, ne işleri var, ne yapıyorlar hiç bir bilgim yoktu.

Sonunda hazır olmuştum, kızlar ile odamda durum güncellemeleri artı fotoğraflar çekilir iken ailem içeri girdi.
Onları görünce duygusal anın başladığını anladım. Daha yeni birbirimizi bulmuşken evden gidiyordum. Baba evinin tadını doğru dürüst almadan, ben baba evinde prenses gibiydim diyemeden gidiyordum. Çok acı ama gerçekti. Benden alınanlardan biriydi. Belki bu konuda Hakan'ı affetmeyecektim. Bana ya tam babalık yapacaktı ya da gerçek babama teslim edecekti...

Babam karşıma geldiğinde gözlerinin dolduğunu gördüm. Ne diyecekti çok merak ediyordum. Normal bir baba kızına daha dün şu kadardın falan der ama benim babam beni hiç o kadar iken görmemişti ki...
Beni omuzlarımdan tutup kendine çekerek sarıldı. Ağlamak istiyordum ama makyajım bozulurdu.
Ama yerinde durmayan yaşlar akmıştı bile. Neyse sonra tazelerim.

Ahhh şu durumda düşündüğüm şeye bak!
Babam burnunu çekince kendime geldim.
Babam
"Kızım, sana düzgün babalık edemedim. Ama bunu bil ki bundan sonra hep senin yanındayım, bir tek senin yanındayım. Sana yapamadığım babalık için beni affet"
Bende burnumu çekip
"Baba, bana babalık yapamaman senin suçun değil. Hayatın karşımıza çıkardığı talihsizliklerdi. Bu da bizim sınavımızmış" dedim.
Anlimdan öpüp annemin uzattığı kırmızı kuşağı belime üç defa bağlayıp çözdü ve en sonunda da güzelce bağladı. Geri çekilince annem bu sefer geldi karşıma.
"Leylem, canım kızım. Senin bu günlerini gördüm ya buna da çok şükür. Senin benim kızım olduğunu bilmem bile benim için çok büyük bir mutluluk. Seni bir dönem aksattığım  için tekrardan özür dilerim.
Bundan sonraki yaşamında hep yanındayım, neyseki eviniz yanımızda. Bu yüzden fazla uzatmak istemiyorum, sadece seni çok seviyorum" dedi ve sarıldı. Bende ona sarılırken sıra Mert'e gelmişti.
Burnunu çekerek
"Canım ablam, seni çok seviyorum. Şu enişte zımbırtısının sana yanlısı olursa ilk bana gel. Şahika kesilirim onun başına"dediğinde keyfim yerine gelmişti. Şakadan kafasına vurarak
"Ne o? Kocamı öldürmeye niyetli gibisin" dedim. O da pişmiş kelle gibi gülmek ile yetindi. Altan abimler ile de sarıldım. Veda konuşması yapmadılar çünkü biliyorlardı onlardan ayrılmayacağımı.
Abi tayfasına baktığımda hepsinin gözü bendeydi. Ağlayacak gibiydiler. Onları çok özlemiştim ama affedemiyordum. Ön yargıları bir bitmedi gitti.
Dayanamayıp
"Gelin böyle, affetmedim ama yinede sarılalım" dediğimde hepsi bir anda çevremi sardı. Hepsini çevremde hissetmek çok güzel bir histi. Abilerim kötü günümde yanımda olmasalarda iyi günümde yanımdaydılar. Yinede olsun, onlar benim abilerim. Affetmedim, daha çok burunlarından getiricem ama yanımda olmalarını istiyordum.

Kaybolan Çicekler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin