Sabah uyandığımda saat 9 olmuştu bile, hemen kalkıp küçük bakım işlerimi hallettim ve aşağı indim. Bu gün yeni tanıdığım dedemin yanına gidicektim. Arda abim beni dedemin söylediği yere bırakmak için hazırlanıyordu. O hazır olunca yola çıktık. Dedem bizi yazlığında bekliyormuş. Yaklaşık bir saat sonra oraya vardık. Yazlığında önüne geldiğimizde kocaman demiş siyah bir kapının önünde durduk. Parmaklıklar arasından karşı tarafa baktığımda bir sürü ağaç ve rengarenk güller görünüyordu. Arda abim acil işi olduğu için hemen gitti bende ardından el sallamakla kaldım.
Kapının zilini çaldım ve otomotik olarak açıldı. Bahçeye adımımı attığımda ana evin kapısı da açıldı ve dedemle ninem bana doğru yürüdüler. Ellerini öpüp başıma koydum. Hala yabancıyım onlara karşı, daha dün tanıştım neticede. Dedem bana ilk evi gezdirdi, ninemde bir sürü şey hazırlamış hem eve goturmelik hem de burda atıştırmak için. Bakmayın nine dediğime çok dinç biri evin görevlilerine yaptırmamış hepsini kendisi yapmış. Börek, kısır, sarma, vezir parmağı yok yok. Neyse gelelim dedemin hediye kısmına.
Dedem
"Benim güzel torunum, bu hep benim hayalimde vardı,kız torunum olursa yapıcam diye. Sen oldun ama talihsiz olaylar yüzünden bir türlü yapmak nasip olmamıştı."
Dedemin ağzından çıkanları pür dikkat dinlerken evin görevlilerinden biri elinde güzel bir tepsiyle geldi. Tepsinin içinde bazı evraklar vardı.
Dedem
"Eveeeet, benim güzel torunum, eminim sende beğeniceksin. Senin adına yetimhane açmaya karar verdim ve senin üstüne olucak" dedemin ağzından çıkanları duyunca gözlerim bir anda sele döndü. Hemen kalkıp dedeme kocaman sarıldım ve ağlamaya başladım.
Ben
"Dede, sen ne güzel bir insansın böyle. Hayalimdi bu benim"
Dedem beni görebileceği kadar geri çekip
"Ah benim güzelim. Desene hayalimiz aynıymış"
Ben kafamı sallayarak
"Teşekkür ederim dede"
Dedem
"Ama benim hediyem bitmedi ki"
Dedemin üstünden kalktım ve dedem tepsiden bir evrak daha aldı ve bana uzattı.
Ben evraklara bakarken dedem açıklamaya başladı."Bunlarda sana aitler, senin üstüne ev ve restoran. Artık sende bir bireysin sana ait şeyler olması gerek. Hem benim tek kız torunumsun"
Ben çok mahçup hissettim o an kendimi, dedeme
"Dede ne gerek vardı, niye zahmet ettin ki?"
Dedem
"Hiç öyle bakma, sen benim kaybolan parçamdın. Seni buldum ya çok şükür. Bundan sonra neye ihtiyacın olursa ilk bana gel. Sıpa babana değil ben ondan zenginim bunu unutma"
Dedi gülüp burnumdan makas alarak.
Biraz daha dedemlerde kaldıktan sonra eve dönme vaktim gelmişti.
Kapıya çıktık dedemlerle vedalaşırken bir araba arka bahçe yolundan çıktı.
Dedem
"Bu da benim güzel torunumun arabası"
Şok içindeydim. Şu an karşımda duran güzellik benimdi. Ben ne şanslıymışım ya. Dedeme dönüp kocaman sarıldım
"Dede bu benim mi?"
Dedem
"Tabiki senin arabasız olur mu hiç. Senin ehliyetin var mı? Yoksa hemen alman gerek"
Ben
Arabaya bakarak
"Var dede olmaz mı? Arabayı bana Altan abim öğretti onun sayesinde aldım ehliyetimi"
Dedem
"Altan abi mi? O kim?" Dedi meraklı bir şekilde.
Ben
"Ben ilk yetimhaneye geldiğimden beri hep yanımdaydı. Şimdi doktor, beni kazimdan hep o korudu. Onu çok seviyorum o da beni. Yetimhanede ayrılınca beni yanına aldı okuttu. Kan bağımız olmadan abi kardeş olduk."
Dedem
"O zaman beni tanıştır bir ara. Madem senin için bu kadar değerli benim içinde değerli olmalı. Bir an önce onu da buraya getir tamam mı?"
Ben
"Tamam dedecim"
Dedem
"Hadi bin de git bakalım nasıl sürüyorsun. Evdekilere de selamımı söyle"
Ben
"Söylerim, görüşünü dedeee" diyip el salladım ve arabama bindim. Şimdi asfaltın tozunu alıcam...Uzun bir aradan sonra yine ben ve kitabım🥰🤗🥰🤗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaybolan Çicekler
HumorAra sokaklardan deli gibi koşuyordum. Deli adam hala peşimde, artık ciğerlerim patlamak üzere daha ne kadar koşabilirim acaba hiç bilmiyorum. Çatlak herif bir türlü bırakmıyordu peşimi. Bu sefer beni yakalarsa kesin öldürür. Ölmekten beter eder beni...