BÖLÜM 38

20 6 0
                                    

İyi okumalar...
________________

Eve geleli yirmi gün olmuştu. Bu süre içerisinde hem ben kendimi daha iyi hissediyordum hemde ablamla samimileşmiştik. Onunda durumu artık iyiydi. Ama yaşadıkları ağır olduğu için hep içine kapanık durumdaydı. Benimle olan sohbeti iyiydi ama abimlere karşı kendini güvende hissetmiyordu. Neticede babası olarak gördüğü bir adam tarafından tacize ugramıştı. Bu çok ağır bir şeydi. Yıllardır kazım ile Hakan'ın elindeydim ama onlar bana hiç böyle yaklaşmamışlardı. Hatta ben evde banyo yapacağım sıralarda hep başka yerlere gider iki saat gelmezlerdi. Odamın kapısını çalmadan girmez elbiselerimin kapalı olmasına dikkat ederlerdi.

Ama ablam o adam tarafından tacize uğramış ve annesi tarafından da vurulmuştu. Annesi şu an cezaevindeydi. Babam da hemen harekete geçmiş o adamı da kodese tıktırmanın derdindeydi. Ablamı da kendi nüfusna aldı. Artık ablam da bir AKKAN' dı.

Annem her ikimizle de ilgileniyordu. Ablam içinde bir uzmanla görüşmesini istedi ama ablam kabul etmedi. Annemde kendisi uzmanla görüşüp nasıl davranması gerektiğini, bir uzman gibi ablama nasıl yaklaşması gerektiğini öğreniyordu.

Ablam adına çok üzülüyorum, eminim ben öyle davranışlardı kaldıramazdım. Yaşadıklarımı bile zor kaldırır iken bunu düşünmek bile istemiyorum.
Bu gün kontrolüm vardı bu yüzden hastaneye gittim. Kafamdaki dikişler alınmıştı hızlı iyileşiyordum fakat ameliyatın yapıldığı bölge yani sol kulağımın üstündeki saçlar kesilmişti. Bende kuaföre gidip kendime rock tarzı kesim yaptım, uzun olan saclarada bakım yaptım. Tabi abimler tek başıma gitmeme müsade etmedikleri için bunların hepsini Meloyla beraber yaptık. Kuaförden aldığım renkli saç postişleri ve örgüler de saçlarıma ayrı hava katıyorlardı.
Bir buçuk ay içerisinde ne de çok şey yaşamıştık ama.

Bu sırada Rüzgar gelip ziyaret etmişti. Gelip ziyaret etmesi iyi hoş da fazla samimi davranıyordu bana karşı. Ve bu benim hoşuma gitmiyordu. Abimler dışında başka biriyle samimi olmak tuhafıma gidiyordu. Rüzgardan da bu yüzden uzak durmak istiyordum. Bana bir anda itici gelmesi normal mi acaba?

Sürekli bir yerlerde köşeye sıkıştırmalar, sevgili konuları falan, o yapınca hoşuma gitmemeye başladı. Ameliyattan önce kalbim bir ara onun için atmıştı ama şu an deseniz tık yok.

Şu anda Meloyla beraber eve gidiyorduk. Uzun zaman sonra evden çıkmak iyi gelmişti. Hem tarz değişikliği de yapmıştım. Saçlarım uzatana kadar idare ederdim böyle. Ama yakışmıştı, eeee güzele ne yakışmaz.
Kendimi öve öve güle oynaya eve gelmiştik. Geldiğimde yukarıdan bağırma seslerinin geldiğini duydum. Ablam bağırıyordu ama kime? Hemen çıktık yukarı, ablam telefonda annesiyle tartışıyordu.

"Yeter, artık sen benim için bittin. Benim senin gibi bir annem yok. Nasıl göz yumdun o adamın kızına dokunmasına. Keşke bende babamla gitseydim abim gibi."

Karşı taraf biraz konuştuktan sonra
"Unut beni, senin benim gibi bir kızın yok." Diyip telefonu kapattı. Hemen ablamın yanına gittim ve bana anında sarıldı. Saçlarını okşayıp sakinleştirmeye çalıştım onu. Belliki annesinden böyle bir şey beklemiyordu.
Ablam bana bakıp
"Leyla, annem o adamı savunuyor. Beni değil. Ne yapıcam ben?"
Ablamın göz yaşlarını silip
"Abla, sen yalnız degilsin. Arkanda kocaman bir ailen var, ben varım. Artık toparla kendini ve dimdik ayakta dur. O kadınla adam senin yıkıldığını görmesinler. Unutma dost başa düşman ayağa bakar. Artık kendine sağlam temeller at ki kimse yıkmasın. "

Ablam bana sarılıp
"Teşekkürler Leyla, en zor zamanımda yanımda olduğun için."
Bende sarılıp
"Biz bir aileyiz abla, bir tek ben değil hepimiz seninleyiz. Yeterki iyi ol."
Biz ayrıldığımız da Melo
"Bir şey sorucam, hapishanede nasıl aramayı becermiş ki?"
Ablam
"Arama izni varmış, ordan." Dediğinde hemen toparlanıp
"Hadi abla gel beraber bir seyler yapalım. Kafamız dağılır."
Dedim ve hep beraber mutfağa gittik. Bir güzel akşam yemeklerini yapıp bahçede kahvelerimizi içtik. 
Ablam
"Leyla yeni tarz sana çok yakışmış, ne güzel akıl etmişsin böyle yapmayı."
Gülüp
"Saçlarım uzatana kadar öyle yarısı uzun yarısı kısa gezemezdim hem istersem uzun saclarimla da kapatabilirim. Ama şimdilik böyle güzel bence. Kendime yakıştırdım."
Ablam
"Evet çok güzel olmuş bende çok beğendim."
Melo
"Kızlar sizin sohbetinize doyum olmaz ma benim gitmem lazım dersim var." Dedi ve onu yolcu ettik. Dersi olmasaydı ne güzel akşam yemeğini beraber yicektik.

Ablam odasına çekilince bende kendi odama çekildim. Abimlerin gelmesine bir saat vardı. O zamana kadar da leydim ile oynamaya karar verdim.

                   🍀🍀🍀

Leydimle bol eğlenceli oyun oynadıktan sonra kapı çalınca hemen yerimden fırlayıp kapıya baktım. Babam ile abimler gelmişlerdi.
Babam
"Ooo prensesim nasılsın bakalım?"
Ben
"İyiyim babacım sen nasılsın, günün nasıldı?"

Babam
"Çok şükür güzeldi, seni gördüm çok daha güzel oldu."
Yanağımdan öpüp içeri geçerken abilerimde tek tek içeri girmeye başladılar.
Arda abim
"Prensesim, kendini nasıl hissediyorsun?"
İçeriye beraber girerek
"İyiyim abi, bu gün Melo ile dışarı çıktık bol bol eğlendik, çok iyi geldi dışarı çıkmak."
Kaan
"Bu arada saçların çok tatlı olmuş bebeğim"
Hepimiz otururken
"Teşekkür ederim abi."
Kaan
"Rica ederim gülüm de ben çok açım ne yemek var."
Ablm ve Melo ile yemekleri yaptık, Melo'nun dersi vardı gitti. Yemekte de lahana sarması, pilav, et. Tatlı olarakta irmikli tatlısı."
Annem içeriye girerek
"Waaaaoooww! Kızlarım döktürmüş desenize."
Ben
"Hoş geldin anne, ee hadi o zaman ellerinizi yıkayın sofraya bende ablamı çağıriyim." Diyip hızla yukarı çıktım. Odaya yaklaştığımda ablamın biri ile konuştuğunu duydum.
"Merak etme sen, o iş bende. Hem bana çoktan alıştılar bile" dedi ablam. Karşı taraf bir şeyler dedikten sonra ablam
"Sen sakın bir şey yapma, benden haber bekle. Hem dikkat de cekememeliyiz. " Tekrar karşı taraf bir şeyler dediğinde ablam
"Sen az daha dişini sık, yakında oradan çıkarıcam seni. Babamada söyle nerdeyse sakin çıkmasın hâlâ Yakup bey onu arıyor." Demesiyle bende jeton düştü. Ablam bu eve bir amac5icin gelmişti. Ve o yaşananların hepsi bir oyundu. İnanamıyorum, nasıl da kandık. Ben,ben onu ablam olarak görmüş çok sevmiştim.
Ablam tekrar konuşunca
"Tamam anne , hadi görüşürüz diğerleri geldi asagi inmem gerek" diyip telefonu kapattı. Duyduklarıma hala inanamaz iken hızla kendimi toparlayıp kapıyı tıklattım. Gel komutu gelince kapıyı açtım ama içeri girmedim. Yüzüme sahte bir gülücükle
"Ablacım hadi yemeğe gel, herkes bizi bekliyor."
Bana gülüp
"Tamam tatlım, geliyorum" dedi bende kapıyı kapatıp hızla odama attım kendimi.
Duyduklarım bana şaka gibi geliyordu ama hepsi gerçekti. Güvendiğim, abla dediğim insan bize zarar vermek için bu eve girdi. Onunla bir sürü hayal kurmuştum, daha tatlı gidicektik, kız gecesi yapıcaktık, arkadaşlarımla tanıştırıcaktım. Şok içerisindeyim. Hem sinirli hem kırgınım. Duyduklarıma inanmak istemiyordum. Ama duymuştum hepsini.
Asıl beni şaşırtan şey ise bir oyun için ki bunun ne olduğunu bilmiyorum, kendini annesine vurdurmuştu. Bunlar nasıl insanlardı, nasıl bir hırs bu kadar ileri gidebilirdi ki? Hala aklım almıyor, ne içindi bunca şey, ne içindi bu kadar tantana.
Ah akılsız kafam ne de çabuk güvendim, ne de çabuk abla dedim. Ben böyle biri degildim kimseye kolay kolay güvenmezdim.
Hemen kanıverdim o kıza. Peki amaçları neydi, neden buraya geldi ki? Arda abimin dediği kadarıyla zengin koca derdindeydi önceden, sanırım elde edemeyeceğini anlayınca babamdan para koparmaya karar verdiler. Ya da annem ile babamı ayırmak içindi. Ama bunu yapacaklarını sanmıyorum çünkü hala o adama baba diyordu.
En iyisi her şeyi öğrenmeden hüküm vermemek. İlk önce neyin peşinde olduklarını öğreneliyim, sonra gerekeni yaparım.

Daha fazla oyalanmadan odamdan çıkıp yemek yemeye gittim. Bilmemeliydi benim bildiğimi, yoksa asla öğrenmeme müsade etmez bende kanıtlayamazdım. Bu yüzden köfteyi çakmamalıydı.

Ama hala kendime çok kızıyorum. Ne zamandan beridir bu kadar salak oldum ben. Hele öğrenmeseydim kim bilir neler yapardı. Ama üzüldüğüm başka bir şey ise ailemin bunca şeyden sonra tekrar hayal kırıklığına uğrayacak olmalarıydı. Onlarda çok çabuk güvendiler. Hele annem, bizden bahsederken kızlarım diyordu. Anlayacağın onu da kızı olarak görüyordu.
Benim yapmam gereken ise elimi hızlı tutmak, ailemin, annemin daha fazla o kıza güvenmeden bu işi halletmek ve işin aslını öğrenmek.

Kaybolan Çicekler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin