Ayağımı birinin gıdıklaması yüzünden tek güzel olan cağnım uykumdan uyandım. Kimin gıdıkladığına bakmak için gözlerimi hafif araladım. Yapan kişi Ardaydı. Beni güzel uykumdan uyandırmak haa, kaldırdım ayağımı bir tane yapıştırdım küt yerde. Bağırmamaya çalıştı, beni uyuyor biliyordu galiba. Tekrar kalkıp bu sefer Mert'in ayağına yapıştı. Mert huylandı ve yorganı fazlasını ayaklarının altına çekti. Baktı biz uyanmıyoruz odadan çıktı. Yaklaşık 10 dakika sonra kapı sesini duydum. Ne yapıyordu bu gene. Tam gözlerimi açacakken davul sesiyle bende Mert'te yerimizden fırladık.
"Güüüünaaayyydııııınnn"
Ben
"Zııkkıııııııımmmm! Lan şerefli bu nasıl uyandırmaktır."
Mert
"Allah belanı vermesin abi, aklını mı deniyorsun?"
Arda
"Abiyle öyle mi konuşulur lan köpek. Ne güzel kardeşlerimi uyandırıyorum işte."
Ben
"Ayyy ne güzel yapmışsın yaa bari zurnada getirseydin halay çekerdik bir güzel sabah sporu babında"
Arda
"Prensesim isterde yapmaz mıyım ben. Gel abim gel gel gelll!" Diye bağırdı, o bağırınca bizim güvenlikçi İsmet abi ağzında zurnayla içeri girdi. Arda vuruyor İsmet abi çalıyordu. Bende Mert'te şoka girmiştik, sonra ben kendimi toparladım. Eee bizdeki de Karslı kanı hiç dururmuyum ben "ALLAAAAAHHH" diye bağırıp tuttum Mert'in serçe parmağından başladım oynamaya. Mert şaşkın şaşkın bana baktı sonra o da katıldı bana. Sesi duyan annem ile babam odaya girdiler. Annem"Aaaaaaa! Çocuklar bu ne hâl böyle napıyorsunuz?"
Babam gülmekten kendini alı koyamıyorken ben cevap verdim"Spor yapıyoruz anneciğim gel sende katıl bize"
"Ayy yok artık böyle spor mu olur."
"Olur tabii, hem ne demiş Mahmut Tuncer abiciğimiz 'matematik seni a noktasından b noktasına götürür ama halay her yereeee" diye bağırarak halayı hızlı tempoya aldık.
Babam
"Valla ben dayanamıycam bende spora katılıyorum." Diyip ceketindeki mendili çekti ve geçti başa. Biz oynarken Caner, yiğit ve Kaan da geldiler. Kaan ile Yiğit uyuzları dedikoducu teyzeler gibi kendi aralarında fısırdaşırlen annem ile Canerde bizlere katıldı.Artık oynamaktan nefes nefese kalmıştık, İsmet abininde dili damağı kurumuştu, hepimiz odamdaki oturma grubuna oturmuş soluklanıyorduk. Uyuz ikilide aşağı inmişlerdi.
Arda"Ohh beee ne güzel etmişim bu davul zurna işini böyle, keyfimiz yerine geldi"
Babam"Ara ara yapmak lazım, hem dinç de tutuyor. Çelik gibi oldum vallaha"
Ben
"Maşallah'ın var babacığım, halay olamasa da taş gibisin taşşş" dedim sapık bir şekilde. Hepsi birden güldüler.
Annem
"Eee o kadar güldük oynadık artık güne başlama vakti geldi, haydi herkes yarım saate kahvaltıya insin."
Herkes çıkarken Arda bana doğru geldi.
"Canım kardeşim benim, dün olanlar seni çok üzdü."
Canım kardeşim diye başlaması beni aniden duygu seline koydu ama ağlayacak kadar değil."Evet üzdü. Onlara karşı içimde minicikte olsa bir umut ışığı vardı. Dün o umut ışığı da söndü. Zaten kırık olan kalbimi daha da çok kırdılar. Ama bunu da atlatıcam."
"Atlatıcalsın tabi, ben her zaman yanında olucam. Elini hiç bırakmıycam, ve kalbinin daha fazla kırılmasına izin vermiycem. Çünkü sen benim kardeşimsin. Aslında onlarında kardeşisin ama onlar çok acı çektiler. Sana karşı böyle olmaları normal ama dün ettikleri laflar hiçte normal değil. Onlar adına senden özür dilemek istiyorum ne kadar etkili olur bilmem ama özür dilerim."
İyice duygusallaştım şimdi. Beni tanıyıp ön yargılı davranmayan tek kişi Ardaydı. Bana tek destek olan ve güldüren de oydu. Gerçekten Arda'ya sahip olduğum için çok mutluyum.
Ağlamak istemiyorum ama dayanamayan gözlerim açtı çeşmelerini. Gözümden akan yaşı arda yanaklarımdan silerek.
"Bir daha asla bu gözlerden mutluluk dışında yaş akmayacak, akmasına asla izin vermiycem" diyip sarıldı ve saçlarımın arasından öptü. Bende kollarımı onun beline dolayarak
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaybolan Çicekler
HumorAra sokaklardan deli gibi koşuyordum. Deli adam hala peşimde, artık ciğerlerim patlamak üzere daha ne kadar koşabilirim acaba hiç bilmiyorum. Çatlak herif bir türlü bırakmıyordu peşimi. Bu sefer beni yakalarsa kesin öldürür. Ölmekten beter eder beni...